Bursa’lı Thrash Metal grubu Witness ile Rock City’nin yaptığı röportaj sizlerle!
- Selamlar, kendinizden biraz bahseder misiniz?
Serkan : Ben WITNESS grubunun kurucusu, aynı zamanda bass gitarist ve vokali “HatefulKing” lakabıyla bilinen Serkan DİNÇ’im. Öncelikle metal müziğin yılmaz savaşçıları olan kardeşlerime ve arkadaşlarıma sonsuz sevgi ve selamlarımı iletmek istiyorum..
- Türkiye’nin en köklü gruplarından birisiniz fakat WITNESS‘ı yeni duymuş olanlar için grubun geçmişinden bahseder misiniz?
Serkan : WITNESS 1989 yılının ikinci yarısında; benim (Serkan DİNÇ) önderliğimde, Hakan DİNÇ ve Hakan BECERİK ile birlikte Heavy Metal müzik yapmak için kurduğumuz bir gruptur. Grup üyeleri her ne kadar başlarda DRI (Dirty Rotten Imbeciles) etkisinde Crossover Thrash tarzını benimsemiş olsa da; sonraları Tankard, Kreator, Sodom, Destruction vb. Thrash Metal gruplarının etkisinde kalarak Thrash Metal‘de karar kılmıştır. Süreç içerisinde değişen grup elemanlarının da etkisiyle Morbid Angel vb. grupların etkisinde kalmış olsa da WITNESS Türk Thrash Metal grupları tarihindeki yerini ve çizgisini korumuştur. Bugüne kadar 400’ün üzerinde konser organizasyonunda yer alan WITNESS sahne performansı, şovları, dik duruşu ve sert müziği ile seyircisi ile sarsılmaz bir bağ kurmuş ve seyircisinin beğenisini kazanmıştır.
- Başta da belirttiğim gibi WITNESS Türkiye’nin en köklü gruplarından biri. Yalnız, yıllar içinde sahne almadığınız dönemler oldu. Sahne aldığınız ve almadığınız dönemler arasında birçok kadro değişimi söz konusu olmalı, eski kadrodan farklı noktalara gelen yahut müziği bırakan var mı?
Tabii ki Türkiye şartlarında bu müziği yapmak ya da Metal Müzik çizgisinde kalıcı olmak neredeyse imkansız. WITNESS olarak biz de bu zorlu ve dikenli yoldaki yürüyüşümüz esnasında oldukça büyük değişimler geçirdik. Gitmez dediğimiz birçok arkadaşımız zorlu hayat şartlarına dayanamayarak veya başka kişisel sebeplerle WITNESS ailesinden ayrıldılar. Tabii ki üniversite okumak için başka şehirlere gitmeleri de bu tercihlerinde etkili olmuştu. Mesela sevgili dostum Orçun SÜNEAR (SATTAS), Cumhur AVCİL (ÇİLEKEŞ) ve geçtiğimiz yıllarda geçirdiği talihsiz hastalığı yüzünden aramızdan ayrılan Ahmet Can KÜÇÜK (METAROTH) başarılı işler yapan isimlerden bazılarıdır. Burada adını saymayı unuttuğum birçok dostumu da sizin aracılığınız ile selamlıyorum.
Şu da bir gerçektir ki WITNESS poserların tutunup prim yapacakları bir grup değildi. Yani WITNESS konserlerindeki ilgiyi, coşkuyu ve karşılıklı sevgiyi kendi isimleri ile ilişkilendirip başka bir grup kurma sevdasına düşenler daima kaybettiler ve ait oldukları hiçlik seviyesine geri döndüler… Sonuçta biz WITNESS olarak buradayız ve sanırım tek gerçek bu. Gerisi yalan.
- Bize Demo kayıtlarınızdan bahseder misiniz? İlk demonuz ne zaman yayınlandı, daha sonrasında bunu hangi demo kayıtları takip etti… Gibi.
WITNESS’ın sahip olduğu ilk demo kaydı 1992 yılında çıkardığımız “HATEFUL FACE OF
THRASH” isimli demodur. O zamanın kötü, akıl almaz şartlarında yaptığımız bu demo kayıt kalitesinin çok kötü olmasına rağmen çok iyi adette satılmış, 800 kaset gibi bizim için muazzam bir sayıya ulaşmıştı. O demomuzu yeni kadro ve eskisinden daha iyi bir kayıt kalitesi ile çıkardığımız “THE LAST RITE” isimli Demo takip etti. Bu demonun satışının da gayet başarılı olması bizi daha iyi şartlarda kayıt almaya ve daha güzel besteler yapmaya itiyordu.
İlk iki demomuzun Türk Metal’inin kalesi olarak görülen Akmar Pasajı’ndaki vitrinlerde ve raflarda yerini alması WITNESS’ın popülerliğini de arttırmıştı. Bütün bunların hemen ardından “UNNAMED ROOTS” ve “BEAST AND BEST” isimli iki demo kaydına daha girdik fakat bu sefer talihsizlikler ve maddi sıkıntılar peşimizi bırakmadı. Bu demoları bir şekilde piyasaya süremedik. 2009 Yılında çıkardığımız “THRASH COMES BACK” ise geri dönüşümüz ve sloganımız oldu.
- Şarkı sözlerinizin teması nedir, yıllar içerisinde değişiklikler oldu mu?
Şarkı sözlerimizde genellikle hayatın gerçeklerine -sistemin bize dayattıklarına, siyasetin kirli yüzüne, adaletsizliğe, ayrımcılığa vb.- karşı tepkimizi haykırıyor, para ve hırs uğruna yapılan savaşları ele alıyor ve bizi küçümseyen yozlaşmış beyinlere gerekli cevabı sözlerimiz ve müziğimizle en sert şekilde veriyoruz. Bundan da son derece keyif alıyoruz.
- Sahnede hala eski parçalardan mı çalıyorsunuz, yeni parçalarınız var mı?
Sonuç olarak biz bir beste grubuyuz ve insanlara bir şekilde mesajlarımızı iletmek istiyoruz. Doğru mesajları verdiğimiz ve daha iyisini yapmadığımız sürece “THRASH COMES BACK”ten parçalarımızı çalmaya devam edeceğiz. Fakat bu sıralar yeni parçalar üzerinde çalışıyor ve bunları da set listimize eklemeyi planlıyoruz.
- Bu aralar bazı gruplar eski albümleri/demoları gündeme getirir oldu, elinizde bu şekilde gündeme gelip yeniden çıkış yapabilecek nitelikte bir kaydınız var mı?
Bahsettiğiniz gruplar kimler bilmiyorum. Tabii bu şekilde strateji geliştiren arkadaşlarımıza ve gruplara saygı duyuyoruz ama WITNESS olarak biz geçmişte yapılan işlerle gündeme gelmektense yapacaklarımızla gündemde kalmayı tercih ediyoruz. Neticede dün, geçmişte kaldı. Biz yarına bakıyoruz. Bugününden beklediğini bulamayıp geçmişe sarılmak çok anlamlı gelmiyor bize.
- Yakın zamanda bizleri ne gibi işler bekliyor?
Yeni süreçte WITNESS olarak Bursa dışı ve daha da ileri giderek yurt dışı konserlerine odaklanmış durumdayız. Yeni kayıt edeceğimiz şarkılarımızı büyük bütçeli efsanevi kliplerle desteklemeyi ve müziğimizin yanı sıra görsellik olarak da on adım ileri gitmeyi planlıyoruz.
- Bir önceki konseriniz 25 Eylül 2016 tarihindeydi, yıllar sonra tekrar sahne aldığınızda içinde bulunduğunuz atmosfer nasıldı? Neler hissettiniz?
25 Eylül konseri her saniyesiyle bende harika hatıralar bıraktı. Sanırım Bursa’nın son yıllarda gördüğü en mükemmel konserdi diyebilirim. O gün orada WITNESS’ı yalnız bırakmayan ve destekleriyle bizi onore eden, yüzlerini ilk defa o konserde gördüğüm ve her birini tanımaktan onur duyduğum metal kafalara sonsuz teşekkürlerimi iletmeden edemeyeceğim. Sanırım kendini rock star sanan zırvaların ve yüzümüze konuşamayıp dedikoducu mahalle teyzeleri gibi arkamızdan laf yapan insan artıklarının yüzüne sağlam bir yumruk olarak inmiştir.
- Vaktinizi ayırıp sorularımı cevaplandırdığınız için teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mi?
Öncelikle WITNESS’ı konuk ettiğiniz için önce sizlere WITNESS adına teşekkür ederim.
Diğer taraftan;
İnsanların hakkını gasp edenlere, kendi çıkarları için dünyayı cehenneme çeviren kan emicilere, koltuk sevdasıyla başkalarına zulmedenlere,hakkımızda bir halt bilmeyip atan tutanlara diyecek son sözüm;
“I HATE YOU, MOTHER F*KERS!”
