Röportajlar
Trend

Illdisposed Röportajı

Danimarka’nın en sağlam ve en köklü death metal grubu Illdisposed’un gitaristi Jakob Batten, pandemi dönemindeki hayatlarını, grubun otuz yıllık müzikal yolculuğunu ve kuzey cenahındaki son gelişmeleri aktardı!

Öncelikle Extreminal ekibinden selamlar! İçinde bulunduğumuz salgın zamanlarında neler yapmaktasınız? Sizin için verimli geçen bir dönem mi, yoksa bunu daha ziyade müzikle uğraşmaya ara verme dönemi olarak mı değerlendiriyorsunuz?

Pandemi başladığında hepimiz iki üç ay içinde biteceğini düşünmüştük. Kısa bir süre sonra durumun böyle olmadığını fark ettik ve aylık maliyetleri minimumda tutmak için “duraklat” düğmesine bastık.

Görünen o ki birçok grup bu durumdan yararlanıyor ve yeni besteler yapıyor. Ama ben şu karantina dönemi nedeniyle motivasyonumu tamamen kaybettim. Bu yüzden uzunca bir ara verdik ve şimdiye kadar gruptan elde ettiğimiz gelirin eksikliğini telafi etmek için başka işler alıyoruz.

Illdisposed yaklaşık 28 yıldır death metal sahnesinde aktif. Senin ve Bo Summers’ın grubun en eski üyeleri olduğunu düşünürsek, başlangıçta ve şu anda icra etmek istediğiniz müziğe ilişkin olan bakış açınızda herhangi bir değişiklik var mı?

Aslında bu yıl 30.yılımızı kutluyoruz. Yani, aslında şu sıralar pek de bir şey kutlayamıyoruz- ama umarım bu yıl içinde kutlayabileceğiz. Müziğimizle ilgili zihniyetim yıllar içinde aşağı yukarı biraz değişti. Eski usul death metalden daha modern bir yaklaşıma geçmiştik, synth ve temiz vokallerle denemeler yaptık ve şimdi “eski okul” istikametine geri dönüyoruz. Zira sürekli aynı şeyi yaptığımda kolayca sıkılıyorum.

Almanya`da turlamayı seviyorsunuz ve grubu son izlediğimde sahnede Almanca bir konuşma yapmıştınız. Danimarka’dan uzak bir mesafede olmaması ́(ve ucuz biraları :)) dışında Almanya’da sık sık konser vermenizin özel bir nedeni var mı?

Öncelikle Almanya oldukça büyük bir ülke. Ve görünen o ki orada bizden epey bir hoşlanıyorlar. Kesinlikle Danimarka’ya yakın olduğu için değil, çünkü Berlin’e gitmek Türkiye’ye uçmaktan daha fazla zaman alabiliyor😊 Ama biralar iyi ve ucuz, bu konuda kesinlikle haklısın.

Son albümünüz “Reveal your Soul for the Dead” müzik eleştirmenlerinden çok iyi yorumlar aldı. Yeni albüm için çalışmalara şimdiden başladınız mı?

Albüm turnesine yeni başlamıştık ama 6 ay sonrasında salgın başladı. Bu yüzden yeni bir albüm yazma zamanının geldiğini hissettiğimiz bir noktaya hiç ulaşamadık. Geçen sene ilkbahar ve yaz aylarında Güney Amerika ve Avrupa’da turneye çıkacaktık. Sonrasında ise bu sene yıldönümümüz için büyük planlarımız vardı. Sanırım tüm bunlar bittiğinde gerçekte neyin mümkün olabileceğini görmeyi bekliyoruz.

Danimarka’daki metal camiasının diğer İskandinav ülkelerinde olduğu gibi son derece büyük olduğu biliniyor. Hem ana akım, hem de yeraltı çevrelerinde çok çeşitli gruplar var. Danimarka’daki metal çevrelerini nasıl değerlendiriyorsun?

Metal camiasında kalan birkaç eski gruptan biriyiz, ortamın geri kalanı gerçekten sırf genç gruplardan ibaret gibi görünüyor. Tüm bu yeni gruplar ortaya çıktığından beri camiayı takip etmedim. Bu yeni ortam bana hiç çekici gelmiyor. Müziğin cesareti ve daha önce sahip olduğu hissiyat yok ve hiçbir “gaddarlık” ya da “s.ktir git” tavrı da kalmamış. Gruplar seçmece oluşturulmuş ve müzikten ziyade sadece şov gibi görünüyor. Daha çok kostümler ve imajlar ön planda. Biz gençken zorlu bir yaşam tarzımız vardı. Tüm dünyaya karşı “biz”dik. Savaşıyorduk ve herkese orta parmağımızı gösteriyorduk. Bugün bir death metal şovuna gittiğimde insanlar sadece birbirlerine sarılıyor ve gülümsüyor. Bu benim için sıkıcı.

