BlogÖne Çıkan

Brutal Assault Metal Festivali 2024 Yorumlar ve Fotoğraflar

Brutal Assault festivali her zaman eğlencelidir. Bu yılın farkı Extreminal Magazine adına gidiyor olmamız ve Extreminal Metal TV Youtube kanalı için röportajlar yapacak olmamızdı.

Brutal Assault’un güzel yanlarından biri, anlaşmalı otellerin önünden servislerin kalkması ve katılımcıların festival alanı ile otelleri arasında kolayca seyahat edebilmeleri. Bir diğer güzel yönü ise çok büyük olmayan ve sahneden sahneye geçerken sizi yormayan kompakt festival alanı. Gruplara ve performanslara gelince, bazılarını kısaca izlemiş olsak da genel olarak burada sizlerle paylaşmak istiyorum.

Belirtmeliyim ki 6 Ağustos’ta gerçekleşen Warm Up partisine yetişemedik ve uçağımıza yetişmek zorunda olduğumuz için festivalin son birkaç önemli ismini izleyemedik.

DAY 1

Gün bizim için Misery Index ile başladı. Grup sahneye Mark Kloeppel yerine bir session gitaristi ile çıkmıştı. Gözlerimiz doğal olarak Mark’ı aradı. Ama grup asla hayal kırıklığına uğratmadı. Netherton ve arkadaşları her zamanki gibi harika bir iş çıkardılar.

Hatebreed pek tanımadığım bir grup ama Jamie Jasta’yı takdir etmemek mümkün değil. Kenardan gözlemlediğim kadarıyla, özellikle Jamey’nin seyirciyle iletişim kurmadaki başarısı ve enerjik müzikleri nedeniyle seyirci mutlu görünüyordu. Sırada Vltimas var, ilk albümleriyle beni memnun eden ama ne yazık ki ikinci albümleriyle beni hayal kırıklığına uğratan bir grup. David Vincent iyi bir solist ve Blasphemer önemli bir isim. Setlist ağırlıklı olarak ikinci albümden olsa da ilk albümden de 3 şarkı çaldılar ve onlar bile beni heyecanlandırmaya yetti.

Misery Index - Brutal Assault Festival 2024
Misery Index - Brutal Assault Festival 2024
Vltimas Brutal Assault Festival 2024
Vltimas Brutal Assault Festival 2024

Deicide aydınlık bir saatte çıkmanın dezavantajını yaşasa da In Hell I Burn, Once upon the Cross, Dead by Dawn gibi klasikleriyle ortalığı yıktı geçti. Exodus bence ortalama bir performans sergiledi. Gary Holt biraz yorgun görünüyordu. Bildiğiniz gibi festival sezonu olduğu için grup neredeyse her gün bir yerde çalmış ve bir sonraki durak olarak buraya gelmişti. Yine de yılların tecrübesiyle oldukça iyi çaldılar. Triump of Death, bu müziğin hak ettiği gibi karanlık bir ortamda sahne aldı. Tom’un yılların süzgecinden geçen inanılmaz sahne karizması ve grup olarak ortaya koydukları muhteşem performansla sahneden ayrılmadan önce bizi gülümsetmeyi başardılar. Abbath plays Immortal‘ın bir bölümünü kaçırdık ama izlediğimiz kadarıyla ses biraz sorunlu gibiydi. Belki de Abbath, Apollyon ve Horgh’dan oluşan o müthiş üçlünün bu klasiği seslendirmesini hep hayal ettiğim için grubun performansından keyif alamadım. Abbath‘ın sahnedeki kostümü iyiydi ama arada taktığı uzun saçlı maskeyi biraz gereksiz buldum. Dark Tranqullity günün son grubuydu. Mikael her zamanki gibi son derece sempatik sahne duruşuyla dikkat çekti. Metal’de duygularını yüzündeki ifade ile bu kadar güzel ifade edebilen, seyirciye “Siz burada olduğunuz için biz de buradayız” diyebilen başka bir solist yoktur sanırım. Tüm zamanların bazı klasikleri setlistte yoktu, ancak buna rağmen sahne performansları harikaydı.

Exodus Brutal Assault Festival 2024
Exodus Brutal Assault Festival 2024
Truimph of Death Brutal Assault Festival 2024
Truimph of Death Brutal Assault Festival 2024
Dark Tranquility Brutal Assault Festival 2024
Dark Tranquility Brutal Assault Festival 2024

DAY 2

Güne sabah 10:30’da Marshall ana sahnesinde Necrot ile başladık. Bu adamların eski tarz death metalini gerçekten seviyorum. Benimle aynı fikirde olan birçok insan var ve sahne o saat için oldukça doluydu. Kaya gibi sağlam death metal. Onları kaçırmayın. Performanslarından biraz sonra grupla röportaj yaptık (bkz. Necrot Röportajı). Bir gece önce uykusuz kalmışlardı ama yine de iyi bir röportaj oldu. Gerçekten harika insanlar.

İzlediğimiz bir sonraki grup Polonyalı progresif rock emektarları Riverside’dı. Vokalist Mariusz birkaç kez metal grubu olmadıklarını ve bu tanımlamanın onlar için bir iltifat olmadığını, progressive rock çalmak için orada olduklarını söyledi. Bu da seyirciyi gülümsetti. Incantation Marshall sahnesindeydi ve tüm dönemlerden parçalar çaldı. Mc Entee’nin vokalleri her zaman harikadır ve bu performans da bir istisna değildi. Forbidden Sea Shepherd ana sahnesinde çaldı ve uzaktan görebildiğimiz kadarıyla seyirci iletişimi ve coşkusu çok iyiydi. Daha sonra gündüz vokalisti Dmytro ile röportaj yaptığımız (bkz. 1914 Röportajı) 1914’ü izledik. Obscure sahnesinde performans sergileyen grup seyirciden çok iyi tepkiler aldı ve çok büyük bir kalabalığa çaldı.

Bir süre 1914‘ü izledikten sonra yaklaşık aynı saatlerde sahne alan Carcass‘ı görmek için Sea Shepherd ana sahnesine gittik. Grup diskografilerinin hemen her döneminden parçalar çaldı. Grubu 5-6 yıl önce ana sahnede izlemiştim ve Walker’ın sesi açıkçası çok iyi değildi. Aradan geçen zamanda grubun birçok canlı kaydını dinledim ve Jeff’in vokalini geliştirdiğini gördüm. BA’da da çok iyi bir performans sergiledi. Bill ‘The Man’ Steer her zaman harika bir enerjik sahne duruşuna sahiptir ve yine öyleydi. Carcass performansı bittikten sonra diğer ana sahnede Testament çıktı. Bu adamlar her zaman kusursuz çalıyor. The Legacy ve The New Order albümlerinden şarkılar çaldılar. Geceyi Satyricon ile kapattık. Şahsen ben son iki Satyricon albümünü pek sevmiyorum ama grubun playlistinde bu albümlerden birçok şarkı vardı. Ne olursa olsun, Satyr ve Frost’u sahnede canlı görmek harika. Forhekset ve Mother North fazlasıyla yeterli.

Necrot Brutal Assault Festival 2024
Necrot Brutal Assault Festival 2024
1914 Brutal Assault Metal Festival 2024
1914 Brutal Assault Metal Festival 2024

DAY 3

Rotten Sound‘un son 2-3 şarkısını yakalayabildik. Ana sahneye 11:45’te çıktılar. Keşke biraz daha geç çalsalardı. Ne de olsa bir zamanlar Nasum‘dan boşalan tahtı paylaşan 2-3 önemli Grindcore grubundan biri. Grindcore’u çok severim ve Rotten Sound bu işi mükemmel yapıyor. Rotten Sound‘dan sonra yapılacak işler nedeniyle bir süre bazı grupları izleyemedik. Bir sonraki grubumuz Legion of the Damned oldu. Oldukça hızlı bir death/thrash karışımı çalan grup sahnede iyiydi ancak ilk şarkılarda ses konusunda sıkıntılar yaşadı. Vokaller gidip geldi ve sonuç olarak istedikleri performansı gösteremediler.

Imperial Triumphant Obscure sahnesindeydi ve biz de uzaktan onları izledik. Soundları iyiydi. Daha sonra ana sahnedeki Aborted‘e geçtik. Çok sevilen bir gruptu ve sahnenin önü kalabalıktı. Girişte sahneye ilk olarak tekerlekli sandalyedeki Jigsaw çıktı. Tabii ki aklıma King Diamond’ın Grandma’sı geldi. Genel olarak iyi bir performanstı.

Daha sonra Obscure sahnesinde Villagers of Ioannina City‘i izlemeye gittik. Dark Age of Aquarius albümüne bayıldığım grup sahneye çok sade çıktı. Arkada bir Backdrop’ları bile yoktu. İyi çaldılar ama Ioannina müzikal karakteri gereği kapalı alanda dinlemesi daha keyifli olacak bir grup. Sea Shepherd ana sahnesini Jinjer aldı. Bildiğiniz gibi şu sıralar çok popülerler. Sahnenin önü oldukça kalabalıktı. Tatiana’nın kıyafeti ve sahne karizması çok iyiydi. Böyle devam ederlerse daha da büyüyecekler.

Jinjer’in ardından Marshall sahnesine çıkan Left to Die, Death klasiklerini ardı ardına seslendirdi. Rick Rozz iyi çalmasına rağmen sahnede oldukça uyuşuk görünüyordu. Müzisyenlik ve şarkılar harikaydı ama seyirciyi pek ateşleyemediler. Sonrasında yapmamız gereken işler nedeniyle bazı grupları izleyemedik. Ara sırasında Extreminal Metal TV için Akhklys‘ten Kyle ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik (bkz. Akhlys Röportajı). Sonrasında izlediğimiz ilk grup Khold oldu. Norveçli black metal emektarları sahnede harika bir iş çıkardılar. Küçük Octagon sahnesinde çaldıkları için samimi bir konserdi.

Kampfar oldukça büyüdü. Son yıllarda aldıkları ödüller de bunun en büyük göstergesi bence. Dolk’un bir sahne karizması var ve seyirciyi coşturma konusunda çok başarılılar. Kampfar’dan sonra bir süre Ved Buens Ende‘yi izledik. Grup 12 yıl aradan sonra 2019’da konserler için tekrar bir araya geldi ve bildiğiniz gibi kadroları muhteşem. Vicotnik’in DHG ile yaptığı albümler -ben şahsen son albümü ayrı bir yere koyuyorum- zaten harika. Aggressor’un Aura Noir’ı ve Skoll’un Arcturus’u tabii ki harika. Bu açıdan önemli bir performanstı. Çaldıkları her şeyin tek tek anlaşıldığı temiz bir şov sundular. Ardından gece 02:15’e kadar beklememize neden olan Akhlys’in performansına geldik.

Kelimenin tam anlamıyla muhteşemler. Maze of Phobetor ile birlikte sahneye çıktılar ve üç metal albümlerinden de şarkılar çaldılar. Kırmızı ışıklar, maskeler, her şey harikaydı. Binlerce insan gecenin bu saatinde Akhlys için oradaydı. Birinci sınıf!!

DAY 4

Son albümleri Black Flame Eternal ile harika bir iş çıkaran Cloak, sabah 10:30’da Sea Shepherd sahnesindeydi ve ne yazık ki onları izlemek mümkün olmadı. Bu benim için BA’daki en büyük hayal kırıklıklarından biriydi. Festival alanına biraz geç vardığımız için bizim için ilk grup Pestilence oldu. Daha çok eski albümlerine odaklandılar. İyi de yaptılar. Mameli kafasız gitarı ve şişmiş kaslarıyla sahnedeki yerini aldı. Sahnede biraz sönük kaldılar ama çaldıkları setlistin güzelliği bizi mutlu etti.

Sadus yoluna ikili olarak devam ediyor. Di Giorgio’nun yokluğu, 2023’te yayınladıkları ve diskografilerinin en zayıf halkası olduğunu düşündüğüm The Shadow Inside’da kendini belli ediyor. Gruba sahnede Possessed gitarist Claudeous ve Rasta saçlı basçı Bobby Real eşlik ediyor. Tabii ki yılların tecrübesi sayesinde çok iyiydiler. Impaled Nazarene kapalı mekânlarda ve ışık şovlarıyla sahne almalı. Eğer bir festivalde çalacaklarsa daha küçük bir sahnede de olsa karanlıkta çalmalılar. Gün ışığı Mika ve grubunun sahnesini olumsuz etkiledi. Finlandiyalı black metal mafyası tüm pisliğini sahneye kustu. Birçok albümlerinden parçalar çaldılar. Totenmesse, Octagon sahnesinde, Fiktionlust albümüyle sevdiğim grup, çaldı. Vokalist Piotr’un rahatsız edici sahne performansı, bana Shining’deki Kvarforth’u hatırlatan akıl hastası bakışları dikkat çekiciydi. Fiktionlust albümünün tamamını baştan sona çaldılar. Gerçekten harikaydılar.

Günün ve bizim için festivalin son grubu olan Emperor sahne aldığında saat 20:50 idi. Konsere Into the infinity of Thoughts ile başladılar, seyirciyi yıktılar ve en sevdiğim Emperor şarkısı Ye Entrancemperium ile bitirdiler. Sanat, deneyim, sahne duruşu, disiplin, ciddiyet. Daha ne diyebilirim ki? Festivalin açık ara en iyi performansıydı. Çok harikalar.

Emperor’dan sonra sahne alan 3 önemli grubu; Behemoth, DHG ve The Dillinger Escape Plan’ı maalesef izleyemedik. Çünkü uçağımıza yetişmemiz gerekiyordu. Özellikle son albümünü çok beğendiğim DHG’yi izlemek isterdim. Brutal Assault ise her zamanki gibi huzurlu ve mükemmele yakın bir şekilde geride kaldı. Son olarak Basın ekibine özel teşekkürler.

Bu inceleme İngilizce dilinde Metal Inspire sayfasında yayınlanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu