BlogHaberler

Budapeşte Gezisi ve Gaahl’s Wyrd, Gaera, Saor Konseri İzlenimleri Bölüm 1

Yazarımız ve dostumuz VenomInfernus'un kaleminden Budapeşte Gezisi ve konser anıları!

Önce Gezi Sonra Metal!

Sıcak bir temmuz ayında katılmış olduğum Release Athens 2022 (bkz. Release Athens Fest 2022 Kritiği) mini festivalinden yaklaşık üç ay kadar sonra, yurt içinde izleme imkanı bulduğum irili ufaklı konserlerin ardından, bu sefer de Budapeşte’de peş peşe iki gün harika gruplar ve performanslar izleme şansım oldu. Özellikle merak ettiğim Gaerea, Gaahl’s Wyrd ile yine, yeni, yeniden Saor, Moonspell, Borknagar’ı hem izleyip hem de fotoğraflamak güzel bir deneyimdi. Buradan destekleri için Extreminal.com a ayrıca teşekkürler 😊

The Sculpture of Buda Meets Pest
The Sculpture of Buda Meets Pest

Konserlere geçmeden önce Budapeşte’den kısaca bahsetmek gerekirse; Tuna diğer adıyla Danube nehrinin ikiye böldüğü Buda ve Peşte bölgelerinin birleşmesiyle oluşmuş tarih ve paprika kokan, İkinci Dünya Savaşı’nın anılarını hala çoğu yerde görebileceğiniz, güzel kafeleri, barları, açık hava sanat galerisi tadında büyük meydanları, geniş parkları, huzurun ve yeşilin hakim olduğu, yaklaşık iki milyon insana ev sahipliği yapan güzel bir Orta Avrupa şehri.

Bulunduğum dört gün boyunca yaptığım planlara, zamanı verimli kullanmama rağmen göremediğim yerler de oldu ama yolu düşenler için, akşam Parlamento Binası’nın ve Buda Kalesi’nin ışıklarının aydınlattığı Tuna kıyında gece yürüyüşü yapmadan, Gulaş Çorbası içmeden (ama ben daha iyisini yapıyorum 😊), Yahudi Mahallesi’nin tarihi sokaklarını gezmeden dönmeyin diyorum.

Hungarian National Gallery
Hungarian National Gallery

İstanbul çıkışlı yaklaşık iki saatlik uçuş ile ünlü Macar piyanist Liszt Ferenc havaalanına inişten sonra, şehir merkezine ulaşımın en hesaplı yolu olan 200E numaralı otobüslerle ile Budapeşte’nin merkezi noktalarından biri Deak Ferenc meydanına yaklaşık 30-40 dakikalık bir yolculuğun ardından ulaşabiliyorsunuz.

Meydandan şehrin her yerine otobüs, metro, tramvay, pek uzak olmayan Tuna üzerinden ise tekneler ile ulaşım mümkün ama çoğu ülkede hayat kurtarıcımız olan Uber maalesef Macaristan’da faal değil, daha çok lokal taksi uygulamaları kullanılıyor. Gerçi fazla büyük bir şehir olmaması, gezilecek görülecek yerlerin genelde Tuna nehri çevresinde kümelenmiş olması, kaldığım süre boyunca toplu taşımayı nerdeyse hiç kullanmama sebep oldu ama şehirden ayrılırken saatim bana dört gün boyunca 70 km yol yürüdüğümü söylüyordu 🙂

St. Stephen's Basilica And Deak Ferenc
St. Stephen's Basilica And Deak Ferenc

Yazının konser kritiği olduğunun farkındayım ama katıldığım festival veya konserlerin (özellikle yurtdışı olanları) hemen hepsinin nerdeyse üçte ikilik kısmı şehir gezisi ve yerel yemeklerin tadımı şeklinde cereyan ettiği için, ister istemez yazılarıma etki ediyor. Ayrıca okuyanlar olur ve bir ihtimal yolları bu şehirlerde herhangi bir konser veya etkinliğe düşerse bu tavsiyelerin yardımcı olabileceğini varsayıyorum. Bu açıdan, İdil’in yazmış olduğu bkz. Wacken’da Hayatta Kalma Rehberi’nin de önemli bir yazı olduğunu düşünüyorum.

Kısaca da gezilip, görülmesi gereken yerlerden de bahsedip hemen asıl konumuza dönüyorum. Yukarıda bahsettiğim yerler harici, Budapeşte gezinizde ziyaret edebileceğiniz yerler ise; Tuna üzerindeki en güzel köprülerden biri olan Zincir Köprü (ben oradayken tadilattaydı maalesef), neredeyse her gün yolumun düştüğü Özgürlük Köprüsü, Aziz İstvan Bazilikası, Budin ve Vajdahunyad Kaleleri, harika heykelleriyle Kahramanlar Meydanı, güzel manzarası ile Gellert Tepesi, Terör Müzesi, Macaristan Ulusal Galerisi gibi turistik noktalar oldukça fazla tercih ediliyor.

 

Elisabeth Bridge
Elisabeth Bridge

… Ve Artık Konser Günü Geldi Çattı!

Konser turunun ilki günü son yılların popülaritesi yükselişte olan gruplarından Gaerea, her albümünde farklı tatlar veren Saor ve canlı performanslarını çokça merak ettiğim Gaahl’s Wyrd vardı. Daha öncesi şehir merkezinde, fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla tarihi bir bina olan konser mekanı, konsere bir kaç gün kala şehre biraz daha uzak ama daha büyük bir yere alındı (biletlerin tamamen tükenmesiyle ilgiliydi muhtemelen) Plazaların ortasında, yeşillikler içerisinde çay bahçesini andıran hoş bir yerdi, dışarıda da konserden bağımsız elektro-pop müzikler çalıyordu, sanırım iş çıkışı biralarını içip sohbet etmeye gelenleri kıramamışlar 😊

Bahçede soluklanıp, merch standında biraz vakit geçirdikten sonra kapıların açılmasıyla birlikte video ve fotoğraf çekimi için güzel bir açı bulup ilk grup Gaerea’yı beklemeye başladım. Tam saatinde Asmodeus’u temsil eden logolu maskeleriyle sahnedelerdi. Hemen akıllara Mgla’yı getiren rifleri barındıran Limbo albümünden Conspiranoia ile açılışı yaptılar ama ben kliplerinden farklı olarak, maske ile sahneye çıkan gruplar gibi sabit şekilde durup müziklerini icra ederler, seyirciyle diyaloğa bile girmezler diye beklerken, (bkz. Batushka, Mgla vb.) özellikle vokalist G. açılışla birlikte resmen yıktı geçti. Seyirciyi ateşlemesi, ayak basmadık yer bırakmaması ve aynı performansı konser sonuna kadar sürdürmesi gerçekten takdir edilesi. Son albümleri Mirage’dan dört, bir önceki albümleri Limbo’dan iki parça çaldıktan sonra mekanın tamamen dolu olması, nispeten yetersiz havalandırma ve harcadıkları müthiş efor neticesinde sahnede bulunan bütün su şişelerini de bitirerek ayrıldılar 🙂 Şubat ayında Atina-Selanik turu yapıyorlar, belki buralara da uğrayıverirler diye umut ediyorum bu yazıyı yazarken.

İkinci grup ise sık sık yolumun kesiştiği Saor’du. Aura, Guardians ve bence en iyi işleri olan Forgotten Paths’dan sonraki albümleri Origins ile Kelt köklerinden kopmuş, bana sanki farklı yerlere savrulmuş bir grup görüntüsü verdi. Ayrıca konserlerinde her zaman gördüğüm sempatik kemancı Lambert Segura’nın ayrılması gruba bariz kan kaybettirmiş . İlk parçaları da son albümün isim parçası Origins’ti. Aura albümünden The Awakening, Aura, Guardians albümünden, özellikle ikinci bölümü benim için efsane olan, Tears of a Nation’ı çalarak sahneden ayrıldılar.

Henüz müzik piyasasında Gaahl’s Wyrd diye bir oluşum yokken, bundan yıllar önce (sene 2014) ülkemize ilk defa gelen Wardruna’da, Gorgoroth’un eski davulcusu Einar Selvik’le birlikte (tarzına oldukça ters olduğunu düşünüyorum) Viking mitolojisi, İskandinav paganizmi temalı folk-pagan müzikleri yapan Gaahl nam-ı değer Kristian Espedal ile ikinci karşılaşmamız bu gece olacaktı.

Metal: A Headbanger’s Journey’deki malum sahnesi ile bir çok “meme” ye malzeme olması sonuncu, acaba izlerken de aklıma gelir sahne önünde güldüğümü görür de “hayırdır” der gibi bakar mı diye düşünceler de aklımdan geçmedi değil 😊

Gaahl ve ekibi bol sis efektleri içinde tam saatinde sahnedeki yerlerini aldılar. Açılış parçaları ise; son albümleri Ghost Invited’a ismini veren parçaydı. Daha sonrasında eski grubu Gorgoroth, God Seed ve hala faal olarak devam etmekte görünen Trelldom’dan da coverlar ekleyerek karma bir setlist sundular. Konser boyunca Gaahl, İstanbul’dan hatırladığımdan bambaşka bir görüntü içindeydi. Aralarda seyirciye teşekkür etmeler, parçaların öncesi küçük anekdotlar vermeler, hayranlarıyla bol bol el sıkışmalar gibi.. Hatta benim bulunduğum bölgede herkesle el sıkışıp, bana sen geride kaldın gel buraya demesi, arada gülümsemesi, bildiğiniz sempatik bir adammış da biz yanlış tanımışız hissiyatı verdi. Performans olarak canlı izlediğim black metal vokalleri arasında en iyisi diyebilirim. (Mortuus ile birlikte) Ghaal grubuyla birlikte o gece de yaklaşık 90 dakika boyunca muhteşem bir performans sergiledi.

Yaklaşık beş saat süren yorucu ama harika bir konser maratonunun ardından ikinci gün için ve bu sefer fotoğraf makinemi de yanıma alacağım, sahne önünde koşturmaca halinde geçecek ikinci gün için enerji toplamaya, eve doğru yola çıkma vaktiydi.

Bu yazıyı yazarken aklıma geldi 😊 Gece sessiz sakin sokaklarda yürürken belki de bu ortama en uygun müzik sanırım bu diyerek Lambert’in bu parçasını açmış, Özgürlük Köprüsü’nden ay ışığı ile şehrin ışıklarının vurduğu Tuna’yı izlemiştim.

Szabadság Bridge
Szabadság Bridge

Fotoğraflar VenomInfernus’un kendi çekimidir, diğer fotoğraflarını görmek için Instagram hesabını takip edebilirsiniz.

 

Devamı Yakında!

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu