Röportajlar

WALLS OF JERICHO

Bir düş için ağıt (Requiem for a Dream) turnesinde yapılan bir söyleşi.

Senenin başında daha önce 2000 yılında yapmış olduğunuz gibi Earth Crisis ile America turnesi yaptınız….
Candace Kucsulain:
Evet! 2000 yılında gösteriyi başlattık. Biz, Skinlab, Earth Crisis, In Flames ve….su an başka kim vardı emin değilim ama beş grupluk bir tasarıydı. Ve bu turda biz ana gruptuk ki buda oldukça hoştu. Onların albümlerine bir sürü olumlu tepki de aldım- genellikle, bir grup yeni bir reunion albümü çıkarırsa, o kadar büyük tepki almaz. Onlar adına çok ama çok mutluyuz. Bence çok güçlü bir grup ve harika bir mesajları var. Gerçekten onları daha çok kişinin dinlemesini ümit ediyorum ve böylece onlarda tekrar cıkıp mesajlarını yaymaya devam ederler. Ümit ediyorum ki, burda yani Avrupa’da da mesajlarını yayacaklar. Buraya pek gelmediklerini biliyorum. Karl’ın (Earth Crisis’in vokalisti Karl Buechner) başka bir grubu olan Freya ile de bir tur yaptık….

….Ve siz Family Values ve Ozzfest gibi büyük etkinliklerde de sahne aldınız. Walls Of Jericho gibi bir grup için bu tarz gösteriler yapmak faydalı ve prestijli midir?
Hayır, pek değil. Yani.aslında olmalı ama bu noktada gerçekten fark etmiyor. Böyle
bir şey yapma fırsatı bulduğunuzda, sadece yapmalısınız. Tıpkı bir yaz kampı gibi: tüm arkadaşlarınızla takılırsınız, çıldırmaya hazır binlerce kişi için çalma şansını yakalarsınız…buna hiç bir şey benzemez. Ozzfest tecrübesi, o günleri hep hatırlayacağım. O günleri hep beraberimde götüreceğim. Ama aslında grup için müzik adına olan şey ise insanları biletlerin kapalı gişe sattığını düşündürmektir. Bu tura dahil olmak için çok para ödersiniz ve kimse bunu yaptığı için tecrübesi dışında pek bir kazanç görmez. Ama zaten biz bunu bir kazanç için yapmıyoruz biliyorsun. Fırsatlar geldiğinde değerlendiriyoruz ve ne alırsak onu alıyoruz. Böyle hissediyoruz.

Aksi takdirde klüp konserlerinimi veya festival showlarınımı tercih edersiniz?
Ben her ikisini de seviyorum. Binlerce insanın önünde çalarken adrenalin artışı oluyor ve iki yüz kişinin önünde çalarken ise onlara dokunabilip üstlerine atlayabildiğinizde daha yakın ve samimi bir şey var. Yani iki farklı şey ve biz her ikisinden de zevk alıyoruz. Hepsi-genel olarak sadece çalmak.

Burada Avrupa’da mı yoksa Amerika’da mı daha popülersiniz?
Kesinlikle, burada Avrupa’da. Bizim tarz müziğimiz burada Amerika’da olduğundan daha uzun sürdü. Ne yazık ki Amerika trendlere dayanır. Bir buçuk yıl içinde dönüp dolaşıp eski haline gelir. Gider gelir, gider gelir…Sadakat yoktur. Ancak, sadık olan bazı hardcore çocuklar da var. Onlar çok ama çok…hardcorelar. Onlar adeta seçiciler, çünkü sadece belli tip hardcore severler. Bir bakıma enterasan ama ben bunu anlıyor ve saygı duyuyorum. Biz bu metalcore olayına girdik ve bu kelime ilk ortaya çıktığında hatırlıyorum bizim yaptığımız metalcore olarak tanımlanıyordu. Çocuğun teki bir röportaj sırasında söyledi ve ben “Neden bahsediyorsun?” der gibiydim. Daha önce böyle bir şey yoktu. Mesajımızdan dolayı biz bir hardcore grubuz. Metal etkilerimiz var ama bunda yanlış bir şey yok. Her ikisini birbirine katıyoruz ama bence bu bizim tavrımız ve bizi hardcore yapan yaşam biçimimiz.

Bir kaç yıl önce ortaya çıkan metalcore akımıyla bir alakanız olduğunu düşünüyor musun?
Muhtemelen. Ama eminim o dönemdeki her grubun da olmuştur. Tabii bizde tüm bu grupların üstünde etki bırakacak kadar uzun zamandır etraftaydık. Ama bizim üstümüzde de o dönemde etki bırakan bir sürü grup hala var. Böyle düşünüyorum.

Grup 2001-2003 arasında bir boşluktaydı. Bunun nedeni neydi?
Davulcumuzu kaybettik. Walls of Jericho’nun original davulcusu Wes Keely üniversiteye gitmek istediğine karar Verdi, çünkü o dönemde hardcore bir gup hiç para kazanmıyordu. Bir aylık bir tur yaptık ve sonra eve gelip faturaları ödemek için çalışmaya başladık. Asla grubun büyüyeceğine, böyle bir turda katılacağımıza, başka ülkelere gideceğimize dair en ufak bir fikrimiz yoktu. Böylece o okula gitti, bizde tam gün işte çalıştık. Başka bir davulcu bulamadık, sebep budur. Bir ara vermek zorunda kaldık. O dönemde yapabileceğimiz başka bir şey yoktu.. Yaklaşık bir sene sonra Catharsis grubundan Alexei Rodriguez beni ve Chris’i (Walls Of Jericho’nun gitaristi Chris Rawsodn) arayıp beraber bir grup kurmak isteyip istemediğimizi sordu ve bizde hala bir şeyler yapmak istiyorduk. İşte böyle beş kadar davulcudan geçtik ve bize uygun birini bulamadık. Birini kiralayacak tarza bir yapıya sahip değiliz. Bizimle geçinecek birine ihtiyacımız var. Sevmediğiniz biriyle çalmak çok zor.

Birazda müzüğinizden ve son çıkartıklarınızdan konuşalım. Full akustik Redemption EP fikri nerden çıktı?
Bunu yıllardır yapmak istedik ama hiç fırsatımız olmadı. Family Values’deki Corey Taylor ( EP yapımcısı) ile buluştuk. No Saving Me adlı şarkıyı dinledi ve biz de “Eğer biz bu tarz şarkılar yazmak istersek, bizimle bunun bir parçası olmayı ister misin? olduk. İzindeydik ve bir sene önce annem vefat etmişti, ben de onun hakkında bir şarkı yazdım – ve çoktan şarkıları derlemiştik. O tecrübeyi hiç unutmayacağım kesin. Her ne kadar her albümde böyle bir şarkı yapmış olsak da, bir şarkı yapıyorsun ve hepsi bu. Ama beş şarkı yapmak çok. Böyle stüdyoya girmek oldukça değişik. Şarkı söylediğimi ve “ Aman Tanrım, rezil gibiyim! Eve gitmeliyim. Ben ne yapıyorum?” dediğimi hatırlıyorum …

Cover’ı House Of Rising Sun’a yapmaya nasıl karar veridiniz?
Fikri ben ortaya attım, çünkü o şarkı muhteşemdi ve bu şarkıya farklı birşeyler yapabiliriz diye düşündüm. Herkes “Evet, tabii.” oldu. O şarkı benim tüm yaşamım boyunca bir yerlerde vardı, çılgın hatıraları geri getiriyor, bu nedenle tartışmaya bile gerek yoktu. Şarkıyı gerçekten kaydetmeden bir ay öncesinde The Animals yaşadığım Detriot şehrine geldiler ve bu şarkıyı çaldılar ve ben “Evet, kesin bunu yapmalıyız1” oldum.

En son albümünüz The American Dream’deki en büyük başarınız nedir? Sizi daha başarılı yaptı mı?
Hayır derim, ha ha. İyi tepkiler aldık ama. Bu albümü en çok müzikal açıdan seviyorum. Bence vokallerim hiç olmadığı kadar kuvvetli. Çok uzun zamanımı aldı…Ama şimdi sesimin beni kontrol etmesine izin vermektense ben sesimi kontrol edebiliyorum. Hiç bir zaman nasıl bağırılacağını öğrenemedim. Bazı insanlar nasıl doğru bağırılacağını biliyorlar ve boğazlarına zarar vermiyorlar. Eğer tur yaparsam konuşamadığım günler oluyor, çünkü boğazım berbat oluyor. Benden çıkan sesi verebilmem için her şeyimle itmem gerekiyor. Bunu kontrol etmenin ve bu acayip çığlığı doğru yapmanın bir yolu olduğunu biliyorum. Ben bunu yaptığımda bir yüksek perde turdetto gibi ses çıkartıyorum. Benden çıkmasını istediğim ses bu değil, bu yüzden daha alçak bir ses çıkartmak için farklı itiyorum. Bu yüzden müzikal açıdan bu albümün en iyi olduğunu düşünüyorum, ama bu etiketle yani firmayla burada Avrupa’da pek bir yerimiz yok. Bundan dolayı bir çok insanda bu yeni albüm yok.
.
Yani Trustkill Records sadece Amerikada buyuk ve bizim kariyerimizdeki gelismeleri takip edebilecek gibi degil mi demek istiyorsun?
Evet, bence onlar sadece Amerika`da büyükler. Bizim bir sonraki albümümüz Trustkill`den çıkmayacak. Buradan birine ihtiyacımız var. Burada Avrupa`da turlayan ve CD’lerini dağıtamayan bir grup olmamız kesinlikle adil değil.

Sözler açısından, American Dream`i bir konsept albüm olarak mi görüyorsun?
Hayır kesinlikle American Dream konsept bir albüm degil. Aslında gerçekten albüm başlığına uyan sadece bir şarkı var. Albüm başlıksız olacaktı, sadece kendi adımız konacaktı : Walls of Jericho IV. Ama American Dream`i yaparken, yeni dünya düzeni ve bunun gibi konular hakkında büyük tartışmalarımız oldu. Biz bu albümü yaparken etrafta çılgınca şeyler oldu…Böylece bizde albüm kapağının temasını bu şarkıyla bağdaştırmaya karar verdik, çünkü olan bitenlerle, ekonomik bunalımla Detroit dağılmakta. Bu noktada tüm bunlar sudaki ceset gibi. Bütün arkadaşlarımızın ve ailelerimizin mücadelesini, işlerinin kapanmasını seyrediyoruz, bunları görmek dayanılmaz bir şey. Bu şarkının anti-Amerika olduğunu düşünen birçok insan var ama değil aslında. Hatta hiç değil. Bu sadece bu süreçten geçenleri insanları seyretmekle ve bu olanları nasıl değiştireceğimizle ilgili aslında ve açıkça, şimdilerde şirket meselesi haline gelen Amerikan Hayaliyle. İlk başta olması gereken Amerikan Hayali ile ilgili değil. Amerikan Hayali olarak başlayan şey şimdilerde tuvalete atılıp sifonu çekiliyor. Gerçek Amerikan Hayali yoktan var olarak hayattan istediğini elde etme gerçeğiyle ilgili olmalı. Olmak istediğini olmak. Hayatında istediğine sahip olmak, bu belki ister zenginlik ve güç, belki de barış ve huzur…ve belki bir parka arazi…Gördüğün gibi çok farklı Amerikan Hayalleri var. Günümüzde ilişkilendirildiği şeyler berbat.

Tanıtım ve pazarlama bakış açısıyla, grubun sözcüsünün bayan olması kesinlikle bir avantaj, ancak bundan dolayi hic bir terslik hissettin mi?
Evet, bu sadece grubumuzu daha kuvvetli yaptı. Bazıları bunun dikkat çekmek için olduğunu düşünüyor ve beni fazla dikkate almıyorlar. Ama ben bunu 11 yıldır yapıyorum bu sebepten bu benim daha fazla mücadele etmeme sebep oluyor. Belki de fikrimi ispatlamış oldum, belki de dikkate alınması gereken bir güç olduğumu ispatladım. Ne yapabilirim? Ne söyleyebilirsin? Grubumuz hakkında her şey söylendi ve biz hala buradayız.

www.wallsofjericho.tv
www.myspace.com/wallsofjericho

Çeviri : Soner

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu