Bu tehlikeli herifleri dinlemek için birçok neden var ve Bu röportajı okuduktan sonra haklı olduğumu göreceksiniz.
Selamlar. Öncelikle yeni albümünüz için sizi tebrik etmek istiyorum ve gayet sağlam bir albümle piyasada yeniden terör estirmeye başladığınızı belirterek röportajıma sorularıma başlıyorum…
Lille: Teşekkürler! Bu albümü olabildiğince brutal yapmak için çok çektik, bu nedenle yorumun için çok minnettarım.
Defeated Sanity cephesinde ne gibi gelişmeler süregelmekte ve neler yapmaktasınız şu aralar? Yeni albümle ilgili neler söylemek istersiniz? Satışları nasıl gidiyor ve metal kafaların tepkisi nasıl oldu yeni albüme?
Son zamanlarda herkes albümü seviyor. Bildiğim kadarıyla çoktan 1500 kopya sattık. Şimdiden sıralamayı garip bir şekilde geçtik ,bahse girerim duymuşsundur. Böylece, bizde, bu daha nasıl gelişir diye bakıyoruz. Gelecek yıllar için bazı tur teklifleri var . Deathfeast ve Bankok’ta çaldık ve yeni döndük. Yani son zamanlarda oldukça yoğunduk.
Daha önceleri Grindethic Records’dan albüm çıkartırken yeni albümünüzü Willowtip Records etiketiyle piyasaya sürdünüz. Bu firma değişikliğine sebep ne oldu?
Yeni bir şeyler denemek ve farklı bir etiketin statümüzü daha yükseğe çıkarmada bize yardımcı olup olamayacağını görmek istedik. Hala, bunun nasıl gideceğini görmek zorundayız fakat şimdiye kadar Willowtip her konuda harika iş çıkardı. Bu arada Grindethic’te bizim için her zaman iyi iş çıkardı…
Aslında kuruluş olarak 15 yıllık bir grup olmanıza karşın tam aktif olduğunuz yıllar 2000lerden sonrasına denk geliyor geçmiş 6 yılda neler yaptınız? Neden ortaya çıkmadınız hiç?
2000 yılında ben 17 yaşındaydım haha. Bu nedenle kendimi sahne için hazır görmüyordum, gerçi ben 14-15-16 yaşlarındayken birkaç konsere çıkmıştık… yalnızca çok nadiren.
Sizinle ilk tanışmam 2006-2007 yıllarına rastlamaktadır. O zaman elime geçen ilk uzun çalar albümünüz "Prelude to the Tragedy", bu nedir böyle diyerek şans eseri dinleyip, sonrasında müziğinizin hayranı olmama sebep olmuştur. Bu ilk albümden ve çıkış sürecinden kısaca bahsedebilir miyiz? Ne şartlarda çıktı bu albüm ve ilk uzun çalar albümünüz olmasından dolayı ne gibi bir önemi var sizin için?
O, bizim için çok önemli bir albümdür. Çünkü bu albüm, insanların bizi ilk kez uluslararası düzeyde ve güçlü bir hareket olarak fark ettikleri ilk çalışmamız. Bu albümü, uzun sürüp sürmeyeceğini bilmediğimiz parçalanmış bir takımla kaydettik ve sonunda sürmedi. Buna rağmen biz hala iyi bir ittifaktık. Bence bunu duyabilirsiniz.
Şiddet ve ölüm dolu sözler üzerine nihilistlik etkileşimler… Sözleriniz oldukça çarpıcı ve dinleyenleriniz için değişik bir hayal dünyasını yansıtıyor. Benim için öyle en azından… Sözlerin yazılması ve bestelenmesi nasıl bir süreç içerisinde gelişiyor biraz bunlardan bahsedebilir misiniz bize?
Şarkı sözlerinin işkence, acı, ölüm ve karanlık hislerden büyülenmemizden doğduğunu söyleyebilirim. Müzik, bunu ifade etmenin bir yolu ve sözlerde bunun bir parçası oluyor. Şarkı için en iyi muhtemel dramaturgiyi başarmak adına, müzik sözlerden önce yazılıyor, sonra sözler müziğin etrafında örülüyor.
Bir ropörtajınızda; ‘’Blues ve rock müzik ABD’de ortasya çıktı, bu demek oluyorki tümü bu ülkeye geri dönüyor.. Kökleri orada ve bence en iyi müzisyenler buradan çıkıyor." Psalms of the Moribund" ve "Prelude to the Tragedy"", arasındaki sound ve yön açısından farkı sorulduğunda.’’diyor ve şöyle devam ediyorsunuz; "Prelude to the Tragedy" taptığımız grupların izlerini taşırken , "Psalms to the Moribund" ile kendi tarzımızı oturttuk.İki uç değerdeki Psalms of the Moribund splitleri; daha parçaları içinde olan, brutal, karanlık ve derin, fakat aynı zamanda matematiksel yaklaşım ve teknik bakımından yükselişe geçti. Bu düşünceler gerçekten ilgimi çekti zira her zaman için Amerikalı grupların üstünlüğü ön plana atılmıştır ama bence Avrupalı gruplarda bu işi en az Amerikalılar kadar iyi yapıyorlar siz ne dersiniz? Avrupalı gruplar hakkında görüşleriniz nelerdir?
Hmmm. Hala orada söylediğimin doğru olduğunu düşünüyorum. Fakat Avrupalı gruplar, onların orada yaptıklarına gerçekten yaklaştılar. Eğer beyninizin sigortalarının atmasını istiyorsanız, yeni Putridity’i dinleyin.
İlk uzun çalar albümünüz "Prelude to the Tragedy" yi dinlerken hoşuma giden bir çok yönünüz oldu. Besteler, şarkı sözleri, tonlar vs… Fakat daha sonraki albümlerde tekniğin yanı sıra müzikal yapınında değiştiğini görüyoruz. Albümleriniz arasında bir karşılaştırma yapmanızı istesek neler söylersiniz bize bu konuda? Özellikle Son albümde gelinen noktayı hesaba katarsak, her yeni albümde performansınız artarak devam edecek.
Hmmm. Eski albümleri dinlediğim zaman, tam olarak hangi teknikleri (şarkı yazmayla yada düzgün çalmayla alakalı olabilir) düzeltmem gerektiğini duyabiliyorum. Yenisi için analiz yapmanın biraz erken olduğunu tahmin ediyorum ama daha iyisini yapmak için gelecek sefer neye ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Her bir albüm ile dev adımlarla işimizde ilerlediğimize gerçekten inanıyorum.
Aslında "Prelude to the Tragedy" ile "Psalms of the Moribund" arasında kayıt farkı da var bu albümlerin arasındaki fark birazda buna bağlı olabilir mi sizce? Birde "Psalms of the Moribund" albümünde Disavowed dan tanıdığımız vokal Robbe Kok’un da parmağı var. Onun bu müzikal yapıdaki değişimde bir etkisi oldu mu acaba?
Robbe yalnızca mastering kısmını yaptı, müziksel yapı ve mix bile aynı kaldı. Sorunu doğru anladığımdan emin değilim ancak Prelude ve Psalms çok farklıydılar. Çünkü Prelude tekrar kaydedilen yeni şarkılara ek olarak demo şarkıların toplamasıydı. Bu şarkı yazmada bir evrimi gösterdi. Psalms’da açıkça duyabileceğin bir dönemin dışında kalan daha fazla şarkı mevcut. Ayrıca, Prelude için yazdığımız son şarkıyla (Liquifying cerebral hemispheres) ve Psalms için yazdığımız ilk şarkıyı (Hideously disembodied) karşılaştırırsanız, o kadar da farklı olmadığını görebilirsiniz.
Yeni albüm üzerine konuşalım birazda… Dinleyeni yavaş yavaş ısıtan, prova edasında bir giriş ve ardından ölümüne saldırılarla dolu bir albüm. Dinleyeni binbir türlü ruh haline sokan ve derin-değişken yapısıyla yerden yere vuracak bir albümle karşı karşıyayız. Ve bu albümle ilgili okuduğum kritiklerde, diğer albümlerden daha çok tatmin olduğunu görüyorum dinleyenlerin. Sizce diğer albümlerin aksine bu albümde ne gibi değişimler var?
Bu günlerde, çoğu albüm sizi , onları almanız için kandırmak istiyor çünkü büyük vuruşlar vb. ile sadece tek şarkıları var. "Chapters…" tüm öldürücülere sahip ve tıkayıcı olmayan, iyi dengelenmiş ve düşünülmüş bir albüm. Bir çeşit atmosferik evrim oluyor ve bunu fark ettiğiniz için çok mutlu oldum.
Biraz da konserler ve turlar hakkında konuşalım isterseniz. Canlı çalarken seyirciyle aranızdaki iletişim nasıldır? Mesela en son Tayland da çalıdınız. Tepkiler ve konsere ilgi nasıldı?
Taylandlı fanlar cehennem kadar rahatsızlar. Talihsiz olaylar nedeniyle üç parçayı tekrar çalmamıza rağmen çıldırıyorlardı. Yanımızda götürdüğümüz tüm malları dahi sattık, yani bu konserin tarihimizde şimdiye kadarki en büyük başarımız olduğunu söyleyebilirim.
Önümüzdeki dönem için özellikle yaz döneminde yeni konserler veya turne söz konusu mu? Varsa nerelerde sahne alacaksınız ve kimlerle çalacaksınız?
Çalışmalarla alakalı büyük şeyler mevcut. Birçok tarih hala doğrulanmadı fakat gerçekleşecek. Şu aralar yapacağımız en hasta turnelerden bir tanesi olacak. Ayrıca yakında yüzeye çıkacak Alman konserimiz olacak.
Albümünüz yeni çıktı ama ben genede sorayım. Yakın gelecekte ne gibi planlarınız var? Özellikle müzikal çalışmalar yönünden ne gibi değişiklikler beklemeliyiz sizden?
4 yeni şarkı bestelemenin ortasındayız, yani çılgınlık devam edecek! Yakın zamanda yazdıklarımız slam/midtempo görünüyor fakat son albümde yaptığımız gibi bu albüme de bakacağız ve dengeleyeceğiz. Sadece kesin olarak biliyorum ki, yaptığımız ilk parça midtempo olan tek eser olacak her ne kadar şuanda kulağa sıkıcı gelse de… Fakat son haliyle duyduğunuzda bundan çok uzak olacak.
Peki. Sorularım bu kadar sizin eklemek istediğiniz bir şeyler varmı?
Röportaj için teşekkürler! Brutal kalın ve s…tiğim şovlara gelin.
Bu keyfili sohbet için teşekkür ediyorum ve en kısa zamanda sizi sahnede canlı izlemeyi umut ediyorum.
Çeviri: GNM Arda
