Kritikler

Vampire – Rex Albüm Kritiği

Century Media Records – 2020 – İsveç 

Vampire , 2012 yılında kendi adını taşıyan demosunu piyasaya sürüldüğünde Darkthrone’dan Fenriz´in dahi övgüsüne mazhar olmuştu ve demo underground piyasaya bomba gibi düşmüştü. İkinci albüm”With Primeval Force” ile birlikte Göthenburg´un vampirleri daha fazla atmosferik unsuru müziklerine katarak çeşitlilik yaratmayı başardılar. Ve üç yıllık bir aranın ardından Vampire yeni albümü “Rex” ile tekrar karşımızda, albüm 19 Haziranda Century Media Records etiketiyle piyasaya çıktı, toplamda 10 parça bulunuyor ve 39.46 dakika uzunluğunda.

Albüm 00.42 dakika uzunluğunda ki intro Prelusion ile açılışı yapıyor, ağırlıklı olarak gitar işçiliğinin ön planda olduğu introda, gitar tonlarından, melodi çizgisine kadar buram buram Dissection etkisi görülüyor ve albümün devamında ne ile karşılaşacağımıza dair net bir ipucu sunuyor. Gerçi Vampire´in müziğini direkt olarak Jon´un mirasına indirgemek gruba haksızlık olacaktır; ama İsveç Metalin´de bazı ayrıntıların Dissection imzası taşıdığı bir gerçek ve bu tınıları günümüzde hala duyabilmek oldukça keyifli. İntronün ardından albüme adını veren parça “Rex” ile patlama başlıyor, albümün yaylım ateşini başlatan Death/Thrash rifflerine, 2020 boyunca başımıza gelen bütün laneti ve uğursuzluğu adeta tasvir eden mahşerin dört atlısından biri olan ölümün atının kişnemesi eşlik ediyor ve parçanın bazı kısımlarında duymaya devam ediyoruz, küçük bir ayrıntı gibi görünse de, daha ilk şarkısında albüm, kapak tasarımı (Kapak tasarımı Mitchell Nolte´ye ait), müziği ve imajıyla birlikte oluşturduğu bütünlük kendini gösteriyor ve dinleyeni atmosferin içine çekiyor hızlıca. Parçada Black/Death metal dokusu ile birlikte Thrash Metal elementlerinin ağır bastığı görülüyor, erken dönem Slayer ve Possessed´in ilham kaynağı olduğu söylemek yanlış olmaz. Hız ve enerji albümün tamamına hakim, Death/Thrash Metal´ın nadide örneklerinden birini bize sunan Vampire´in hasta gitar ikilisini (Sepulchral Condor ve Black Sting) ne kadar tebrik etsek az, birbirini tekrar etmeyen, defalarca kopyalanmış rifflerden tamamen uzak, benzersiz bir işçilik. Öyle ki 06.21 dakika uzunluğunda ki “Anima” isimli parça, albümün genel yüksek enerjik temposunun gerisinde olmasına rağmen sıkılmadan dinleniyor. Bence çok iyi bir live parçası, umarım Çovid-19 laneti en kısa sürede biter ve bu parçayı canlı izleme şansımız olur.

Albümün kayıt ve mastering işçiliğini çok beğendim, grubun tarzına ve yansıtmak istedikleri atmosfere kesinlikle uyumlu. Müzik 80’lerden net izler taşısa da şarkı sözleri sanki başka bir zaman diliminin sosyal ve politik sorunlarını günümüze yansıtarak anlatıyor gibi. Vampire yoluna üç kişi başladı ve günümüze kadar genişleyerek geldi, kadroda ki bu değişim müziğede net olarak olumlu yansıdı. Grubun kariyerinde ki yükseliş dördüncü albüm için şimdiden beklentilerimi yüksek tutuyor. Albümde benim için öne çıkan parçalar “Rex, Inspiritus, Wiru-Akka”.

Dissection, Nifelheim, Tribulation gibi grupları dinliyorsanız bu albüm size ilaç gibi gelecektir. Kesinlikle şans vermenizi öneririm.

8/10

2 Yorum

  1. Çok sağlam geldiler.. yolları açık, yaptıklarından ödün vermeyecekler diye umut ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu