Vrademargk – Arrelats Albüm İncelemesi
Melodic Death Metal grubu Vrademark ,9 Nisan´da piyasaya çıkacak albümü “Arrelats” ile uzun süren sessizliğini bozmaya hazırlanıyor.
Bağımsız Albüm – 2021 – İspanya
“Neredeyse son bir senedir kritik için incelediğim gruplar genelde Almanya, Kuzey Avrupa ve Amerika bölgesinden gruplardı, promo firması sağ olsun bizi İspanyol gruplara doyurdu; fakat Melodic Death Metal grubu Vrademargk için ayrı bir parantez açmamız gerek grup Katalonya’dan! Sonra bir İspanyol değiliz diye fırça yemeyelim gruptan bu ayrıntı önemli:) “
Katalonya Extreme Metal sahnesi için Avrupa’nın önde giden ülkelerine göre görece daha sessiz bir bölge; ama Vrademargk bu sessizliği bozmak için var gücüyle çalışıyor. Aslında grubun geçmişi 1999´a kadar uzanıyor o dönem 2003´e kadar “Tsunami” ismini kullanıyorlar, yaşanan değişimin ardından grup nasıl telaffuz edildiğini bilmediğim (sanrım bu da Katalanca) Vrademargk ismini alıyor ve 2005 yılında bir demo piyasaya çıkarıyor.(“Demo 2005). 2006 da piyasaya çıkan ikinci demo “The End of the Beginning…” in ardından dört senelik bir ara ve ilk albümleri olan “Transition to Nowhere” 2010 yılında piyasaya çıkıyor. Üç yıl sonra gelen “The Black Chamber” in ardından uzun bir sessizliğe giren grup, aradan geçen yedi yıl boyunca herhangi bir kayıt yayınlamıyor. Vrademark ,9 Nisan´da piyasaya çıkacak albümü “Arrelats” ile uzun süren sessizliğini bozmaya hazırlanıyor.
Grup bu albüm için bir firma ile anlaşmış değil; fakat grubun promosyon işlerini “Blood Fire Death” üstlenmiş. Albümde ilk dikkati çeken kullanılan dil, grup ilk iki albümde sözlerin yazımında İngilizce kullanmıştı; ama bu albümde Katalonca ile parçaları seslendiriyorlar. Açıkça söylemek isterim ki bu dilin Brutal vokal ile birleşimi beni rahatsız etmedi. Bu noktada vokalist işin hakkini vermiş, Black Metal´de İzlanda’nın terminatör gramerinden sonra farklı bir deneyim oldu. Nihayet albüme geçecek olursak, Vrademargk ,Melodic Death metal çalıyor. Albümde biri enstrümantal olmak üzere toplamda 7 parça var ve 35.26 dakika sürüyor. Evet , hemen kafada basit bir hesap döndü değil mi? Albümün toplam uzunluğu Death Metal ortalaması için iyi olsa da enstrümantal parçayı bir kenara bıraktığımızda (1.49 dakika kadar) kalanı altı parçaya bölersek Melodik Death Metal yapan bir grup için biraz uzun süreli parçalar ortaya çıkıyor. Bu sizde bende olduğu gibi bir ön yargı yaratabilir, âmâ albüme şans vermek için bir engel değil. Gitar ağırlıklı bir intro olan “Lividesa” nin ardından albüme adını veren parça “Arrelats” geliyor. Kesinlikle albüm için iyi bir başlangıç olmuş. Amerikan tarzı güçlü rifflerin ve hızlı geçişlerin değişkenliği, güçlü davulların ve iyi yazılmış gitar rifflerinin parçayı çok iyi taşıdığını düşünüyorum. Vokalist Jordi´nin kendine has tarzıyla çok iyi iş çıkardığı bir parça ortaya çıkmış.
Ardından gelen parça “Estigmes Sobre Cendres” ise Arrelats´in yarattığı güçlü etkinin altında kalmıyor ve albümün gümbür gümbür akmasında üstüne düşen görevi yerine getiriyor. Sonraki parça “L’Alè Dels Indòmits” bence albümün en sıkı parçası, bu parçadaki davul performansı kaliteli performansı ile kendini ön plana çıkarıyor. Ve gitarlarda bu sağlam performansın altında kalmayarak davulla iyi bir uyum yakalamış. Üzerine gelen kaliteli solo çalışması ile dinleyende Death Metal´in derin izlerini bırakıyor. Albüm buraya kadar gayet iyi akıyorken 7,30 dakika uzunluğuyla bir dağ Trolü gibi karşımıza çıkan sıradaki parça “L’Art De Morir” dengeleri biraz bozuyor. Şarkının uzun süresi bence albümün girişinde dinleyiciye verilen yüksek tansiyonu taşıyamamış. Altıncı şarkı “Egocidi” de aynı sorunu yaşıyor ve ne yazık ki albümün geldiği bu noktada kendini yeterince gösteremiyor. Belki de açılış parçası olarak kullanılsaydı daha iyi bir sonuç alınırdı. Son parça “Eudaimonia” ise kafa karışıklığını sürdürmeye devam ediyor. Şarkı ise albümün en uzun şarkısı olarak dikkat çekiyor, 7 dakika 42 saniye, parçadaki pasajların bir araya getirilmesinde biraz daha dikkatli olunabilirdi. Albüm bütünlük bakımından başından sonuna kadar dinleme konusunda dinleyiciyi oldukça zorluyor.
Son olarak kayıt konusuna değinmek gerekirse kayıt gerçekten iyi, kayıtları İspanyol Eloi Boucherie kaydetmiş (kendisi Vidres a la Sang kadrosunda yer alıyor sanıyorum İspanya Metal piyasasında son dönemde öne çıkan bir isim, tanıtım yazısında özellikle belirtilmiş.) ve Mastering Orgone Studios (Londra)´da yapılmış. Konuyla ilgili olanlar bu stüdyonun Ghost, Paradise Lost, Ulver gibi gruplarla olan işlerini de bilirler. Sonuç hiç fena değil. İşin puanlama kısmına gelirken ortadaki çabaya baktığımda cidden biraz daha yüksek puan vermek isterdim; ama albümün ikinci yarısı buna izin vermiyor; fakat başta söylediğim gibi siz yine de bu albüme bir şans verin dinlemekte fayda var.
6,8/10