Öne ÇıkanRöportajlar

On Thorns I Lay Röportajı

Doom Death Grubu On Thorns I Lay 16 Şubat 2024 Tarihinde İstanbul’da Çalacak

Yunanistan Metal Piyasasının Eski Gruplarından On Thorns I Lay’den Christos Dragamestianos Konser Öncesi Sorularımızı Yanıtladı

Öncelikle merhaba, yeni albümünüz “On Thorns I Lay” Ekim ayında piyasaya çıktı. Yaklaşık 4 aydır piyasada ve oldukça iyi ses getirdi. Sizin şu ana kadar aldığınız tepkiler nasıl?

Bu röportaj için teşekkür ederim. Şu ana kadar gelen tepkiler harika. 2023’ün sonunda yayınlanan birçok “yılın en iyileri” listesinde yer aldık ve hayranlarımızdan her gün aldığımız mesajlarla çok iyi tepkiler elde ettik. Bu albüm için çok heyecanlı görünüyorlar. Konserlerimizdeki tepkiler de harika. Önümüzde harika zamanlar olduğunu düşünüyorum ve çok mutluyuz.

Bildiğiniz üzere bir vokalist değişikliği yaşadınız, Peter Miliadis size şu ana kadar neler kattı? Stefanos gruptan neden ayrıldı?

Evet, haklısın vokal değişikliği yaptık. Eski vokalist Stefanos ile birlikte grubu 32 yıl önce, 15 yaşındayken kurduğumuzu biliyor muydunuz? O zamandan beri hayatlarımızda çok şey değişti. Herkesin hayata dair öncelikleri çok farklılaştı. Elbette faturalarımı müziğimle ödemiyorum ama müzik benim için başlangıçta olduğu gibi çok önemli. Yeni bir riff bestelediğimde, o zamanlar hissettiklerimin aynısını hissediyorum. Bir önceki kişi bunu artık bu kadar yüksek seviyede yapamıyordu. Özel hayatınızdan çok şey feda etmeniz gerekiyor ve bunun benim için ilişkiler vb. birçok açıdan olumsuz etkileri olan bir durum.

Ancak şu ana kadar Peter (yeni vokalist) harika bir iş çıkarıyor ve bence çok yetenekli bir solist. Hayranlarımız son konserlerde bize sevgilerini gösterdiler. Peter gruba tam anlamıyla odaklanmış ve gönülden katkılar sunarak bu sevgiyi karşılıksız bırakmıyor.

Sizi tüm dünya ile birlikte “Crystal Tears” albümünüz aracılığıyla tanıdım. O zamanları düşünecek olursan bu albüm grubun gelişimi için bir dönüm noktasıydı diyebilir miyiz?

1992’de çalmaya başladığımızda doom death metal müzik tarzı henüz varlığının başlangıcındaydı. Yıllar geçtikçe, bizim gibi çoğu grup evrim geçirdi ve birçok farklı müzikal öğeyi denedi. 2004 yılında bir yerlerde müzikal kimliğimizi ve karakterimizi kaybettiğimizi hissettim ve gruptan ayrıldım. 2015 yılında grubu yeniden kurdum. Ama bu sefer her şey en üst düzeyde olmalıydı. Böylece müzikal köklerimize geri döndük. Doom death metal tarzımızı güçlü ve modern prodüksiyon anlayışıyla birleştirmeye çalışıyoruz.

Christos Dragamestianos
Christos Dragamestianos

Aegean Sorrow ve Threnos gibi iki kaliteli albüm yayınladınız. Birçok başarılı videonuz da var; bu albümleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, son iki albümümüz dünya çapında büyük eleştiriler aldı. Elbette 30 yıllık deneyimimiz ve şu anda sanatımızı ele alış biçimimizdeki olgunluğun bu başarının temel bileşenleri olduğunu söyleyebilirim. Ancak son albümümüzde sınırlarımıza ulaştığımıza inanıyorum. Bu şimdiye kadarki en iyi çalışmamız.

Evet, son albümle ilgili olarak sormak istediğim ilk şey albümün adı. Albüme grupla aynı ismi vermenizin kavramsal bir nedeni var mıydı ? Bu albüm lirik olarak bize ne anlatıyor?

Bu yüzden albüme kendi adımızı verdik çünkü bu albüm müzikal açıdan kariyerimizdeki en iyi albüm. Sound açısından Bay Benardo bize harika bir prodüksiyon sağladı ve güçlü doomy gitar rifflerimizi etnik enstrümantal parçalarla büyük bir başarıyla birleştirdi. Tüm besteleme süreciyle ilgili olarak, evimdeki stüdyoda yüzlerce saat geçirdim ve daha sonra prova odasında çoğunlukla davulcumuz Stelios ile birlikte bir yıl boyunca hiçbir şeyi eksik bırakmadan yaşadım.

Kişisel olarak her albümünüzün ayrı bir tadı, lezzeti ve dokunuşu var ama son albümünüz beni kişisel olarak etkiledi. Özellikle bizim coğrafyamızda bolca kullanılan etnik enstrümanlar gerçekten müziğe mükemmel bir hava katmış. Bu albüme ne gibi tepkiler aldınız ve sizin için ne ifade ediyor?

Her iki ulusun da yaşadığı coğrafyamızda, geleneğimizde harika müzikler bulabilirsiniz. Biliyorsunuz, güvende olmak için bir Trenos albümü daha rahatlıkla besteleyebiliriz ama her albümde kendimizi tekrar edemeyiz. Bunu en azından sıkıcı buluyorum.

Bu albüm şimdiye kadarki en iyi albümümüz. Bunu olabildiğince yüksek sesle haykırmak istedik ve bunu söylemenin en iyi yolunun bu olduğunu düşünüyoruz. Grubumuzun ismini albümümüze başlık olarak koyarak kariyerimizde bir mihenk taşı olduğunu gösterdik ve bundan gurur duyuyoruz.

Türkiye’den adını duyduğunuz metal grupları var mı? Özellikle kendi tarzınıza yakın grupları takip ediyor musunuz?

Üzgünüm, ülkenizde metal müzik yapan ve bizimle aynı tarz çalan hiç bir gruptan haberdar değilim ve doğrusunu söylemek gerekirse ben de nedenini merak ediyorum, çünkü ulusunuzun geleneksel müziğinde kendine has bir tadı var.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Nazik sözleriniz ve röportajınız için çok teşekkür ederim. Görünüşe göre ülkenizde çok sayıda hayranımız var ve hepinizi kardeşlerimiz Titans Septicflesh ile birlikte çalacağımız Cuma günü görmeyi umuyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu