Röportajlar

HATEBREED

Bu röportaj, grubun 27 Haziran’daki Budapeşte konseri öncesinde yapılmıştır.

Bu yaz Avrupa’da festival ya da bar konserlerinizin planları ne durumda? Yeni albüm çıkarmadan konsere çıkacak mısınız ?
Chris (bass) :
Sadece çalmak istiyoruz çünkü bu senenin büyük bir bölümünü boş geçirdik,gelelim ve çalalım yeterli bizim için..

Konserleri bir tarafa bırakacak olursak Jamey’nin solo projesi Hatebreed in önüne mi geçmeye başladı sence ?
Onun için öyle olabilir belki de…

Yeni bir Hatebreed albümü için daha ne kadar beklemeliyiz?
Sanırım gelecek yılın başlarında bir şeyler yaparız gibi gözüküyor.

Jamey’in kendi projesine bakacak olursak oldukça melodik vokaller kullanıyor fakat biz yeni Hatebreed albümlerinde hızlı, agresif ve daha keskin vokaller duyabilecek miyiz ?
Yeni Hatebreed albümünde melodik bir şey duymayacaksın emin olabilirsin,o Jamey’in kendi albümünü ilgilendirir.

Son Hatebreed albümünde bazı melodik kısımlar vardı fanların tepkisi nasıl oldu?
Bu bir çeşit karışımdır.Kimileri sert tonlar sever kimileri yeniliğe kapalıdır kimileride melodik sever.Biz biraz değişiklik olsun istedik ve böyle bir albüm yapıverdik.O neyse odur ne olacağını kestiremezsin ya da bu bizim yapacağımızı belirlemez.İyi bir deneyim oldu son dönemde biz de eskisi gibi olmayı istiyoruz sanırım yeni kayıtlar eski kafada olacak..

Yeni albümünüz için beklentilerin nelerdir,bilindiği üzere Hatebreed tanınan bir grup ve yapacağınız yeni albüm grubun popülaritesini daha da arttırabilecek mi? Yeni albümü yaparken bu ve bunun gibi fikirleri grubun ana mantalitesini oluşturabilecek mi?
Bence bu artık o kadar fazla önemli bir konu değil, eğer bizi sevmek istiyorsan seversin ya da sevmezsin… Bizi anlamamışsın demektir buda bizim ana fikrimiz olamaz,ne kadar kötü değil mi ?Biz ne yapacağımıza buna göre karar veremeyiz istersen gelip konserimizde bize bir göz at …

Hatebreed ile birlikte birde Kingdom of Sorrow var sanırım, Jamey birde Hatewar Appeal ve Stillborn Records ile uğraşıyor bu kadar grup ve işle nasıl uğraşıyor,çok çalışkan olmalı ?
Eee bu onun işi, ne demeli…

Bir ara Mtv’deki Headbangers Ball ‘da da çıkıyordu videolarınız, sence şu an o şov ne alemde dersin ?
Bilmiyorum ki ,sanırım şu an müzikten çok şov amaçlı programlar yapıyorlar.Eskiden ara sıra güzel şeylere rastlamak mümkündü ama artık dediğim gibi pek bir iş yok..

Stillborn Records hakkında konuşacak olursak geleceğini nasıl görüyorsun?
Bence giderek boktanlaşıyor.İnsanlar artık her boku internetten indiriyor.Biz kayıtları yapıyoruz ve ürünleri çıkarıyoruz ki bunu yapmaktan sonsuz bir keyif alıyoruz fakat satışlara baktığımızda oldukça düşük yinede gidip çalmaya devam ediyoruz.Gerçekten fanatikçe seven insanlar ürünlerimizi alıyor ama diğerleri almıyor.Biz konser grubuyuz ve konsere gelip izlesinler..

İnternet dediğimiz olgu hayatlarınızda nasıl bir yerde ?Yeni gruplar ile tanışmak fanlarınız ile konuşmak vs.
Aslında temel nokta ,buradakilerin bazıları gelip internet üzerinde bizim hakkımızda boktan şeyler yazıyor bu iyi bir şey değil özellikle sosyal ağlardakiler çok ağır şeyler yazıyor.Gruplar için iyi bir şey çünkü isimlerini daha çabuk duyurabiliyorlar.Eğer gerçekten düzgünce kullanırsan isminizin çok çabuk bir şekilde tüm dünyaya dağılmasını sağlayabiliyor.

Gruba dönecek olursak 13 yıllık bir aradan sonra WAYNE ‘nin tekrardan takıma katılmasına ne diyeceksin?
Sırf o yüzden Sean (Martin) gruptan ayrıldı çünkü Wayne’in çalmasını istiyorduk, gerçekten karakterini tam olarak bilmediğimiz kişilerin grubun bir parçası olmasını istemiyorduk. Bu yüzden oldukça uzun süredir tanıdığımız Wayne’i tekrar gruba dahil ettik.

Grup kurulduğundan beri bir çok kişi girip-çıktı fakat kuruluş üyeleri grup ile çok fazla zaman harcamadı ,bunun sebepleri neydi?
Genel olarak şöyle söyleyebilirim : grup üyelerimizin bir çoğunun bu tür bir yaşam tarzı yoktu ,turneler,partiler gibi. Hatebreed ‘in para kazanacak bir şey olmadığının farkına 6-7 yıl önce varmaya başladık.Yılda 300 konserlik turnelere çık sonra eve dön ve cepler bomboş.Öyleyse başka işleri kovala ,en zoruda insanları bunlara inandırmak zorunda oluşumuz.Turneden döndüğünde evdeki yaşama bir bakıyorsun ve tamamıyla değişmiş.Turnelerde insanların kendi karakteristik özelliklerinin de farkına varabiliyorsun. Kimi bu yaşam tarzını sevmiyor kimi evini özlüyor,kimi grup için iyi bir müzisyen değil ama yinede herkes üzerine düşeni yapmaya çalışıyor. Turnede olmadığım zamanlar bir inşaat firmasında çalışıyorum.Frank çalışıyor, Matt okula gidiyor ve Wayne evde oturup bütün gün gitar çalıyor, heheh… Ama olsun yinede evde kös kös oturmaktansa turnede olmayı tercih ediyoruz.

Seninde Jamey gibi kendi projelerin var mı ?
S.O.S isimli grubu bir arada tutmaya çalışıyorum.Terror grubundan bir kaç kişi var ve eski Madball-Agnostic Front üyesi Matt Henderson ile Trapped Under Ice ‘den Sam var… Albümümüz Good Fight Records tan çıktı.

For the Lions isminde bir cover albümünüz var.Sence Hatebreed grubu genç dinleyiciler için bir Agnostic Front,Bad Brains yada Sick of it all gibi eski nesil gruplar ile aynı kefeye konuluyor mudur ?
Olabilir,bazıları bizimle müziğe başlamıştır ve piyasa içerisinde geliştikçe bizi ayrı bir kefeye koymuş olabilir.

Hatebreed hardcore ve metal müziği takip ediyor diyebilir miyiz?
Tabi ki çünkü çocukluğumuzdan beri bu müziklerden etkileniyoruz. Diğerleri sadece bizim tarzımızdır.Yani müziği nasıl entegre ediyorsun nasıl yorumluyorsun onunla alakalı bir şey. Sadece hardcorecu gençlere çalan gruplardan değiliz, pek haz etmiyorum o durumdan bizi herkes dinleyebilir.

Hardcore sizin için ne anlama geliyor? Tanımlamasını nasıl yapabilirsin?
Bugünlerde zor. İlk zamanlardan değişen bir kavram. Biz bu grupla başladığımızda bu iş bir sahne gibiydi. Burada, Avrupa’da, Amerika’ya göre bu iş biraz daha fazla gibi.Herkes bu işin içindeydi ve bu tarzı yapıyorlardı, dinliyorlardı, konserlere vb gidiyorlardı. Daha çok bir topluluk-grup gibiydi, utanç verici ki Amerika’dan farklı olarak…bu bir hayat tarzı denebilir. Ne halt etmekten hoşlanıyorsan onu yap.
Amerika’da bayağı büyük festivaller var ama ne olursa olsun hep aynı tarz şeyler aynı gruplar var ama Avrupa’ya geldiğinde farklı ruhlar,farklı tarzlar var. Hatta daha önce Amerika duymadığın gruplar bile sahnedeler. Hardcore, heavy metal, rock’n roll, hepsi harika tarzlar ve bu festivallerde bulabileceğiniz şeyler. Her şehirde kendine özgü tarzlar ve bunun gibi şeyler mevcut. Festival sahneleri harikalar. Amerika böyle değil. Ozz fest, Mayhem tour gibi gezilebilecek festivaller var. Özellikle buralarda sahne alan gruplar, hele ki iyi bir metal takipçisiyseniz size büyük katkılar sağlayacaktır. Müzik dışında bile insanları bu alanlara çekmenin birçok yolu var…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu