Röportajlar

ZABB

Zabb… karanlık ve derin bir ormanda yürümek ve aklından geçen korkuların, endişelerin, dertlerin müzikal olarak vücut bulması…

Fatih öncelikle röportaj için teşekkür ediyorum. Özellikle Türkiye şartlarında böyle bir projenin var olması ve her yeni çalışmada kendini daha ileri götürmesi benim için sevindirici bir durum. Zira çeşitlilik ne kadar artarsa müzikalitenin de o kadar artacağı görüşündeyim. Sen neler söylemek istersin bu konuda?
Ben teşekkür ederim, Extreminal’de soru sorulan taraf olmak enteresan geliyor şu an sadece bunu bastırmaya çalışıyorum 🙂 Bu tarz için açıkçası her zaman söylediğim gibi Türkiye şartlarını pek gözetmiyorum. Bu işin içerisindeyiz, grupların konserlerinde “beleş” dağıttığı albümler demolar vs. piyasadaki distroların belini kırdı, şirketler desen zaten artık albüm basmıyor, onu bırak hala ayaktalar mı onu da bilmiyoruz. Gerçekten “destek” veren (!) bir dinleyici var, bir şekilde… Zaar adlı ilk promo EP’yi bastığımızdan sonra hepsini yurt dışı ile takas ettim ve takas edildikleri yerlerde satıldılar, Türkiye’de sadece hediye ettiğim insanlarda var, çekmecelerinin en arkasında yada çöp kutuları vasıtası ile çöpte, o yüzden durum böyle işte. Zabb için çok önemli mi… değil ama piyasa için kötü bir durum olduğunu düşünüyorum.

Peki Zabb ortaya çıkalı 5 yıldan fazla bir zaman oldu ve ilk çalışman Zaar’dan bu yana tam 5 sene geçti. Bu 5 sene senin açından nasıl geçti? Hem kişisel olarak hem de Zabb açısından?
Kişisel olarak, insan hayatı sıkıntılar ve güzel şeyler doludur, ortalama geçti diyebilirim 🙂 Zaar 2006 yılında çıkmıştı, ondan sonra Zaman’a kadar 3 yıl var, 2 yıl oldukça sessiz bir şekilde hiç ilgilenmedim sonrasında ise 1 yıl boyunca ufak ufak çalışarak 2009’de Zaman’ı ortaya koydum. 2010 yılı içerisinde de ara ara çalışıp Soğuk için bir şeyler yaptım, arada da Temir Taikşa adında berbat bir mp3 single yayınladım, basmaya değer görmedim pek, ama 2010 içindeki en yoğun çalışma Eylül ayından Aralık ayına kadar olanıydı ki bu albümün adına, kapak konseptine kadar yansıdı…

5 yılın sonunda müziğini ve oluşumunu biraz daha kuvvetlendirip Zabb’a daha farklı bir hava kattığını görüyoruz ve bu bağlamda yeni albüm "Soğuk" yakın zamanda piyasaya çıkacak. Albümden edindiğim ilk izlenimler, daha önceki ürünlerin aksine belli bir kompozisyonu bütünüyle yansıtması, bir hikayen olduğu ve bu hikayenin, albümün baştan sona tamamına yayılmış olduğu… Sen neler söylemek istersin bu konuda? Anlatmak istediğini yada hissettiklerini bu albümde tam anlamıyla yansıtabildin mi mesela?
5 yıl önce bu tarz için yeni yeni bir şeyler yapmaya başlamıştım. Çok da önemli değildi, beğenilsin beğenilmesin problem değildi, bir şeyler yaptım, evet benimdi yaptım seviyorum gibi kendi kendime konuşuyordum, Zaar içinde tarzı dark ambient olmayan şeyler de vardı, tuhaf bir EP idi, ama amatörce yaptığım dark ambient şarkılarını hala severim. Zaman’da da bir konsept var aslında, o dönemki psikolojimi anlatıyor adım adım. Şarkı isimleri, sadece şarkı isimlerinden ibaret değil. Soğuk içlerinde en farklı olanı, önceki albümlerin konsepti hep siyah beyaz, aslında daha karanlık duruyor ama Soğuk kapaktan bakınca her ne kadar mavi tonlu görünse de bu güne kadar ki en karanlık ve soğuk olan parçaların bu albümde olduğunu söyleyebilirim. Yine kişisel olarak dönemsel psikolojilerin etkileri büyük. Beğenilme sıkıntısı var mı diye soracak olursan, aslında bunda da çok önemli değil, birileri dinlesin 10 kişide 1 kişi beğensin bile yeter bana.

Albümde bazı güzel ve uymuş değişiklikler mevcut. Bunlarda ilki albüm kapağı… Derin mavi tonunda ve albümün ismiyle eşdeğer kış teması, albümün kapağını oluşturuyor. İkinci ve en önemli değişiklik ise albümde, son üç şarkıda gitarların kullanıldığını görüyoruz. Kapak fikri sana ait sanırım ve bu fikre nasıl ulaştığını öğrenebilir miyiz? Birde müziğine gitar ekleme fikri uzun zamandır aklında olan bir şey miydi? Yoksa bir anda mı bu fikir gündeme geldi?
Albüm kapağı ismi vs. konusunda tek söyleyeceğim şey, sıcaktan nefret ediyorum, yapış yapış terli ve herkesin çok sevdiği neşeli günler… Eh çok da hani bunalımcı olmaya da gerek yok ama, kış aylarında doğan biri olarak kışı çok severim. Yağmur, kar, soğuk rüzgarlar ayrı bir zevk verir rakı, bira, votka vs. içerken. Bu albümde aslında en sevdiğim şeyden bahsettim, oldukça memnunum.
Gitar ekleme konusunda da uzun zamandır bir şeyler düşünüyorum ama bu albüm için tam olarak istediğim durum ortada değil, sadece bunu söyleyebilirim, kesin olmayan bir şey için konuşmak tuhaf olur.

Albüme gitar kompozisyonları eklemek, projenin geleceği ile ilgili, ne gibi değişimleri mümkün kılacak acaba?
Albümdeki gitar kompozisyonları aslında gelecekte, belki bir sonraki albümde yapmak istediğim şeyler konusunda ufak bir ip ucu, ama dediğim gibi kesin olmayan bir şey için şimdilik bir şey söylemek istemiyorum.

Gitar performanslarda, Sencer Öztüfekçi, Valefor’dan Sargathus ve Catastrophe’dan Anıl Tüzün sana eşlik ediyor. Kendi duygu ve hislerini, başka insanlara anlatmak ve onların bu duyguya vakıf olmalarını sağlamak gerçekten zor bir iş. Özellikle müzik konusunda aynı duyguları yansıtmak cidden zor bir iş. Siz bunu nasıl başardınız? Aynı frekansı yakalamak kolay olmamıştır sanırım?
Bu konuda söyleyebileceğim birkaç şey var. Sencer yakın arkadaşım, onun evinde içiyorduk, bu da gitar tonlarına göz atarken kendi çapında takılıyordu, ben de dark ambient dinliyordum, üst üste denk gelen bir yer oldu, “bunu kaydedelim hadi gel” dedim öyle bir şeyler çıktı. Daha sonra her zamanki hayalimden bir miktar bir şeyler canlandırma fikri canlandı, bu dönemde Valefor’dan Sargathus ile konuşuyorduk, ona birkaç parça yolladım o da bu parçalar için belli yerlerine gitarla çalınacak kısımlar hazırladı, hiç iki etmeden benim için uğraştı, emeği çok büyük, ona da buradan çok teşekkür ederim, kaydetmek içinse vokali olduğum death metal grubu Catastrophe’dan Anıl bana yardımcı oldu sağ olsun. Bu albümde kullanılmayan, kaydedilmiş gitar bölümleri var, onları daha sonra farklı şarkılarda kullanmayı planlıyorum.

Albümdeki 11 şarkıdan 6sı kışı ve soğuğu çağrıştırırken, 3 şarkı bunlardan farklı olarak gözüme çarptı. Bunlardan ilki Çocuk. Sanırım doğuma işaret ediyor yada masumiyeti simgeliyor… İkincisi Son Nefes ki bu ölümü simgeliyor… Üçüncüsü Topraktan Gelen ki bu da nerden geldiğimizi simgeliyor sanırım? Bu şarkıları albüme katmanın amacı nedir? Hayatın soğukluğuna ve derinliğine dikkat çekiyor olabilir misin?
Aslında çok iyi yakalamışsın, çocuk masumiyeti simgeliyor diyebilirim, yine bunda kişisel psikolojimin getirisi olduğunu söyleyebilirim. Bazı insanlar çocukluğunu pek iyi hatırlamaz, bense geçen haftayı hatırlamıyorum yada geçen yılı, ama 20 sene öncesinden fazlasını hatırlıyorum, biraz bu etkili oldu. Son nefes ise albümün bitişi konusunda bir ölüm haberi, bir tür hikayenin sonu gibi düşünülebilir. Topraktan gelen Sencer ile birlikte yaptığımız bir parça olduğu için, onun da verdiği şeyler var, bu da biraz daha farklı olmasına yol açtı sadece… Zabb altyapısına uygun bir gitar yazılmadı, Zabb, O’nun yaptığı gitara uygun bir altyapı hazırladı, en iyi açıklama bu sanırım.

Son 2 şarkı; albümün açılış şarkısı Soğuk ve Son Nefes isimli şarkıların gitar eklenmiş versiyonları. Bu şarkıları özelliklemi seçtin yoksa gitar kompozisyonlarının en anlaşılır ve amaca uygun uyarlanabildiği şarkılar bunlar mıydı?
Evet özellikle seçtim, aslında 4 şarkı için gitar hazırlandı, Soğuk ve Son Nefes için hazırlananlar da Topraktan Gelen isimli parçadaki gibi bir durum oluşmadı, Sargathus onları sanki ben yapmışımcasına bire bir hazırlamış, cuk oturdu yani, ben de onları kullandım, diğer 2 hazır ve hatta kayıtlı olan gitarlar için single yada bir sonraki albüm için bir şeyler yapacağım.

Gelelim eski çalışmalara; "Zaar" ve "Zaman". Bu çalışmaların akıbeti ne oldu? Özellikle "Zaman" 2009 kışında piyasaya çıktı. "Zaman" da ne gibi tepkiler aldın yurtiçi ve yurtdışında? İnsanların albüme yaklaşımı ne yönde oldu? Kısaca tatmin etti mi bu çalışma seni?
Zaar çok fazla beni tatmin eden bir çalışma olmasa da belki ilk çalışmam olmasının verdiği insanların gaz verme içgüdüleri ile olumlu tepkiler aldı, bilemiyorum. Zaman, fiziksel olarak yayımlanmadı, Zabb websitesinden mp3 olarak dağıttım, belki biraz daha oturaklı bir çalışma olduğu için daha objektif ve güzel tepkiler aldım. Çok fazla dinlenen bir tarz olmadığı için aslında çok fazla da insanların ne düşündüğünü umursamıyorum, ha tabi beğenilirse benim için ayrı bir zevk… Bu arada Zaman’dan bahsetmişken, çok çok kısıtlı sayıda basacağım ve takas etmeyeceğim, fiziksel olarak elinde bulundurmak isteyen olursa yakında Extreminal Distro’dan satın alabilir.

Projeyle ilgili önemli bir ayrıntıya daha değinmek istiyorum. Logonun değiştiğini görüyoruz. Eski logo daha karanlık bir yansımaya sahipken, yeni logo, epik yönüyle dikkat çekiyor. Bu değişime sebep nedir? Albümdeki değişim havası logoya da mı yansıdı?
Logo ilk projeye başladığımda yaptığım bir logoydu, daha sonra o logonun büyük halini kaybettim ben, zaten pek de memnun değildim, yeni bir şeyler yapmak istedim, kapak resmi ilk defa siyah beyaz olmayacaktı ve yeni bir format kazanacaktı, bunun logo değiştirmek için iyi bir zaman olduğunu düşündüm ve böyle bir şey yaptım, ama karanlık yada epik diye düşünmedim, bu hoşuma gitti ve bunu kullandım, epik gibi gözükmesi aslında gelecekte yapacağım işler için daha iyi benim için, zira farklı enstrümanların da kullanılması söz konusu.

5yılda 3 çalışma gerçekten iyi bir performans. Gelecekte, Zabb da ne gibi değişiklikler ve gelişmeler söz konusu olacak bizi biraz bilgilendirebilir misin? İşi daha profesyonel bir yapıya kavuşturman gibi ihtimaller söz konusu mu?
5 yılda 3 çalışma iyi mi kötü mü bilemiyorum ama bakalım, 2012’ye kadar bir şey düşünmüyorum, tabi ne olur belli olmaz. Profesyonellik konusuna gelince, “Soğuk” için bir şirket ile yazışma halindeydim, oldukça da olumlu bakıyordu aslında, ama ben bundan sonrasında daha profesyonel işler yapmayı planlıyorum, bunu da yeterince profesyonel bulduğumu söyleyemem çünkü. Şimdilik bu çalışmayı Extreminal Productions ve Kazurat Distro’dan bildiğiniz arkadaşım Fatih Küçük’ün yeni underground şirketi Arızalı Notalar etiketi ile sınırlı sayıda çıkarıyoruz. Bir miktar promo olarak yollanacak, bu promoların sonucunda bir sonraki albüm için daha net bir sonuç alacağımı düşünüyorum.

Peki Türkiye’de pek eşine rastlanmayan, yurtdışında ise benzerine az rastlanır bir projenin sahibi olarak daha değişik tarzlara da yönelmeyi düşünüyor musun? Yıllardan beri Death Metal gruplarında vokal yapıyorsun zaten. Daha başka tarzlarda da müzik yapmak gibi fikirlerin var mı?
Ambient ile tek tük uğraşan, beğendiğim projeler var, ama onlardan da bir süredir ses çıkmıyor. Bir şeyler yapmak isteyenlere, bakın oluyor demek içinse hala basılı olarak albüm yayınlamaktan vazgeçmiyorum. Basım için, split için benle iletişime de geçebilir uğraşanlar.
Death metal her zaman benim için ilk sırada olmuştur, dinlemenin yanı sıra brutal vokal yapıp sahnede kafa sallamaktan, kudurmaktan zevk alıyorum, ambient ile ikisi arasında bakınca 2 farklı uç nokta çok tuhaf geliyor, biraz deneysellik ve oturduğum yerden bir şeyler yapasım vardı, yaptım, tuhaf eleştiriler de alıyorum bu konuda, çok önemli değil, eleştiri yapıcı olduktan sonra dikkate alırım sadece.
Farklı bir tarz müzik yapmak konusunda ise Zabb’ın ileride alacağı kafamda belirlediğim bir tarz var, vokal de kullanacağım, yine dark ambient kökenli olacak ama herhangi bir çalışma yapmadan, beraber çalışacak o tarzı yapabilecek insanlar bulmadan atıp tutmak istemiyorum. Farklı bir tarz olarak black metal yapmak isterdim çünkü death metalden sonra black metal gelir bende, güzel bir proje olursa vokal olarak istenirsem bir bakmakta fayda var tabii ki…

Peki son sorumu da sorup röportajı noktalayalım. Yakında çıkacak albümden yada bu projenin geleceğinden beklentin nedir ve insanlara anlatmak istediklerini ifade edebildiğine inanıyor musun?
Bu projenin geleceğinden, önceki sorularda da bahsettiğim gibi farklı bir tarz beklentim var, hatta belki gruba dönüşecek, ama dediğim gibi bir şeyler kesinleşmeden bu konuda konuşmak anlamsız geliyor, malum sonra böyle dedi böyle yaptı derler, gerçi her halükarda bir şeyler derler ya…
İnsanlara o şarkıyı ne psikolojide yaptığımı anlatabildiğime inanıyorum, bunu denedim, denerken bahsettim, olumlu yanıtlar da aldım. Dinleyecek olanlar görecektir.
Dinleyecek bir şeyler yoksa, benim için camı açıp dışarıdan gelen tüm sesleri de dinlemek, yada doğaya çıkıp sadece sesleri dinlemek de ambienttir. Bu durumda insanlara müzikal açıdan “Soğuk” albümünü çok büyük beklentilerle dinlememelerini öneriyorum, sadece ambient gözü ile dinlemek gerek…

Son olarak ne söylemek istersin?
Albümün elimdeki kopyaları tükendiğinde bazı şarkıları internetten vereceğim, mp3 dinlemek kimileri için ayrı bir zevk olsa gerek. Fark etmez benim için, yaptığım şeyleri ayık kafa dinlememenizi öneriyorum, ne kafası olduğu size bağlı ama, en kolay ulaşabileceğiniz bir küçük rakı ise, çok fazla meze ile şenlendirmeden, sessiz bir akşamda Zabb dinleyebilirsiniz.

Bu güzel sohbet için teşekkür ediyorum ve umarım projen, yeni albümünle daha iyi bir noktaya gelir.
Çok fazla ilgi beklemiyorum, ilgilenecek olanlara da şimdiden çok teşekkür ederim, umarım beğenirsiniz, sana da ilgi ve alakan için teşekkür ederim, sitede soru sorulan tarafta da olmak da benim için bir zevkti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu