Röportajlar

VALEFOR

Selam Sargathus. Girişimiz maalesef biraz klasik olacak. Bize Valefor’un evrimini biraz anlatabilir misin? Bu projeye başlamanın ardında nasıl bir düşüncen vardı?
Selamlar. Bu proje 2008 yılında kuruldu fakat tam anlamıyla 2009 yılında hayata geçirildi. Ancak onun da öncesinde enstrümanları yazmaya başlamıştım. Parçalar üzerinde gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra sözleri yazmaya başladım. Son evre olarak da 2009 da Stüdyo Dream’de parçaları kaydetmeye başladık ve 2010’un başında kayıtları bitirdik. Yani albümün yaklaşık 3 yıllık gibi bir geçmişi var. Bu projeyi, karanlıkta kalmış olan ve tüm içtenliğimle yazmış olduğum parçaları su yüzüne çıkarmak için hayata geçirdim.

"Screams Of Suicide" 1 hafta kadar önce çıktı. Gelen tepkiler ve yorumları nasıl değerlendiriyorsun?
Evet senin de dediğin gibi albüm henüz çok yeni ve daha önceden de herhangi bir demo, EP, albüm vs. çıkarmadım. İlk albüm olmasına rağmen dinleyicilerden çok olumlu tepkiler alıyorum. Şuana kadar albüm satışından da memnunum. Tabi bundan sonra durumlar nasıl gelişir bilemem. Ancak albümün başarısını satışlara bağlamak çok yanlış olur tabi. Biliyorsunuz ki internet üzerinden indirmeler satışlardan kat kat daha fazla oluyor. O yüzden benim için gerçek başarı albümün satışı değil, gelen yorumlar ve beğenilerdir. Sadece yurtiçinden değil yurtdışından da olumlu tepkiler alıyorum. İnternette gezinirken birçok ülkenin web sitesinde ve bloglarında benim albümün haberine yer verdiklerine denk geldim. Bunlar tabi benim için güzel şeyler.

Albümün yapım sürecinden biraz bahseder misin? Çıkış tarihinde sarkma olmuştu galiba bu durum neyden kaynaklı? Bu süreçte karşılaştığın zorluklar oldu mu?
Evet, çıkış tarihiyle ilgili biraz sorun yaşadık o yüzden albümün çıkışında 3 ay gibi bir sarkma oldu. Albümün çıkış tarihi yaklaşırken albüm kapağıyla ilgili bir sorun çıktı ve kapağı değiştirmek zorunda kaldım. Yeni kapağı firmaya tekrar gönderince benim albümün çıkışını bir süre ertelediler. Hâlbuki o eski kapağı henüz basmamışlardı. Yeni bir düzenlemeyle çıkış tarihine kadar hazırlık yapılabilirdi ama olmadı. Tabi bu süre içinde görüşmeler devam etti ve herhangi bir sorun yaşanmadı.

Albümü beğendim ben melodiler çok iyi gerçekten ama vokal konusunda sorum olacaktı. Neden bu kadar –deyim yerindeyse- ağlak bir vokal kullandın?
Teşekkür ederim. Evet daha çiğ bir vokal kullandım. Çünkü bu vokal tarzının parçalara uygun olacağını düşündüm. Sonuçta depressive black metal yapıyorsunuz, eğer normal black metal veya atmosferik, doom tabanlı bir şeyler yapsaydım böyle bir vokal kullanmazdım. Gerekli yerlerde de ağlamaklı vokaller yaptım ki orada anlatmak istediğimi daha iyi ifade edebildim.

Türkçe sözlü parçalar yapmayı düşünüyor musun? Sence özellikle black metalde veya depresif black metalde Türkçe söz gidiyor mu sence? Şu anda yapan var mı bilmiyorum ama zamanında Türkçe sözlü black metal yapanları nasıl buldun? Bu konudaki fikrin nedir?
Arada sırada Türkçe bir parça yapmak aklıma gelmiyor değil. Ama bu proje daima İngilizce söz üzerine devam edecek. Bazı kesimlerden yer yer böyle sorularla karşılaşıyorum, buradan da onun cevabını vermiş olayım.
Zamanında Türkçe sözlü black metal yapıldı, şuan da yapılıyor. Ama eskiden yapılan Türkçe sözlü bazı black metal parçaları hoşuma gitmişti. Tabi yine İngilizce sözden yanayım ben. Şu an ise Türkçe söz, daha çok atmosferik veya doom tabanlı projelerde güzel oluyor diyebilirim. Ama Türkçe depressive black metal nasıl olur derseniz bence hoş olmaz. Önemli olan kullanılan dil değil, ruhunuza hitap eden histir.

Parçalarda yer yer ambient kokusu var. İleriki zamanlar için daha ambient parçalara yer verecek misin? Ya da ilerisi için farklı düşüncelerin var mı?
Hangi parçadan bahsettiğini anladım sanırım. Haklı olabilirsin, o parçanın havası diğerlerine göre biraz daha buğulu oldu. Ama yinede bunu sadece ambient olarak kategorize edemeyiz tabi. İleride ambient parça yapmayı düşünmüyorum. Bu proje depressive black metal ögeleri üzerine kuruldu. Gerek gitar riffleri, gerek davulları, gerekse soundu, sözleri vs. bundan sonra da bu çizgide devam edecek.

Geçtiğimiz Nisan ayında Eskişehir’de bir konser düzenlenecekti. Nocturnal Depression ve Enthroned grupları gelecekti fakat bu organizasyon çeşitli sebeplerden ötürü iptal edildi. Bildiğim kadarıyla konser ve organizasyonlara çıkmıyorsun ama Nocturnal Depression ile aynı türü icra ediyorsunuz sonuçta ve Depresif Black Metalin önemli isimlerinden olan bu grupla aynı sahneyi paylaşmak ister miydin?
Bu güzel bir şey olabilirdi. Aynı sahneyi paylaşma fikri kulağa hoş geliyor. Hatta forumlarda ve bazı internet sayfalarında bunun gibi şeyler okumuştum Valefor çıksın diye. Bazı kişilerden de buna benzer mesajlar aldım. Fakat her ne kadar Nocturnal Depression ile aynı sahneyi paylaşma fikri güzel olsa bile yine de bu proje için canlı performans düşünmüyorum. Bu projeyi belli kalıplar üzerine kurdum ve o şekilde devam ettirmeyi planlıyorum. Belki yine aynı bu tarzda ama farklı bir grup ismi altında canlı performans düşünebilirim. Valefor, daima bu çizgide yoluna devam edecektir. Yine depresif, yine tek kişi ve yine proje grubu olarak.

Peki yurtiçinden veya yurtdışından herhangi bir grupla split albüm yapmayı düşünüyor musun? Çünkü daha çok yurtdışında birçok black metal grubu split albümler yapıyor. Sana da böyle bir teklif gelse nasıl karşılarsın? Veya senin split albüm yapmak istediğin gruplar var mı?
Evet dediğin gibi black metal grupları birçok split albüme imza atıyor. Bende seviyorum split albüm olayını. Eğer Türkiye’den veya yurtdışından herhangi bir gruptan böyle bir teklif gelirse düşünebilirim tabi, bende split albüm için Rusya, Almanya, Fransa veya Güney Amerika ülkelerinden herhangi bir grupla bir şeyler yapmayı isterim.

Yurtdışında takip ettiğin bir piyasa var mı ? Amerikan, Alman, Fransız extreme black metal grupları hakkında ne düşünüyorsun?
Hemen hemen her ülkenin Extreme Black Metal gruplarını takip etmeye çalışıyorum. Hiç ummadığım ülkelerden mükemmel şeyler dinleyebiliyorum. Ancak black metal denildiğinde olmazsa olmazlarından Norveç başta olmak üzere İsveç, Almanya, Amerika gibi ülkeler bu işi iyi yapıyor. Fransa’da ise özellikle ‘’Les Legion Noires’’ denilen oluşumun yaptığı demo ve splitler, kült eserler arasında sayılabilir.

Etkilendiğin gruplar veya sanatçılar varsa bunları bizimle paylaşır mısın?
Herkes bir şeylerden ve birilerinden etkilenir. Bunun illa grup olması gerekmiyor. Kimisi doğanın saflığından kimisi de hayatındaki herhangi bir şeyden etkilenebilir. Ben özellikle Xasthur, Hypothermia, Trist, Coldworld, Wedard, Bethlehem gibi grupları başarılı buluyorum. Tabi hepsini saymak mümkün değil. Bunlar dışında normal black metalde ise bir döneme damgasını vuran başta Bathory, Venom ve Darkthone gibi grupları sayabilirim.

Depresif Black Metalin dışında başka bir tarzda müzik yapmayı ister miydin? Yada çalmış olduğun başka tarz gruplar var mıdır?
Birkaç tane black metal grubunda yer aldım ancak hiç konsere çıkma fırsatımız olmadı. Hep aksilikler baş gösterdi. Şuan ise hala bir black metal grubunun gitaristi ve back vokaliyim ama stüdyo yapamadığımız için öylece duruyor. Bunların haricinde Türkiye’den ve yurtdışından birkaç ülkeden daha benimle depressive black metal üzerine bir şeyler yapmak isteyenler oldu ama şuan için bir başka projelerde yer alamayacağımı belirttim. Ancak bunu ilerleyen zamanlarda düşünebilirim.

Arşivin kaset/ cd olarak mı yoksa mp3 olarak mı var?
Arşivim daha çok cd den oluşuyor ama kasetlerim de var. Onların yeri benim için hep ayrı olmuştur. Mp3’leri ise genelde yedek hard diskimde bulunduruyorum. Bunlar dışında online müzik sitelerinde de grupları takip ettiğim oluyor.

Yaptığın müzikle insanların ruhunu intihara sürüklerken sen normal yaşamında nasıl birisin? Depresif misindir?
Aslına bakarsan bunun üzerine konuşmayı pek sevmiyorum. Herhangi birinin hayatı bir diğerini ilgilendirmiyor. Yaşamaya devam etmeye çalışıyoruz.

Röportaj ve samimi sohbetin için teşekkür ederim. Son olarak Extreminal okuyucuları ve seni destekleyenler için söylemek istediğin herhangi bir şey var mı?
Ben teşekkür ederim vaktini ayırdığın için. Umarım albümü beklediğinize değmiştir, gecikmiş olmasına rağmen. Bundan sonra daha karanlık, depresif, melankolik parçalarla karşınıza çıkmak dileğiyle extreminal.com a ve tüm Valefor dinleyicilerine sonsuz selamlar, desteklerinizden ötürü teşekkürler.
Hayat, ölümün kollarında saklıdır. Onu oradan çekip kurtarmak veya ölüme daha çok sığınmak ruhların marifetidir, bedense sadece onu gizleyen bir örtüdür.
Saygılarla…

www.myspace.com/valeforband

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu