Röportajlar

DECIMATION

İlk albüm çıkışından sonra sizi bazı konserlerde gördük. Kadro değişiklikleri yaşamışsınız, bunun size etkisi nedir? Eksileriniz ve ya artılarınız oldu mu?
Selamlar, öncelikle röportaj için teşekkür ederiz. Bu soruyla her röportajda karşılaşıyoruz diyebiliriz aslında; evet Decimation’ın kadro oturma dönemi aslında çok uzun bir süreçtir. Demo dönemi ve öncesi, dediğiniz gibi albüm dönemi bu durum sürekli bir sıkıntı oldu bizim için. Entering the Celestial Ruins’ten sonraki değişim ise sadece davulcumuzdu. Kaya bizim her zaman çok yakın çok samimi arkadaşımız, döktüğü ter için ona teşekkür ederiz.Fakat şunu söyleyebilirim ki en başından beri yaptığımız değişiklikler bize hep yukarıya doğru basamak atlattı.Keza GOREMASTER tartışılmaz bir kalitedir eskiden beri hayranı olduğumuz bir müzisyendir ve Decimation’a level atlatmıştır. Onunla çalışmak bir ayrıcalık, bilen bilir, umarım müzikle veya müziksiz, sonuna kadar beraber oluruz.

İlk albümünüzün grubunuza nasıl bir etkisi oldu ? Albüm hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Şunu söyleyebiliriz, ilk albüm güzel bir deneyimdi bizim için. Kayıt açısından söylüyoruz tabi ki, amatörce yaklaşımımız -özellikle davul kaydında- albümün müzikalitesini çok daha zayıf gösterdi. Buna rağmen bu müziği yakından takip edenler durumun kayıttan ibaret olduğunun, müzisyenlikle alakalı olmadığının farkına vardılar. Zaten o nedenle halen piyasadayız ve o yüzden birçok insanda "Decimation’dan iyi kayıtlı bir albüm gelsin" beklentisi var. Hepsine çok teşekkür ederiz.

Albümde kimler ne yaptı? Söz yazarlığı ve besteler kimlere ait?
Aslında albümde de öncesinde de herkes üzerine düşenden fazlasını yaptı diyebilirim. Şu açıdan çok şanslıyız, elemanların her birinin farklı kulvarlarda farklı yetenekleri, becerileri var. Bunlardan yeri geldikçe yararlanıyoruz tabi ki. Albümde bestelerin ve sözlerin (Mert’in sözlerini yazdığı "Welcome to the Endless Abyss" dışında) tamamı Emre’ye aitti ama yeni albümde daha çok grup dayanışması içinde olacağız.

Çok Fazla Organizasyonlarda Yer Almamanızın Sebebi varmı ? Malum şu an piyasadaki gruplar sürekli konserlere çıkıyorlar,sizi çok fazla göremedik ?
Son bir kaç yıldır organizasyonların çoğu taraflı bir tutum içerisinde, cartelci oluşumlarda meydana gelmeye başladı, biz hiçbir zaman taraf olmadık, yalnış gördüğümüz şeyleri her zaman dile getirdik bunlardan canı yananlar ise bize tavır almaya başladı, durum böyle olunca çok fazla konser teklifi almamaya başladık. Biz bu müziği kendimiz sevdiğimiz için yapıyoruz, piyasada söz sahibi olmak isteyen ortam orospularının kıçını yalayarak 3 tane konsere 2 tane dergiye çıkmak bizim duruşumuza uymuyor. Durum tamamen bundan ibarettir.

Yakın tarihte olacak bir konseriniz var mı? Bu konserin bar performansı olmasını mı beklersiniz yoksa büyük bir festivalde çıkarız kaygısı mı var?
Aslında böyle bir kaygımız falan yok. Yani bir teklife evet demişsek a’sını b’sini düşünmüş ve evet demişizdir. Ondan sonra çıkar ve çalarız. Bar olsun festival olsun farketmez, biz sevdiğimiz, eğlendiğimiz şeyi yapıyoruz. Yakın zamanda da Rock Station festivali var sanırım, henüz resmiyete dökülmedi ama konuşuldu bir terslik olmazsa sizinle orada buluşacağız.

Çıktığınız organizasyonlarda Sizi en çok heyecanlandıran olay ya da olaylar nelerdi ? Bu organizasyonlardan grupça yeteri kadar tatmin olmuş ayrıldınız mı ?
Çıktığımız organizasyonlarda bizi heyecanlandıran şey en başta seyircinin tepkisi olur. Eğer o organizasyonda ses sistemi yeterliyse, mekân iyiyse, tanıtım yeterince yapılmışsa ve samimi bir ortam varsa bu bize pozitif olarak yansıyor ve biz de bunu bir şekilde seyirciye/dinleyiciye aktarmaya çalışıyoruz. Sanırım bir organizasyondan ne beklediğimiz de laf arasında yanıtlanmış oldu. Bunun dışında diyebilirim ki bugüne kadar çıktığımız konserlerden özellikle Hefty Gigs’te çok keyif aldık; tabii Misery Index’in support u olmak da bambaşka bir deneyimdi bizim için.

Yeni promonuzu dinledik bu bize yeni albümün bir öncekine oranla daha sert ve hızlı olacağı hakkında fikir oluşturdu. bu albümden biraz söz edebilir misin, ilk albüme göre bu değişimin sebebi nedir. Bundan sonrada tarz doğrultusunda bu yönde mi ilerleyeceksiniz yoksa sound olarak ,kayıt kalitesi olarak ve ya tarz olarak herhangi başka bir değişiklik bizleri bekliyor mu ?
Tarz olarak çok fazla bir değişim içine girmemiz söz konusu değil; Decimation bir brutal death metal grubudur öyle kurulmuştur, bu tarzda müzik yapar ve yapmaya devam edecek..Dönemlere göre müziğimizde etkilenimler ya da gelişmeler/ufak çapta oynamalar olabilir ki bunlar müziğimize zaten direkt yansıyan şeyler. Yeni albümde her şeyin daha iyi olmasını istiyoruz; gerek kayıt gerek besteler gerek profesyonellik açısından kendimizi daha ileri bir noktada görmek için çalışıyoruz. Umarız bu gerçekleşir ve 2009’da çıkmasını ümit ettiğimiz albüm en gaddar şekilde piyasaya düşer…

Decimation şu an sizin için istediğiniz yerde mi ? Yeni albümden sonra nasıl bir noktada olmak istiyorsunuz ?
Decimation tam olarak nerde bilemiyoruz ama şu anki durumdan memnunuz; belki daha iyi bir yerde olması gerekiyordu kimbilir; buna dinleyiciler karar verir ama kesinlikle bundan daha aşağısını düşünmezdik. En azından tarzında Türkiye piyasasına mâl olmuş bir grup olarak anıldığımızı bilmek şu an için bizi memnun eder. Ama asıl beklenti sizin de bahsettiğiniz gibi 2.albüm sonrası; çünkü gerek Decimation olarak kendimiz gerekse piyasada çıta yükseldi ve eskisi gibi yerlerde sürünmüyor. Bu bakımdan biz de bu çıtayı daha da yükseltmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yurtdışından ‘işini gerçekten iyi yapan’ bir şirketle anlaşmak öncelikli hedefimiz, zira şu zamanda şirketlerin adı kadar yaptığı işler de dikkat edilmesi gereken bir husus olarak insanların karşısına çıkıyor ister istemez.

İlk demonuz daki bazı parçaları ilk albümünüzde dinledik, yeni albümde yine bu demodan parçalar görecek miyiz?
Hayır, yeni albümde demodan şarkılar olmayacak. Aslında ilk albümde de olmasını düşünmüyorduk fakat bazı nedenlerden dolayı koyma gereği ortaya çıktı. Sonradan biz de iyi olabileceğini düşündük, insanların demodaki Decimation’ın albüme kadar geçen süre içerisinde nasıl bir gelişim ve değişim geçirdiğini görmesi açısından da içimize de sindi ve bir şarkı koyduk. Yeni albüme ilk albümden parça ya da parçalar koyma fikrimiz de yok değil ama henüz kesinleşmiş bir şey yok bu konuda. Olsa bile tekrar kaydedilmiş versiyon olacak, aynı kayıtla koyulmayacak…

Yeni albüm kayıt döneminden söz edecek olursak ,kayıtları hangi stüdyoda kimin önderliğinde yapıyorsunuz, tahminen ne zaman bitmiş olur?
Yeni albümün kayıtlarına henüz başlamadık. Promo için konuşacak olursak Ankara Mars’ta Uğur Memiş ve Atalay Ant tarafından kayıt alındı ve mikslendi. Albüm kaydı için de Mars Stüdyolarını düşünüyoruz ki promo kaydından gayet memnunuz. Albüm kaydı için promo çok iyi bir antrenman oldu ve albüm kaydı için yolumuzu çizmemizi sağladı. Bitiş tarihi için bir şey söylemek henüz erken olur, zaten zamanı gelince bir şekilde duyururuz.

Yeni albümde de ilk albümdeki gibi karanlık havayı koruyacak mısınız, bizi liriksel olarak nasıl bir albüm bekliyor?
Decimation’ın müziği karanlık bir havayı barındırır ki bu albüme de yansıyacaktır. Fakat yeni albüm için kendimizi -en azından- eskisi kadar kısıtlamıyoruz. Neyi seversek onu yapıyor, kendi çeşnimizle harmanlıyoruz. Goremaster’ın da stüdyolarda bestelere eşlik etmesiyle tamamen farklı bir süreç gelişti şarkıların oluşumu için. Tabi bütün bunlar demek olmuyor ki yeni şarkılarda karanlık bir hava yok… Liriklere de yine Goremaster’ın eli değdi, gitaristimiz Emre tarafından yazılan sözlerimiz Goremaster tarafından revize ediliyor ve ortaya güzel sonuçlar çıkıyor. Yine konsept aynı diyebiliriz, belki daha genel ama çok fazla bir değişiklik olduğu söylenemez.

Yurt dışında kontak kurduğunuz firmalar var mı ?
Şu anda ufak tefek; Bizimle iletişime geçen bir kaç şirket oldu fakat asıl iletişim albüm kaydı sonrasında başlayacak bizim için. Dolayısıyla şu anki ufak yazışmaları kesin bir sonuç olarak ciddiye almamız söz konusu değil.

Grup elemanlarının sosyal hayatı icra edilen müziğe yansıyor mu?

Aslına bakarsanız daha çok müzik, elemanların sosyal hayatlarına yansıyor. (: Günlük hayatta gördüğümüz, etkilendiğimiz şeyler üzerine müzik yapmıyoruz ve müziğimizi de sosyal hayatımız şekillendirmiyor açıkçası.

Türkiye’de beğendiğiniz yerli gruplar kimler?
Türkiye’de işini gerçekten iyi yapan grupların sayısı iki elin parmaklarını ya geçer ya geçmez ki bu grupların hangileri olduğu da herkesçe malum zaten… Teker teker isim vermeye gerek var mı bilmiyoruz ama bir Self Torture bir Raven Woods bir Suicide ya da bir Ominious Grief gerek profesyonelik gerekse müzikalite açısından insanın aklına ilk gelen gruplar Türkiye’de.

Yabancı gruplardan idolümüz dediğiniz, grup yada, müzisyen var mı?
Tabii ki var; olmaması abes olurdu zaten. Yıllardır dinlediğimiz etkilendiğimiz isimler var ve bunları her yerde bas bas bağırıyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz, yeri geliyor çalıyoruz ve bizi takip eden insanlar bu soruyu okur okumaz nasıl bir cevabın geleceğini bildiği için tekrar tekrar söylemeye gerek duymuyoruz artık…

Türkiye’de ki metal piyasası hakkında neler düşünüyorsunuz?
Piyasa maalesef genel olarak kolpa. Eskiden beri bu böyle ve hâlâ da farklı bir şey söylemek gelmiyor insanın içinden. Tabiki eskiye göre çok daha ileri bir noktada ve arada iyi işler yapan gruplar çıkıyor ama artık gele gele folloş olmuş gruplar bir kaç senede bir geliyor diye, şu anda taşaklarındaki kıllar ağarmış eskinin metal kralları parayı basınca geliyor diye -bize zaten ancak zamanından 10 yıl sonra gelirler-, piyasada içi boş bir sürü açık hava konseri oluyor diye de piyasa çok iyi durumda demek de kendini kandırmak olur. En basitinden Misery Index’i saymazsak Türkiye’de hâlâ amerikan bir death metal grubunu izleyemedik; tabi ki ekstrem müzik yapan insanlar olarak aynı zamanda bu müziğin fanlarıyız bu yüzden olaya biraz da genel metal piyasasına hakim gruplardan ziyade daha uç gruplar açısından bakmamızı da normal olarak karşılamak lazım diye düşünüyoruz. Ama biz hala her yıl geçerken uğrayan gruplar geldi diye piyasamız çok gelişti havasında olursak..nereye kadar!? Böyle olacaksa bazı gruplara Türkiye pasaportu verilmeli ki adamlar girip çıkarken zorluk çekmesinler, yazıktır…

Türkiye’de Metal müzik etraflıca radyo-TV lerde ele alınsaydı sizce nasıl bir hal alırdı?
Türkiye’de metal müzikten önce radyo-TV lerde öyle şeylerin etraflıca ele alınması gerekiyor ki, eğer onlar ele alınacaksa metal müzik alınmasın, razıyız… Fakat yine de bir düşünce olarak olaya bakarsak; yıllarca TRT’den yayın yapan Rock Market programını bile kaldıramayan bir ülkede herhalde komik olurdu… Kaç kişi izlerdi/dinlerdi o programları.. 500, 1000… Hadi 5000 olsun; pek de yatırım yapılacak bir şey olarak gözükmüyor gerçekten. Yine de albüm satışlarını patlatırdı, herkes konserlere gelirdi, bilinçi dinleyici kitlesi oluşurdu… vs gibisinden şeyler düşünmek/söylemek isterdik ama.. Sanmıyoruz açıkcası.

Son olarak Decimation’ı bize nasıl anlatırsınız? Sizi dinleyen ve takip edenlere söylemek istedikleriniz neler?
Hiç bilmeyen bir insan için Decimation, brutal death metal i hakkını vererek yapmaya çalışan ve severek yapan; gördüğünü, düşündüğünü söylemekten sakınmayan ve tabiki Ankara’lı bir gruptur. Bizi dinleyen ve işlerimizi takip eden insanlar yeni albüm için beklemede kalsınlar ve şimdilik promo şarkımızla yetinsinler. Her zaman iyi olanı desteklemeye devam etsinler ve yeni gaddar dizaynıyla MySpace sayfamıza göz atmayı da unutmasınlar… Bize myspace sayfamızdan ya da e-mail yoluyla ulaşabilirler.
Extreminal’e de Röp. için tekrar teşekkür ederek çalışmalarında başarılar dileyelim ve kapatalım.

[email protected]
www.myspace.com/decimationtur
www.decimationnet.com (yapım aşamasında)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu