THE INVISIBLE MINORITY
Öncelikle Merhaba, The Invisible Minority olarak 2012 yılına nasıl girdiniz (müzikal anlamda), 2011 yılı sizin için oldukça hareketli geçmişti, ilk kaydınızı yayınladınız ve bir çok konserde yer aldınız, kısaca grup bugüne kadar neler yaptı ve yakın gelecekte neler yapacak? Planlarınız neler ?
Evet, dediğiniz gibi 2011 yılı bizim için oldukça hareketli geçti.Grubumuz yeni kuruldu.Kısa bir sürede grup olarak birbirimize alıştık ve beste çalışmalarımız sonucunda bir Ep yayımladık.Bu zaman zarfında konserlere de ara vermedik.Bu yaz sonunda albüm kaydına girmeyi düşünüyoruz.
Written Smile ilk ürününüz,bugüne kadar gelen tepkiler nasıldı, webzineler, dergiler ve sosyal medyadan aldığınız eleştiriler neler ?
Gelen tepkilerin hemen hemen hepsi olumluydu, Tabi ki de bu bizi çok sevindirdi.Grubumuza gelen bir eleştiri Written Smile Ep sinin kayıt kalitesiyle ilgiliydi.Onun dışında aslında beklediğimizden iyi tepkiler aldık.
Biliyorsunuz günümüzde müzik piyasası sosyal medyaya çok hızlı bir şekilde entegre oldu,sizin sayfanızda oldukça aktif gözüküyor,sence internet müzik piyasasına zarar mı veriyor yoksa isimsiz grupların kendini daha iyi tanıtmasına yardımcı mı oluyor ? (zarar vermek basılı, yazılı ürünlerin – cd, dergi, fanzin vs. – eskisi kadar rağbet görmemesi)
Tabi bunun olumlu ve olumsuz yanları var.Olumlu yanlarından bahsedecek olursak; kaydettiğimiz Ep’mizi yurt çapında bir çok metal müzik dinleyicisine ulaştırdık. Olumsuz yönden ise; internet üzerinden kolaylıkla bir çok parçaya ulaşılabilinmesi, Biraz da yapılan müziğe verilen değeri düşürdüğü görüşündeyiz. Aynı zamanda elimize gecen dergi, cd gibi materyallerin değerini düşürüyor.
Şarkılarınızda anlattıklarınıza gelelim,genel olarak bir aşk teması hakim,biraz sözlerin hikayesinden ve yazılışından bahsedebilir misiniz ?
Aslında sadece Written Smile Ep’sinde aşk teması hakim.Biz aslında genel olarak hissettiklerimizi dinleyicilere aktarma uğraşındayız.
The worst isimli parçanızda konu aldığınız kabus hikayesin gerçek bir anıdan mı yola çıkılarak üretildi ,şarkılarınızda işlediğiniz temalar çevrenizde gördükleriniz, yaşadıklarınız ve sizi etkileyen konulardan mı oluşuyor? Peki yeni şarkılarınızda hicivli yada protest tavırlı parçalar dinleyicilerinizi bekliyor olacak mı ?
Evet The Worst isimli parçanın konusu yaşanmış bir hikayeden esinlenilerek yazıldı.Sözlerimizi yazarken genelde insanların ortak ve derin hissiyatlarına değinmeye çalışıyoruz.Sadece yazmış olmak için yazılmaması gerek.İçten olması en önemlisi,Ancak bu tarzda müziği dinleyen bazı kesim genelde sözlere o kadar da önem göstermiyor. Bu yanlış. Şuan yazdığımız parçamız sözlerde protest hava daha ağırlıklı.
Gelelim genel sorulardan birine; Metalcore tarzını diğer Metal yada hardcore tarzlarından ayıran temel müzikalite ve mantalite nedir ? Çünkü bir metalcore grubu kimi zaman bir death metal,thrash metal grubu gibi müzik yaparken kimi zamanda daha soft,duygusal yönelimde kazanabiliyor,sizce temel mantalite farklılıkları neler?
The Invisible Minority açısından, biz bu işe başlarken yaptığımız şey metalcore olucak ve metalcore çerçevesi içinde müzik yapacağız diye bir şey söz konusu değildi. Bizim öncelikli amacımız kendi bestelerimizi yapmaktı. Ortaya çıkan çalışmalar metalcore türüne yakındı.Metalcore tarzını diğer müziklerden ayıran farklılık demek yerine, zaten metalcore thrash metal, hardcore punk karışımı bir müzik türü.metalcore bahsettiğiniz metal türlerinin harmanı şeklinde.Bir farklılıktan bahsetmek gerekirse bunu söylebiliriz.
Son yıllarda "CORE"temalı grupların bu denli yükselişe geçmesini nelere bağlıyorsunuz ?
Her zamanın ağırlıklı bir müzik türü olmuştur. 60 70lerde blues, 80lerde başlarında thrash metal ve heavy metal , 90 larda grunge ve sonra pop akımı… 2010 lu yıllarda belirli müzik türlerinin harmanlanmasıyla Metalcore trend haline geldi. Artık gelişen teknolojiyle de bariton gitarlar daha yaygın ve standart tuningten daha düşük tonelar kullanılıyor. Core müziğin önemli özelliklerinden biride bu ve breakdownlar.
Tarzın grupları genel olarak metalci imajından daha uzak ve kendi imajlarını oluşturan şapka,renkli pantalon ya da kaykaycı kemerleri vs. gibi imajları kullanıyorlar sizce METALCORE bir trend mi başlattı yoksa müzik firmaların,giyim şirketlerinin daha çok para kazanmak amaçlı üretimi olarak mı görüyorsunuz ?Kısacası imajı daha ön planda tutan bir tarz mı (sizce) ?
Her tarzın belirli bir tarzı var ama biz buna açıkçası çok önem vermiyoruz. Kendimiz olmak öncelikli,bu gizli bir dine mensup olmak gibi bir şey . Herkes kendini istediği gibi ifade etmeli.Yurtdışında belki bir trend olabilir ama ülkemizde sokakta yürürken her iki adımda core’cu bir insanla da karşılaşmazsınız.
Türkiye’ye gelecek olursak son dönemde bir çok grup çıktı ve sürekli barlarda konserlerde görüyoruz,nasıl buluyorsunuz yerli piyasayı ? Sizce ücretsiz verilen konserlerle bir kitle oluşturuldu mu ?
Belirli başlı birkaç grup var takdir ettiğimiz, Ignore The Pain,You May Kiss The Bride bunlar arasında.Ama onun dışında bu işi hakkıyla yapmayan bir çok grupta tabi ki var. Belirli bir kitle yavaş yavaş oluşuyor. Ancak ücretsiz konserler, bize biraz daha barların maddi politakası gibi geliyor.seyirci çekme amaçlı.Bu yüzden konser tekliflerini değerlendirirken daha dikkatli olmaya çalışıyoruz.Bizimle sahne alacak diğer gruplar da bizim için önemli
Son olarak kendinize örnek aldığınız gruplardan bahsedecek olursak hangi grupları veya müzisyenleri idol olarak görüyorsunuz? Son sözleri de alalım…
Yurt dışından örnek verecek olursak bir çok grup söyleyebiliriz tabi ki. Ama olaya ülkemiz çerçevesi içinde bakacak olursak müzik piyasasında ki duruşu ve yaptığı işler nedeniyle örnek aldığımız grup kesinlikle Insistence’dır.Son olarak grubumuzun bestelerini,konser tarihlerini ve bizim ile ilgili haberleri takip etmek için fan sayfamızı ziyaret edebilirsiniz (www.facebook.com/theinvisibleminority). Şimdiden ilgi gösteren arkadaşlara ve tabiki de Extreminal’e verdiği destekten dolayı teşekkür ederiz
EP’yi indirmek için tıklayın.