Metal dışındaki müzik türlerini de dinlemeyi sever misiniz? Evet ise, bu durum Illdisposed’daki tarzınızı nasıl etkiliyor?

Evet, iyi olduğu sürece her tür müziği dinlerim. Çocukluğumdan beri pop grubu A-HA’nın hayranıyım. Ayrıca progresif rock dinlemeyi çok seviyorum ve bütün bu türler kendi müziğimde büyük etkiler yarattı. Tam da bu yüzden bizimle aynı türü icra eden birçok gruptan farklı tınladığımıza inanıyorum.

Sahnede en çok hangi şarkıları çalmayı seviyorsunuz ve neden?

Seyirciden en iyi tepkiyi alan şarkılar hep çalmayı en çok sevdiğim şarkılar olmuştur. Çünkü gösterileri unutulmaz kılan, grup ve seyirci arasındaki bağdır. En iyi tepkiyi hangi şarkıların aldığı ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Ama görünen o ki “1-800 Vindication” albümümüz, nerede olursak olalım kesinlikle nokta atışı.

Son videonuz “…For the Dead” deki hikayenin arkasındaki fikir nedir? Sonunda neden kadına para veriliyor?

Videonun sonu başlangıçtır. Adamın biri onunla ormana gitmesi için bir fahişeye para ödüyor ve sonunda onu yakalayarak ateşe veriyor. Maalesef kadının alevler içinde kaldığı kısım kesildi. Sadece onu ateşe vermek için meşaleyi kaldıran adamı görüyorsunuz.

Diğerlerinin yanı sıra, Almanya’da kanserli çocuklar için de bir konser verdiniz. Yardım konserleriyle ilgili fikirleriniz nelerdir?

Duruma göre değişir ancak genel anlamda bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Ayrıca “Like Cancer” şarkısının telif ücretlerini de bir kanser hayır kurumuna bağışladık.

Dan Swanö son albümünüzün miksajını ve masteringini yaptı. Onunla çalışmak nasıldı ve yeni işbirlikleriniz olacak mı?

Dan birlikte çalışmak için gerçekten harika bir adam, sonuçtan% 100 memnun kalana kadar durmuyor.
Son albümlere kıyasla bu albümde yeni bir tarz yaratmak istedik. Çalışmalarının nasıl olduğu hakkında pek bir şey bilmiyorduk, onu sadece Edge Of Sanity günlerinden tanıyorduk. Biz de ona ne istediğimiz hakkında hicbir şey söylemeden sadece kayıtları verdik – sonunda ortaya ne çıkacağını heyecanla bekliyorduk. Sonrasında miks, hayal edebileceğimden çok daha iyi bir şekilde geri döndü. Tüm enstrümanları birbirinden ayırması, böylece her şeyin eşit olarak duyulması tek kelimeyle muhteşem. İlerde onunla kesinlikle tekrar çalışmak isteyeceğimizi düşünüyorum.

İlk çalışmalarınızdan biri olan “Fear Bill Gates” şarkısı neyi ifade ediyor? O günlerden bu yana “extreme” müzik endüstrisinin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Her şey 1997’de “Near The Gates” şarkısıyla başladı. Şarkı, İsveçli grup “At The Gates”i anımsattığı için bu adı vermiştik. Komik olduğunu düşündük ve ilerleyen yıllarda başlığında “Gates” yazan bir dizi farklı şarkılar yaptık. “Fear Bill Gates” bunlardan biridir. Müzik endüstrisi Bill Gates’in yolunda gitti, her şey dijitalleşti. Bu durumun fanı değilim, sadece yaşlı ve huysuz oluyorum. Bir yandan müzik yazmayı ve evde kaydetmeyi daha kolay ve rahat hale getirdi. Öte yandan evde kaydedildiği için her şey daha da berbatlaştı. Bir de insanlarin cep telefonlarından yayınladıkları içeriğin kalitesi var. Bunlar beni sinir ediyor. Sevdiğim kayıtları daima gerçek bir hi-fi kurulumunda plaklardan dinliyorum.

Sorularımızı yanıtladığın için çok teşekkür ederim! Extreminal takipçileri için eklemek istediğin başka bir şey var mı?

Merak ediyordum da – Illdisposed neden Türkiye’de hiç konser vermedi? Yerel organizatörünüze bu salgın sona erdiğinde bizimle anlaşmasını söyleyin. Teşekkürler ve hoşça kalın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu