Bağımsız Kayıt – 2024 – İsveç
İsveç’ten Svartlod’un ilk tam uzunluktaki albümü, black metal camiasının yeni yükselen bir gücü olma iddiasını taşıyor. Bu sekiz şarkı, dağılmakta olan bir dini tarikatın ve onunla ilişkili tüm trajedilerin ve olayların hikayesini anlatıyor. (Gerçek bir hikayeye dayanıyor).
Svartlod çok eski bir grup değil. Son 2 senede 3 single yayınlamayı başarmış bir black metal grubu, şu an da dinlediğim ise grubun ilk albümü olma özelliğini taşıyor. Albümlerinin ismi ise The Reverend.
Albüm biraz Khold tadında orta-tempo başladı ve ben bu tempoda black metali oldukça seviyorum. Ritmik bir şarkı trafiği ve ön plana çıkmış bir vokal performası ile başarılı bir giriş, fakat grubun daha önce dinlediğim şarkılarında Silencer tarzı vokaller ve besteler de vardı..
Albümü ikiye bölmüşler diyebilirim. İlk bölüm daha modern ve orta-tempo, ikinci bölüm ise daha klasik İsveç black metaline yakın, agresif ve hızlı. Delilik, ve depresif vokal çığlıkları gerçekten etkileyici ama aynı zamanda arka planda kullandıkları destekleyici koro vokaller biraz başarısız ve yersiz.
The Devilish Reckoning Sound ve I Am The Way şarkısındaki vokal tarzını daha etkileyici buldum. I am the Way’de direkt Silencer vokali kullanılmış. Şarkı yine orta-tempo ve depresif, fakat The Devilish Reckoning Sound tam bir İsveç Black Metal’i atmosferi veriyor, diyebilirim. Hız, öfke ve beste trafik yapısı gerçekten başarılı olmuş.
Albümün genel havası oldukça iyi, ha üst düzey mi diye soracak olursanız, tabii ki değil. Henüz amatör bir grup Svartlod. Ama ilerleyen dönemde kendilerini daha da geliştirerek performanslarını ve müzikal kimliklerini oturtacaklardır. Çünkü albümlerinde çok fazla etkileşim altında kaldıklarını düşünüyorum. Suicidal black metal mi, klasik İsveç Black Metali mi, yoksa orta-tempo bir şeyler mi yapalım, bunun kararsızlığında kalmışlar denebilir. Ama kayıt kalitesi, bestelerin bir bütünlük oluşturması gibi temel konuları aşmayı başarmışlar. Vokalist ise çeşitli black metal tarzlarının bir birleşimini bizlere performans olarak sunmuş.
Uzun lafın kısası, Svartlod henüz yolun başında gibi gözüküyor, daha kaliteli bir kayıt ve drum machine ile gelecek albümlerde belki adından daha da söz ettirebilirler. İmaj olarak şu an biraz vasat buldum ama dediğim gibi gelişme açık ve kabiliyetleri yüksek müzisyenleri barındıran Svartlod benim için başarılı bir black metal albümüne imza atmış durumda.
Gruba tavsiyem Instagram ya da Spotify üzerinden değil de, biraz daha fiziksel formatta ürün sunmaya gayret etmeleri. Cd, t-shirt, vs gibi materyaller üretilerse ve canlı performans sergilerlerse, seyirci ile etkileşime geçtikten sonra bir fan kitlesi yaratabilirler..
9 Mayıs 2024’te seyirci ile bulaşacak olan bu albümün kapağı ise oldukça sade… Eğer grup ile röportaj yapabilme imkanım oluşursa, çeşitli sorular ileteceğimden emin olabilirsiniz.
7,5/10
