Ülkemizin üretken ve başarılı gruplarından Yaşru ile kısa bir söyleşi yaptık. Sorularımıza Folk/Doom Metal çalan Yaşru’dan grubun kurucu üyesi Berk Öner cevap verdi.
Yaşru artık ülkenin köklü gruplarından biri oldu fakat hala sizi tanımayan bir kitlenin de olduğunu düşünüyorum. Kısaca Yaşru nedir, ne yapıyor, ne yapmak istiyor, tanıtabilir misin?
B: Evet kurulalı uzun zaman oldu , gerçi herkesin bizi tanıması bilmesi gibi bir kaygım yok , ama az da olsa müziğimizi içtenlikle hisseden , beğenen , konserlerde şarkılarımızı beraber söyleyen kitlemizin artması bizi sevindirir.
Yaşru’ya folk etkileşimli doom/ melodic death metal grubu diyebiliriz , kısaca folk/doom metal grubu olarak tanınıyor. 2009’da kuruldu , 5 full albüm , konserler , festler derken günümüze kadar ulaştı. Çok aktif gözükmüyor olsak bile, bu şekilde devam edeceğimizi düşünüyorum.
Yaşru serüveni 2012’lere kadar gidiyor, ilk albüm zamanları sanki kafanızda farklı bir tema vardı, daha eski Turkic dünyayı konu alan, kimilerine göre daha milliyetçi bir Yaşru, başlarken neyi amaçlıyordunuz?
B: Yaşru’nun temelleri aslında biraz daha eski diyebilirim. 2007 yılında tek kişilik proje denemesi ile başlayıp, 2009’da ise Yaşru ismini aldı. 2012 yılında deneme albümü kaydetti. Evet, ilk zamanlardan 3. albüme kadar uzanan süreçte çok daha yoğun etnik yapıda, ülkemizdeki metalin pek alışık olmadığı bir tarzla başladı. Tamamen öykü tadında kültüre, tarihe ve mitolojiye atıf yapan parçalar üretti. Çok sevenler de oldu , burun kıvırıp “bu ne ya” diyenler de oldu. (tabii ki herkesin sevmesi mümkün değil, bu doğal bir şey) Maalesef ki hiç ilgimiz olmamasına rağmen bazı siyasi yaftalamalara da maruz kaldık.
Bizi anlatırken bunlar “şucu metal, bucu metal” yapıyor gibi, tuhaf metal türleri icat ettiler. Böyle bir şey yok, Yaşru basit bir tanımla folk/doom metal çalan bir gruptur.
Öd Tengri Yaşar ve Öz albümleri bağımsız olarak çıkmasına rağmen Youtube üzerinde milyona ulaşan dinlenmeler kazanmış albümlerdi, bu albümleri daha sonra herhangi bir firma fiziksel formatta yayınlamak istemedi mi?
B: Evet “öz” hem ilk albüm olması sebebi hem de ilk klasik parçalarımızın o albümde olmasından ötürü oldukça fazla sevildi ve dinlendi. Burada sadece sınırlı sayıda Khufu Records (Mustafa) kaset formatında çıkardı , yakın zaman önce de Alman bir forma CD çıkartmak istedi ama bir şekilde gerçekleşmedi.
Bence Börübay ile bir başka seviyeye çıktınız, gerek kayıt kalitesi, gerek beste yapılarındaki çeşitlilik, kapak çalışmaları hepsi çok daha profesyoneldi, ve Worm Hole Death bu albümü piyasaya sürdü, biraz Börübay’ı konuşalım. Diğerlerinden farkı neydi?
B: Börübay , belirttiğin gibi prodüksiyon açısından biraz daha öne çıkan , yine epik folk parçaların devam ettiği , ilk klibimizin olduğu bir albümdü , Worm Hole Death CD formatında bastı ve bu albüm de oldukça sevilip dinleyici kitlesini hem metal dinleyicileri arasında hem de metal dinleyicisi olmayanlar arasında arttırdı. Bu albümle bir taraftan da yurtdışında da bilinirliği arttı.
Barış Manço şarkısı coverlamak bir metal grubu için oldukça cesur bir adım, ama şarkının anlattığı tema o dönemki Yaşru’ya oldukça uygundu, bu cover için neler düşünüyorsun, gelen tepkiler olumlu ve olumsuz nasıl oldu?
B: O albume yakışan bir parçaydı , gerek melodik yapısı , gerek teması Börübay ‘lıktı. 70 ler Anadolu rock ‘a da dokunmuş olduk 🙂
Özellikle eski albümlerinizdeki şarkıların çeşitli TV dizlerinin görselleri vs. kullanılarak internette yayınlanması sizi rahatsız ediyor mu? Grubun bir siyasi görüşü belki yok ama insanlar sizi bu tip şeyler yüzünden yanlış tanıyor olabilir mi?
B: Yaşru’nun müziğinde mutlaka herkes kendisinin duygu ve düşüncesine ait bir şeyler buluyor. Sen bizi sev , sen bizi sevme , dinleme diyemeyiz tabi ki.
Ama belirttiğin gibi bizim yapmadığımız ama yapılan videolardan, onların altına yazılan yorumlardan ya da başkalarının ağızdan ağıza bizi yanlış aktarmalarından ötürü Yaşru’yu farklı algılayanlar oldu. Yıllar geçmesine rağmen hala inatla ön yargılı davrananlar olmaya devam ediyor, ön yargının önü de kalmadı aslında ama nedense hala yanlış tanımaya devam edenler olduğunu görüyoruz.
Şarkılarınızın büyük bir bölümünde genel anlamda keder, hüzün ve karanlık atmosfer var, Folk Metal gruplarının genellikle daha neşeli, hareketli bilindikleri yadsınamaz, sizi bu yönde ilerlemeye ne itti, sizi bu kadar üzen şeyler nedir? 🙂
B: Bence folk metal in bir kaç türü var, bazısı eğlenceli daha ritmik bazısı atmosferik karanlık, hüzünlü bazısı da savaşlı, efsaneli, tarihi konulardan bahseden türde ama Yaşru ikinci bahsettim kısımla daha içli dışlı , sanırım bunda benim 90 ‘lı yıllardan doom metal sevgi ve altyapımın payı büyük.
Özel hayatımda o kadar da full hüzünlü biri değilim canım :)) Herkes gibi neşeli zamanlarım da oluyor , hüzünlü zamanlarım da… Ama tabi yaşamın karanlık yüzü ve hayatın mutlak kuralları beni derinden etkileyebiliyor.
Soundage Productions Ant Kadehi ve daha sonrasında Kar Prensesi albümlerinizi bastı, bu firma ile nasıl anlaştınız ve sonuçlarından memnun musunuz?
B: “Ant kadehi” için firma ararken Soundage’le de iletişime geçtik , kendisi Yaşru’yu halihazırda tanıdığını ve albümümüzü basabileceğini söyledi. Hem Ant kadehi ve Kar Prensesi Soundage tarafından basıldı. Açıkçası bizim tarafımızdan olumsuz bir tarafı olmadığını söyleyebilirim.
Maral tekliniz ile farklı bir şey denediğinizi düşünüyorum. Balyoz müzik etiketi taşıyor ve bir video klip ile sanırım Youtube üzerindeki en popüler müzik kanallarından birinde yer aldınız, tepkiler nasıldı? Sizin müzikal gelişiminize nasıl bir katkı olumlu ya da olumsuz yönde yaptı?
B: “Maral” teklisi , şarkısıyla , konusuyla , klibiyle , güzel bir çalışma oldu , klibin popüler bir YouTube müzik kanalında yayınlanmasıyla “mainstream olmuş ” eleştirisi yapanlar da oldu 🙂 sanırım Yaşru’yu daha underground görmeye devam etmek istiyorlardı.
Ve 2024 yılına geldiğimizde yeni albümünüz Bilinmeze‘yi çıkardınız. Sanırım henüz bir firmadan basılı olarak çıkmadı. Dijital olarak çok iyi rakamlara ulaştınız, son konserinizde gerçekten başarılıydı. Bilinmeze albümden biraz bahsedelim, kafanızda ne vardı?
B: “Bilinmeze ” gerçekten derin hisler barındıran bir albüm oldu. Herhangi bir firmadan basılı olarak çıkmadı. “Kar prensesi” albümüyle başlayan içe dönük , duygu , düşünceleri barındıran bu temayı “bilinmeze” albümüyle biraz daha ileri taşıdık. Masteringini Ufuk Bulut , art workünü Ebrahel Lurci üstlendi. Son konser dediğin gibi gerçekten çok iyiydi yeni albümden de 2 parça seslendirdik. Umarım yakın zamanda tekrar güzel bir konser ile yeni albümümüzden de şarkılar çalarız.
Bu albümün teması diğer albümlere göre çok daha farklı, biraz daha felsefi yönü yüksek, dünyanın olumsuz şeylerini dile getiriyorsunuz. Videonuz da oldukça başarılı, biraz albümün felsefi ve lirik yönünden bahsedelim.. Sizin bazı fanatikleriniz bu temayı beğenmemiş sanırım, neler düşünüyorsun?
B: Evet, içinde astrofizik, ölüm ve ölüm ötesi fikir fırtınaları, ölümü kuantum fiziğiyle duygusal olarak harmanlayan bir bakış açısı, doğamızın dünyamızın gözlerimizin önünde yok oluşu, bu hayatı paylaştığımız diğer canlı dostlarımız, karşılaştıkları kötülükler, bahsettiğimiz konular olarak belirtebilirim. Albüme adını veren “Bilinmeze” parçasına da Medo güzel bir klip çekti, bir çok arkadaşım da beğenilerini özel olarak iletti. Hepsine minnettarım.
Yaşru fanatiklerinden kastın, eski epik, şaman, folk albümlerinin sevenleri sanırım :)), onlar da sevdi ama eski albümlerdeki tema olmayınca biraz üzülmüş olabilirler, olsun konserlerimizde o parçaları da hala en coşkulu şekilde çalıyoruz .
Bundan sonraki planlarınız neler, Bilinmeze albümünün lansmanı gibi bir konser yapmadınız, Türkiye içerisinde bir turne planınız var mı? İstanbul, Ankara, İzmir harici artık biraz da Bursa ve Antalya gibi şehirlerde de irili ufaklı etkinlikler olmaya başladı, böyle bir turne planlıyor musunuz?
B: Bundan sonraki planlarda fırsat buldukça konserlere biraz daha ağırlık vermek istiyoruz, son albümü full çalacağımız lansman tadında bir konser, 3 büyük il dışındakiler de bu plan ve isteğimizin içinde, umarım gerçekleşir.
Son olarak Yaşru’nun seyircilerine iletmek istediği şeyler neler? Açıklığa kavuşturmak istediğin ya da paylaşmak istediğin bir şey varsa ekleyebilirsin…
B: Bu zamana kadar Yaşru’yu beğenen, dinleyen, konserlerine gelen, destek veren herkese ve bu güzel röportaj için Extreminal ‘e gerçekten çok teşekkür ederim
