Röportajlar

THE SARCOPHAGUS

Merhaba, öncelikle 8 yıl aradan sonra çıkardığınız albümünüz ‘’ Beyond This World's Illusion’’ ile başlamak istiyorum. Bizlere biraz albümünüzden ve kayıt sürecinden bahseder misiniz?
Önceki albümden bu yana vermiş olduğumuz ara çok gibi gözükse de yeni albümün hazırlığına yavaş yavaş başlanılmıştı. 2014 yılında parçalar hazırlanmaya ve düzenlenmeye başlanıldı, 2015 yılında da uzun sürecek bir kayıt süreci başlamış oldu.Kayıt davullarını kaydetmeye şu an İrlanda’ya yerleşen davulcumuz Oktay ile başladık.Arkasından bass ve gitar kayıtları ile başlayan süreç vokallerin tamamlanmasıyla son bulmuş oldu.Albüm tamamlandıktan sonra çıkışı biraz zaman aldı.Albüm klasik black metal ve İsveç black metali arasında bir yerde diyebilirim ancak parçaların özgün olmasına ve hepsinin ayrı karakteri olmasını istediğimizden her birine ayrı özen gösterdik.

Bir önceki albümünüz ‘’ Towards THe Eternal Chaos’’ ta birçok süprizle karşımıza çıkmıştınız. Albüm Osmose’dan piyasaya çıkmıştı. Ve bu albümde size Black Metal’in en önemli vocallerinden Kvarforth eşlik etmişti. Şimdi ise yine çok değerli bir isim Mork ile çalışıyorsunuz. Bizlere Kvarforth u nasıl ikna ettiğinizden eve elbette Mork’tan bahseder misiniz?
Her ikisi de arkadaşımız.Kvarforth ile tanışmamız ilk gitaristimiz Emre’nin işleriyle ilgili bir dönem Oslo’da kalması ve tanışmalarıyla gerçekleşti.O dönem albüm kayıtları henüz başlamak üzereydi ve vokalist bulamadığımızdan vokalleri ben üstlenmiştim.Hatta hala 1-2 parça benim vokal yapmış olduğum versiyonları da durur.Kendisine yeni albümde vokal yapıp yapamayacağını sorduk, o da yapmaktan memnun olacağını iletti.Rus grup Todestriebe vokalisti Mork ile de Raven woods aracılığıyla tanıştık ve turnede birlikte çalındı ve oradan bir dostluk oluştu.Sonrasında da vokalist olarak The Sarcophagus kadrosuna geçti.

İlk albümden sonra sizleri 8 yıl bekledik ama sonuca bakarsak fazlasıyla değdiğini düşünüyorum, peki 8 yıl neden böyle bir ara oldu?
Albüm hazırlıkları biraz yavaş ilerlese de 2-3 yıl öncesinden başlamıştı.Yani tamamen uzak kaldığımız süre 5 yıl kadar bir süre oldu.Basılma süresi de 7-8 ay kadar aldı.Kadro sıkıntıları da biraz ara vermemize sebep oldu.Grubun diğer elemanlarının başka gruplarda çalıyor olması durumu da bu etken oldu diyebiliriz.

Bu albümü hazırlarken nelere daha fazla özen gösterdiniz, mesela ilk albümle kıyasladığınızda aralardaki en bariz farklar neler sizce?
Her şeyden önce sound’un çok daha iyi olmasına özen gösterdik.Bununu haricinde bir önceki albümde davulcu problemimiz olduğu için drum machine kullanmıştık ve çok tatmin olmamıştık.Bu sebeple akustik davul kaydı yapmak bizim için çok önemliydi.Bunun dışında parçaların daha komplike, akıcı ve güçlü olmasına özen gösterdik diyebilirim.İyi bir albümünü vitrini olan albüm kapağını da Paolo Girardi’ye çizdirerek konseptin önemli bir parçası olan artwokr olayını da bir tık daha yukarı taşıdık.

Beyond This World's Illusion isimli albümünüzü Satanath Recs etiketiyle çıkardınız, ilk albüm Osmose’dan çıkmıştı. Osmose’dan ayrıldıktan sonra yeni firmanız Satanath Recs ile Çalışmak nasıl bir duygu? Size karşı tutumları nasıl?
Osmose çok daha büyük bir firma olmasına rağmen grup tanıtımı konusunda Satanath çok iyi ve ilgiliydi.Çok kısa bir zamanda dünyanın bir çok köşesine albümün hızlı bir şekilde yayılmasını sağladılar.Ayrıca albüm kapağının bütçesini de tamamen kendileri üstlendi. Bu açıdan gerçekten memnun kaldık diyebilirim.

The Sarcophagus 20 yılı devirmiş, ülkemizin en köklü gruplarından, doğal olarak 90 ‘lı yılları bugünlerle kıyaslarsak, Black Metal’in Ülkemizde ve dünyadaki konumu hakkında görüşleriniz ide öğrenmek isteriz?
90’lı yıllarda bu tarz bir müziği icra etmek oldukça güçtü. Aslına bakarsan metal müziğin her türünü icra etmek Türkiye şartlarında zordu desek yanlış olmaz ancak buna rağmen çok daha fazla aktif grup vardı diyebilirim. Dinleyici olarak da albümleri yabancı bm albümlerini bulmak oldukça güçtü. Şu an imkanlar çok daha iyi durumda.İstenilen albümlere çok daha kolay ulaşılabiliyor, yerli grupların kayıt kaliteleri yükseldi, konserler sıklaştı ama yine de eski tadı almak güç.Türkiye’de aktif olarak black metal yapan grupların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.Bu grupların büyük bir kısmı da zamana dayanabilmiş eski gruplar.Yeni nesil arasında bu tarzda müzik yapan gruplar yok denecek kadar az.

The Sarcophagus dünyada bilinen ve sevilen gruplarımızdan, önümüzdeki süreçte sizi Yurtdışında bir turnede ve elbette ülkemizde izleme şansı bulmak çok isteriz. Böyle planlarınız var mı?
İlerleyen süreçte böyle şeyler düşünüyoruz aslında. Sahnelerden çok uzak kaldık.Grubun bass gitaristi Ozan yakında bir stüdyo açacak ve kadroyu güçlendirerek yoğun çalışmalara başlayacağız.Bunun sonucunda konserler yakında başlayabilir.

Ülkemizde son yıllarda yaşanan olaylardan dolayı Yabancı gruplu festivaller sekteye uğradı ve dolayısıyla Türk Rock ve Metal gruplarına döndü ibre, bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’de gerçekten çok iyi gruplar var ve bunların çoğu kendini yurtdışında ispatlamış gruplar. Beceri ve birikim açısından yurtdışı gruplara taş çıkaracaklar var. Ne yazık ki hala onlarca yerli grubun olduğu festivallerin hak ettiği seyirciyi toplayamadığını düşünüyorum. Bu muhteşem konserlerin kalabalığının büyük kısmını grup elemanları oluşturuyor ve her konserde hep aynı yaşı ileride dinleyiciler var.Yabancı metal grupları konserleri çok daha kalabalık geçse de yerli grupların dinleyici kitlesi her zaman özel.

The Sarcophagus eşsiz müziğiyle bizleri büyülerken, biryandan da şarkı sözlerini yazarken nelerden etkilenir, kısacası ‘’ Beyond This World's Illusion’’ albümünüzde nelerden bahsediyorsunuz liriklerinizde?
Sözlerde genelde Kaos’dan bahsediyoruz.Bunun yanında okültizm ve eski inançlara değiniyoruz.Bu albümde ilk defa farklı olarak Armoured Death parçasında savaş ve savaşın yok edici günücünden bahsettik.

Genel olarak en sevdiğiniz Black Metal grupları kimler?
Biz genelde eski grupları dinliyoruz hala.Favorilerimiz Dissection, Marduk, Emperor ve nispeten yenilerden Mgla…

Genel olarak ‘’ Beyond This World's Illusion’’ albümünüz hakkında aldığınız yorumları da öğrenmek isteriz?
Albüme gelen tepkiler gerçekten çok iyi.Bir önceki albümden bu yana üzerine çok daha fazla şey koyduğumuz gösteriyor.Bu albümle birlikte olayı Kvarforth ve Osmose’dan daha öteye taşımayı hedeflemiştik ve bunu başardığımızı düşünüyorum.Bu bizi çok daha iyilerini yapmaya itiyor.

The Sarcophagus çok sevdiğimiz ve ilk albüm sonrası 8 yıl heyecanla beklediğimiz bir grup, bir sonraki albüm için planlar ne yönde ve bizleri bekleyen bir sürpriz var mı?
Bu günlerde yeni albümün kayıtları için parça hazırlığına başladım. Elimdeki rifflerin düzenlemelerini yapıyorum ve öyle görülüyor ki çok daha iyi bir o kadar da sert bir albüm olacak.Bu sefer arayı daha kısa tutmayı amaçlıyoruz.Ayrıca kayıttan sonra boş kalan davul koltuğuna sürpriz bir isim gelebilir ancak netleşen bir şey yok.İlerleyen zaman içerisinde duyurusunu yaparız.

Sorularımızı yanıtladığınız için size sonsuz teşekkür ederken, son olarak bu satırları okuyan dostlarımıza neler söylemek istersiniz?
Röportaj için teşekkürler, grubu iyi tanıyan kaliteli soruları cevaplamak her zaman güzel.
Albümlerimizi alan ve desteğini esirgemeyen herkese selamlar…Yakın zamanda karanlığın kapılarını bir kez daha aralıyor olacağız, takipte kalın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu