DELIRIUM X TREMENS
Öncelikle selamlar,yeni albüm hazırlıkları nasıl gidiyor? Kısaca süreçten söz edebilir misin?
“Belo Dunum – Echoes From The Past” albümünün kayıt aşaması zorlu ve uzun bir süreçti. Kendimize has bir sound yaratabilmek için bir çok yeni enstrüman ve onlara uyabilecek yerel temalar ile çok uğraştık. Besteleri müzikal konsepte uyarlayabilmek için aranjeler ile gereğinden çok fazla vakit harcadık.Şarkı sözleri için özellikle tarih ile alakalı çok fazla araştırma yaptık ve bu sözlerin basit temalar içermemesi için yoğun çaba sarf ettik ve bu kadar çaba sonucunda bu albüm tamamlandı.
En son albümünüz olan CreHated From No_Thing 2007 yılında çıkmış. Bu albüm çıktıktan sonra ki süreç nasıl işledi, konserler, eleştiriler vs. ?
CreHated From No_Thing albümün çıktığı dönem gerçekten süperdi. Belphegor, Asphyx, Massacre, The Haunted gibi gruplarla konserlere çıktık. Bu gibi büyük gruplardan çok fazla deneyim elde ettik ve bu bizim müzikal gelişimimize yardımcı oldu, alt grup olduğumuz için büyük grupların seyircileri de bizim gibi bilinmeyen yeni bir grubu tanımış ve sevmiş oldular bu tam anlamıyla tatmin edici bir deneyimdi.İnanıyorum ki yeni albümümüzde bundan daha yüksek seviyelerde olacağız. Gerçekten bunu istiyoruz!!!
Grubunuzun imajı hakkında konuşacak olursak bana göndermiş olduğunuz promodaki imajınız biraz değişik geldi,klasik death metal gruplarına benzemiyorsunuz, bu imajdan biraz söz edebilir misiniz ?
Aslında bizim amacımız popüler bir şeyler oluşturmak değildi. Bizim büyük babalarımızın bu yüzyılın başında neler yaşadıkları neler yaptıkları ve nasıl takıldıklarını geleneksel olarak yansıtmak istedik. Haklısın alışılmış death metal imajımız yok fakat kökenimize olan bağılılığımızı bu şekilde görünüme sunduk. Diğer gruplardan farklı bir karakterimiz olduğunu göstermek istedik.
Tarz olarak Death Metal kalıpları içerisindesiniz ama sanki değişik bir havanız var, sence Delirium X Iremens Death metal tarzının neresinde ?
Böyle düşündüğün için teşekkür ederim, death metal in neresindeyiz bunu bilemem fakat biz death metal kalıpları içerisinde bir grubuz ama brutal death metal ya da war death metal olarak kendimizi tanıtamayız. Kendi tarzımızı çalıyoruz ve Delirium X Tremens metal 🙂 Bu tarzı kendimiz yavaş yavaş üzerine koya koya oluşturduk ve şu an bu yorumları aldıkça hedefimize ulaştığımızı düşünüyorum.
Son dönemde İtalya piyasasında oldukça hareketlilik var fakat hiç büyük bir festival haberi almadık oralardaki ortamlardan biraz söz edebilir misin, konserler-seyirciler ve ortamlar nasıl ?
İtalya’da durumlar pek iyi değil,geçtiğimiz yıl bir çok festival iptal oldu. Giderekte zorlaşıyor çünkü konser verilecek mekanlar kapanıyor ve kalan mekanlarında ücretleri çok yüksek, ekonomik açıdan bu tip şeyler birbirini karşılamıyor. Seyirci açısından konuşacak olursak giderek artan bir metalci kitlesi var ama genç metalciler ne albüm alıyor ne de konserlere gidiyorlar. Genellikle bilgisayar başında vakit geçiriyorlar ve şarkıları o şekilde dinliyorlar… (Ne kadar tanıdık bir durum değil mi? Burada da mekanlar kapanıyor ya da tekelleşiyor…Kimse demoya, albüme para vermiyor, ücretli yapılan konserler bomboş geçiyor… – Cenk)
İtalyan gruplar hakkında neler düşünüyorsun bizlere önerebileceğin isimler var mı ?
Aslına bakarsan çok iyi gruplarımız var,genel olarak bir Alman yada İsveçli türdeşleri seviyesinde ki gruplarımız var Seven Dark Eyes and Phaith, Imposer, Hour of Peance, Scarecrown, Soulpit, Smoke Circles, In Torment I Die gibi…
Biyografinizde Dolomiti dağlarının esrarengiz havasından söz etmişsiniz,bize de bahseder misiniz? Konsept olarak "BELO-DUNUM" albümünüzde nelerden bahsedeceksiniz ? Geçmiş albümlerinizdeki temalara nazaran değişiklikler neler ?
Dolomiti dağlarımız çok ilham verici ve doğa üstü bir atmosfere sahip bir ortamdır. Sayısız insan orada yaşamız ve bir çok efsaneye konu olmuştur. Hayatımızın yapı taşını oluşturan bazı etkileşimleri var. IN BELO DUNUM albümümüzde burada geçen hikayelerden çok bahsettik hatta çoğunluğunu kimse daha önce duymamıştı. Önceki albümümüz ile bu albüm arasındaki temel fark ise anlattığımız hikayelerin tamamıyla yaşanmış anılardan oluşması. Bizlere büyük babalarımız tarafından anlatılan mistik ve efsanevi hikayeler doğa ile nefret patlamalarının birbiriyle oluşturduğu gizemli kuvvet, geçmiş-günümüz arasında yaşanmış olan bağlar ve tabii ki insanlığın para ve güç ile kendini kaybetmiş olması… Karmaşa ve ölüm her noktada bizi yakalayabilir önemli olan günümüzde bundan az zarar görebilmektir…
Punishment 18 Records ile olan anlaşmanızdan söz edelim, son yıllarda çok fazla grubu bizlerle tanıştırdılar. Oldukça iyi işliyorlar, memnun musunuz ?
Gayet memnunuz.Corrado ve Marita gerçekten çok sağlam kişiler, muhabbetleri iyi, kafa dengiler. Her şeyi gayet rahatlıkla konuşuyor, paylaşıyoruz. Bence Punishment 18 İtalyan underground camiasına bir hareketlilik getirdi. Gerçekten gelecek vaat eden başarılı grupları piyasaya çıkararak tünelin ucundaki ışığı buldu. Urto, Ground Control, Injury, Cadaveric Crematorium e Stillness Blade gibi gruplar ile birlikte çalışıyor olmak çok ama çok tatmin edici, piyasadaki zorlukları bilen biri olarak umarım bu hırslarını ve isteklerini kaybetmezler…
Geçmişinize bakacak olursak 1 ep 1 albümünüz var ve yakında çıkacak olan ikinci tam zamanlı bir albüm daha ,bunların yanı sıra bir çok compilation da da yer almışsınız bunlardan en dikkat çekicisi Rusların çıkarmış olduğu Slayer tribut’ü, buraya katılımınız nasıl gerçekleşti, hangi parçayı coverlamıştınız ?
Rus Slayer Fan kulübü ile iletişim halindeydik. Myspace o zamanlar daha çok kullanılan bir iletişim aracıydı. Kuşkusuz Slayer grupça fanatiği olduğumuz bir efsane ve Rus fan kulübünden böyle bir teklifi geri çeviremezdik. Black Magic parçasını çaldık ve çalarken de stüdyoda oldukça keyifli anlar yaşadık. Belki bu çalışmaya ilerleyen yıllarda EP’lerimizden birinde yer verebiliriz.
Son olarak grubunuzun ismi hakkında da biraz bilgilendirme yapabilir misiniz, anlamı nereden geliyor ya da sizin için çok özel bir manası var mı?
Grubu ilk kurduğumuzda Delirium Tremens ismiyle kurmuştuk o da alkoliklerde görülen bir hastalık ismiydi. Sonra nette dolaşırken aynı isimli bir Alman grup olduğunu gördüm ve ismin ortasın X ekleyerek değiştirme kararı aldım. Daha güzel ve bilinmez bir hava kattı bu konsepti sevdim 🙂
Vakit ayırdığınız için teşekkürler,okuyucularımıza ve sizi yeni tanıyacak olan dinleyicilere iletmek istediklerinizi alarak bu sohbeti tamamlayalım..
Destek ve röportaj için teşekkür ederim.:[email protected] adresinden bize ulaşabilirsiniz. Ayrıca web sitemize de göz atabilirsiniz :www.deliriumxtremens.com