Röportajlar

TERMINATE

Amerikalı old school death metal grubu Terminate’den Jon Prada ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik…

Merhabalar okuyucularımız için grubunuzu kısaca tanıtabilir misin ?
John:
Biz yeni bir death metal grubuyuz ve kuruluş amacımız üst düzey death metal yapmaktır.Yani ne istiyorsak onu çalmaktır diyebilirim. John Poroda gitar/vokal, Tom Cardella Gitar,Alfred Mulle Bass Gitar ve Jim Smith davulcu olarak kadromuzu oluşturmaktalar.

2011 sonlarına doğru bir demo yayınladınız.Albüm planınız var mı?
Şu an için bir demo yayınladık ve yakın zamanda biraz daha kaliteli prodüksiyona sahip olan EP’mizi yayınlayacağız. Tüm kayıtlar ve hazırlıklar bitmiş durumda, albüm işine gelirse şu an için bir şey söyleyemem fakat çok hızlı ilerlediğimizi görüyorsundur.

Grubunuzun bu kaydının yayılmasının ardından bir takım firmalar sizinle irtibata geçmiş olmalı,size ulaşan somut bir teklif var mı ?
Şu an ilk adımımızı attık ve biraz daha emniyetli ilerlemek zorundayız firma arayışını 2012 yılı içerisinde tamamlayacağız. Temel düşüncemiz biraz daha sakin davranıp her oltaya yem olmamak. Dark Descent ve Hells Headbangers gibi firmalar şu an ilgileniyor ve bende olumlu bakıyorum. Gerçekten bu gibi firmaların bizimle ilgilenmesi çok dehşet bir his,umarım adımlarımızı doğru attığımıza değiyordur.

Amerikalı bir grup olarak neden İsveç soslu death metal yapmayı tercih ettiniz, yoksa Amerikan stili death metal ile aranız pek yok mu fikrini alabilir miyim ?
Ben kendimi bildim bileli İsveç stili death metal hastasıyımdır. Riflere bakınca her şeyi bulabiliyorsunuz, hız, teknik, öfke hatta punk/hardcore etkileşimleri…Yıllardır hastası olduğum tarzların bir arada çalınışı gibi gelir bana ve özellikle Entombed beni deli ediyor, punk etkileşimli rifleri ve davullarıyla beni kendimden geçirmeye yetiyor ve artıyor…
Amerikan stiline gelecek olursak tabi ki seviyorum, Cannibal Corpse olsun, Morbid Angel olsun eski Deicide olsun bunlar hep takdir ettiğimiz klasik gruplar fakat Amerikan stili death metalin her zaman sıkı bir takipçisi olamadım.Yenilikleri her zaman severim, yeni albümlerden Hate Eternal’ın Deeds of Flesh’in çıkarmış oldukları albümler çok iyi fakat yine de çok fazla dinleyemiyorum.Yapay bir brutallik ve teknik var sanki, içine giremiyorum…

Diğer grubunuz Deadnight ile Terminate arasında ne gibi mantalite farklılıkları bulunuyor ?
Deadnight her zaman black metale endekslenmiş bir projedir, zaman zaman thrash metal riffleriyle bezenerek her daim kendini yenileyebiliyor fakat Terminate ise öyle değil sabit bir tarza sahip bu tarz ise DEATH METAL’dir, tarzlar arası oynamayı sevmiyorum. Death Metal çalmak bana özgürlük veriyor çünkü eğer bu riffi çalarsam şuna benzer ya da buna benzer gibi bir düşüncem hiç olmuyor. En sevdiğim tarz neyse o tür riffler çalıyorum ve kendimi özgür hissediyorum. Ama bunu söylüyor olmam diğer tarzları dinleyip, etkilenmediğim anlamına gelmiyor, yelpazem geniştir bazen Hypocrisy dinlerim bazen The Black Dahlia Murder bu tip değişikliklerde benim nasıl riff yazabilme yeteneğine kavuştuğumu gösteriyor. Kuşkusuz Slayer’da beni etkilemiştir çünkü thrash metal benim ilk aşkım…

Eski kafa İsveç Death Metal’i etkili müzik Amerika’da kabul görüyor mu, fanatikler ne durumda?
Tabi ki, her zaman burada en çok dinlenen tarzlar arasındadır fakat nedendir bilinmez Amerika çıkışlı gruplar kadar büyük etki yaratamıyor. Fanatikleri en çok olan gruplar Entombed ile Grave diyebilirim…

Müziğe başlamanıza ilham veren kişiler ve gruplar kimlerdi ?
Başlangıçta Black Sabbath, Iron Maiden, Slayer gibi grupları dinlerdim.Özellikle Slayer bana eline gitarı al ve çalmaya başla şeklinde etkilemeye başladı sonra Steve Harris’i izleye izleye bass gitar öğrenmeliyim dedim. Slayer’ı her dinlediğimde bu rifleri bende çalmalıyım diyordum ki bazı insanları tanıyana kadar Hypocrisy ve Devin Townsend’i keşfettikten sonra etkileşim alanlarım daha da çoğaldı… Son 10 yılda bu oluşumlar beni gerçekten çok etkilediler…

Sizin gibi oldschool İsveç death metali yapan başka tavsiye edebileceğin Abd’li gruplar var mı ?
Burada yükselişe geçen bir tarz ve son aylara kadar bende farkında değildim.O yüzden ben size şu yeni keşfettiğim İsveçli gruplardan bahsedeyim; Morbus Chron, Maim, Mr. Death bu gruplar gerçekten bir harikalar ama illaki bir Amerikan grubundan bahsetmemi istersen sana California’lı Skeletal Remains’i tavsiye edebilirim Morgoth/Asphyx gibi bir tarza sahipler, arasındalar yani…

2011 yılının sonundayız sence bu yılın en iyi ve en kötü albümleri neler ?
2011 yılında çok fazla yeni albüm takip edemedim. Disma, Vallenfyre, the new Autopsy, YOB, Exhumed ‘ın yeni albümlerini de dinleyemedim. The Black Dahlia Murder ve Deconstruction’u dinledim gerçekten fantastik işler çıkarmışlar. Bir çok true metal fanatiği TBDM’yi pek sevmez ama gerçekten Ryan Knight’ın da gitarlara geçmesiyle tanrı vergisi çok sağlam besteler yapmaya başladılar ve giderek sertleşiyorlar… Şu deathcore trendini de anlayabilmiş değilim bence extreme metali zehirlemeye başladı, Ritual grubu bunu 5sene önce tahmin edemedi sanırım.Bir çok insanın lanetlediği yeni Morbid Angel albümünde bence iş yapabilecek güzel parçalar var,Trey Azagthoth artık death metal çalmayı pek umursamasa da yine de çok iyi bir albümdü… Quake oynamayı ve Sailor Moon seyretmeyi tercih ediyor bence iyi, her neyse….

Son sözleriniz…
Yeni EP’mizi bekleyin,2012’nin ortalarını bulabilir. Eğer hala bizi dinlemediyseniz www.facebook.com/TerminateChicago adresinden ulaşabilirsiniz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu