KRAANIUM
Selamlar, Martin (R.I.P.) sonrası Kraanium da işler nasıl gidiyor Mats?
Mats: Evet, çok zorlu ve uğraşlı bir süreç oldu ve hala daha her gün kavga devam ediyor ama yavaş yavaş öğrenmeye başlıyorum. Bununla yaşamak ve şimdi olması gerektiği gibi ve ne kadar değiştirmek istesem de değişmesinin bir önemi yok artık. Ama yeni albüm için söz yazımı işi çalışmaları güzel bir şekilde devam ediyor ve acılarımı ve tükenmişliklerimi üretken bir yola yönlendirmek anlamında çok güzel bir yol bu. Bizler sevgili Martin'in de gurur duyacağı bir albüm için gerçekten çok sıkı çalışıyoruz. Canlı performanslar ekstra zor oluyor çünkü hala daha O olmadan sahnede olmaya alışamadım ve gerçek anlamda kendimi yalnız hissediyorum ama hala yapabileceğimin en iyisini yapmaya gayret ediyorum ve zevk duyuyorum böylece O onurlanabilsin. Fanlarımızın hatırşinaslılığı ve destekleri hep vardı ve insanı zorlayacak ölçüde devam ediyor bu anlamda onlara kişisel teşekkürlerimi ve minnettarlığımı borçluyum bu yolda bize olan yardımları için, O'nu gerçek bir slam king olarak hatırlanması için…
2017 itibariyle grup son halini aldı ve pek çok ülkede konserler verdiniz. Her grup elemanın ayrı ülkeden olması sorun olmuyor mu grup için?
Erhan: Grup elemanlarının farklı ülkelerde yaşıyor olması herkes sorumluluğunu bildiği sürece bir problem oluşturmuyor. Dünyada bu şekilde çalışan pek çok grup var. Daha önce de Avrupa'dan farklı gruplarla bu şekilde çalıştım. Tabii ki arada bir beraber takılmak, çalmak grup kimyasını etkileyen şeyler ama biz sahnede işimizi tam yapmaya çalışıyoruz. Bunu sağlayabildikçe mesafeler çok önemli değil.
Grupla bir araya gelme hikayesini merak ediyoruz. Heretic Soul sonrası neler oldu ve nasıl Kraanium a katıldın?
Erhan: Heretic Soul projesi bittikten sonra gruptaki herkes kendi işine yöneldi. Ben de Avrupa'dan birkaç farklı grupla çalışmaya başladım. Kraanium ile daha önce Çek Cumhuriyeti'nde bir festivalde aynı sahneyi paylaşmıştık ama herhangi bir tanışıklığımız yoktu. Daha sonra Facebook sayfalarından davulcu aradıklarını gördüm ve iletişime geçtim. Bir kez bir araya geldik ve sonraki seferde Kraanium ile ilk konserime çıkmış oldum.
Son albümünüz olan ve içerisinde Analepsy şarkılarını da barındıran ‘Kraanialepsy’ split çalışması güzel bir tribute iş olmuş, dinlerken defalarca başa sarıp sıkılmadan dinleniyor desek abartmış olmayız. Bu split çalışmadan önce yayınlanan son albümünüz ‘Chronicles of Perversion’ da gerek sound gerek mix&mastering açısından harika bir işti. Bundan sonra hangi projelerle dinleyicilerin karşısına çıkacaksınız, fanlarınız tüyo bekliyor yani.
Mats: Çok teşekkür ederim kardeşim, bunu yakalamış olman müthiş. Aslında belirttiğim gibi bu yılın sonlarına doğru Comatose Music'ten çıkacak olan uzun çalar "Slamchosis" albümünün işleri için çok sıkı çalışıyoruz. Diğer çalışmalarım anlamında, sludgeslam grubum Diphenylchloroarsine'in uzun çalar albümü üzerinde de çalışıyorum, ama aynı zamanda bir proje anlamında 4 şarkılık bitmeyen bir EP çalışmam var adı Secret Mutilation, grup üyeleri arasında Slamentation'dan ve Beatdown Legends No Zodiac'ın eski solisti var. Hepsi çıkarılacak bu yılın sonuna doğru bir zamanda, Rotten Music'ten çıkmış olacak.
Merchandise işleri için Asyalılarla çalışmayı tercih ediyor gibi gözüküyorsunuz ,Endonezyalılar mesela, Avrupalıları mı Asyalıları mı terich edeceksiniz,h angi baskılar daha kaliteli oluyor sence ?
Mats: Şu anda aslında hem Asyalı hem de Avrupalı satıcılarla çalışıyoruz çünkü bu iki kıta ile de devam eden gerçekten güzel anlaşmalarımız var. Genellikle şapkacılar ve diğer tür düzensiz satıcılar anlamında , Avrupa'da bulamadığımız fiyat ve kalite uyum problemi yüzünden yüzümüzü her zaman Asya'ya dönüyoruz. T-shirtler ve sweatshirtler olarak biz her zaman değerli dostumuz Chris aracılığıyla Rotten Music Birleşik Krallık'ta yaptırıyoruz.
En başa grubun kuruluş hikayesini dönmek istiyoruz, Funderud kardeşlerin hikayesine yani. Nasıl başladı Kraanium macerası? O dönemki kadro nasıl bir araya geldi ve sizi teşvik/motive eden şey neydi ve özellikle Slam Death metal yapmaya..?
Mats: Kardeşimi Devourment'ı yeni bulduğu zamanı hatırlıyorum, ve ikimiz de bu groovy formlu death metal grubuna bayılmıştık adeta ve hemen aynı şeyi denemek istedik. Bu sanırım 2002 de olması gerekiyor, ama Kraanium'un slamming DM grubu olarak tanımlanmasından öncesinde bu konu üzerinde birkaç yıl mesai harcadık. Benim düşünceme göre bu bizim çift davul girişli ilk şarkımızdı ve benim için her zaman çalmayı en sevdiğim şarkıdır. O zamanlarda adını sanki hiçbir yerde yokmuş gibi hissettiğim Cadaverized isimli bir başka death metal grubumuz vardı, bu hislerime sebep kişisel farklılıklar ve tarz vs diyebiliriz, böylece bazı grup üyelerini çıkarttık, yeni davulcu ve bassçı aldık ve sonra Kraanium'u oluşturan sürece başladık. İnsanlar, daha öncesinde , halihazırda ve black metal endüstrisi ile tanınan Norveç'ten çıkan bir slam grup için çabucak ilgi ve alaka saklamaya başladılar.
Funderud Kardeşler olarak aslında olaya sıkıntılı black metal çalarak başlamıştınız, sizi extreme metalin tamamen başka bir tarzına yönelten şey neydi ? Bu tarzda baya isim yapacağınız çoğu kişinin favori grubu olacağınızı düşünüyor muydunuz ? Hikayenin asıl olayı nedir ?
Mats: Haha bu, tam da ben black metal üzerine bahsederken bu soru çok iyi bir zamanlamaydı! Aslına bakacak olursak slam tarzı çalmaya başladığımızdan beri duygu anlamında bir değişiklik yapmadık, çünkü biz black metale aşığız ve hala daha müzikal ilgimin en büyük alanını teşkil ediyor. Yıllar boyu slam ve BM paralelinde projeler yapageldik, BM projeleri bizim için bir tür eğlenceydi ciddi olarak bakmadık, ama sonra stüdyoya girip albüm kaydı yaptık, bu esnada YouTube üzerinde beğeniler aldık ve bir anda bir yapımcı bizimle irtibata geçip bu albümü çıkarmak istediğini belirtti ki bizim için muhteşem bir olaydı. Haha efsaneler? İyiymiş adamım 🙂 Öyleyse tahminim hikayedeki bazı doğru bölümler için evet, ama bizlerin ilgisi BM ve DM ile hep paralel oldu bu anlamda bu ani bir değişim değildi yani.
SBDM – BDM fanatikleri KRAANIUM'un bu tarzın öncülerinden olduğunu düşünüyor, sizde buna katılıyormusunuz ,bu konudaki düşünceleriniz neler ?
Mats: Bana göre insanların bizim için nasıl düşündüklerini bilmek konusunda alçak gönüllüyüm ve bu kesinlikle muhteşem. Ama benim gözümde bu işin önderi olarak tanımladığım ve bizden uzun yıllar öncesinden beri bu tarzda müzik yapan birçok grup var. Bu gruplara örnek olarak Devourment, Dehumanized, Internal Bleeding ve hatta Suffocation ve Dying Fetus var ve gayet tabii ki bu grupların eski çıkan albümlerinde de slamming etkileri mevcuttu. Ama öyle hissediyorum ki bizler kendimize ait hem müzikal hem de vokal anlamında kolaylıkla tanınabilen dahiyane soundumuzu yapma başarısını göstermiş olduk.
Martin ile birlikte iki kardeş uzunca bir süre straight edge yaşadığınız, hayatınızla ilgili bu önemli kararı alırken sizi motive eden şey neydi?
Mats: Şey biz hepimiz küçük de olsa etrafımızdaki alkol etkilerinde büyüdük ve bu gayet doğaldı bizim için zira bu olgu üzerinde "merak" kalmaması gerekiyordu. Ben ve O genelde evde takılırdık ve kendimize ait şeyler yapardık. Ve yıllar geçtikçe hardcore/punk sahnesi ile tanıştırıldık ki bu bizim bu tür bir hayat şekliyle kucaklaşmayı bulmamızı sağladı ve o günden bu yana bu tür maddelerden bizim uzak kalmamız için çok güzel bir yol oldu. Burada uzun yıllar ( neredeyse 20 yıl) kaldık ve burada bu hayat tarzı içinde bir çok güzel grubumuz ve deneyimlerimiz oldu.
Martin Funderud u anmak adına, unutamadığın herhangi bir Metal anını paylaşırsan fanları olarak çok seviniriz.
Mats: Haha bu sanırım bizler 5 yaş civarındayken komşularımızın LP koleksiyonunda KISS'i keşfettiğimiz zamanlara kadar dayanıyor, heavy metal müziğine o günden itibaren aşık olduk ve günün birinde aynı o şekilde giyinip yüzlerimizi o tarzda boyayıp, anaokulumuzda sahne almak istedik. Sanırım o andan itibaren bu olay sanki bir kıvılcım gibi ikimizin de içinde yandı ve yaşımız ilerledikçe birlikte bir grup olup çalmaya başladık.
Mats ağırlıklı olarak hangi gamları kullanıyorsun? (Enstrüman çalan ve Slam/Grind ile uğraşan türe merak salmış hayran kitleniz bu sorunun cevabı için size minnettar kalacaklardır!
Mats: Genelde herhangi bir müzikal ölçek takip etmem çaldığım anda, dürüst olmam gerekirse en çoktan en aza teorik anlamda müzikal bilgim yok :)) Eminim benim kazandığım bir "reçete" var ki bu şekilde kendime özgü slamming tarzı riffler kullanıyorum. Ama bir şef olarak söylemeliyim: Hiçbir zaman sırları gün yüzüne çıkarmam 😉 Genellikle kafamda bir tomar fikir olduğunda gitarımla jamminge başlarım ta ki beni mutlu hissettirecek riffi bulana dek.
Klasik sorumuz; Yazdığınız parçalardan yola çıkarak soruyorum Mats, bu dünyada ölmeyi en çok hak eden kim/kimler ve nasıl bir ölüm bekliyor onları?!
Mats: Ciddi anlamda bu tür soruların fanı değilim çünkü belirtilmesi gereken çok şey var bu konuda ama diyebileceğim, tecavüzcüler, çocuk tacizcileri ve ya pedofililer hakederdi bunu ! Buna rağmen bazı şarkı sözlerimizde burada ve orada değinmemiz gerekirdi, bu konuyu o masumlara karşı bir hata olarak göz ardı ettik. Metot olarak kendimce açıklamamı istersen: bir taraflarını kesip geberene kadar kan kaybetmeleri olurdu.
Ve 1-2-3 Haziran’da Mini bir Türkiye turu yapacaksınız. Konser haberi yayılır yayılmaz heyecan yarattı. Siz neler düşünüyorsunuz ya da beklentiler nasıl Türkiye konserleri için..
Mats: Gerçekten ne umacağımı bilemiyorum çünkü daha önce Türkiye'de bir konsere çıkmadım, ama çok ciddi olarak biliyorum ki bu deneyim meziyetlerime eklenmiş olacak 🙂 Ve belirtmeliyim ki performans konusunda oldukça heyecanlıyım, Molested Divinity'deki grup üyeleriyle buluşmak ve onları görmek anlamında. Bu adamların, bir süre önce onları dinlediğim mükemmel groove miksleri ve patlamaları beni benden alıyor, ve ben şu anda onların bu patlamalarını günlük bazda yapıyorum. Ve son ama az olmamak üzere bir çok harika kebap yiyeceğiz :))) hahahahaha
Erhan: Türkiye'de çalmayalı 2 yıldan daha uzun bir süre oluyor sanırım. Heyacanla bekliyorum.
Röportaj için teşekkür ederiz, son olarak okurlarımıza ve fanlarınıza ne söylemek/eklemek isterdiniz?
Erhan: Teşekkürler Kanlı Teneke ve konserler ile ilgili emeği geçen herkese.
Mats: Röportaj için çok teşekkür ederiz ve bize bağlı olan fanlarımız her zaman bizim yanımızda durun, bizi ve bu harika sahnesi olan ekstrem müziği destekleyin. Hasta kalın dostlar 🙂