Öncelikle merhabalar, Türkiye'nin en eski ve saygı duyulan gruplarından biri olarak sizlerle söyleşmek gerçekten benim için sevindirici oldu,Suicide bilinen en eski gruplardan biri,fakat belirli zaman aralıklarıyla kayda girebiliyor, bu boşluk dönemlerinde sanırım kişisel hayatların yoğunluğu devreye giriyor,uzun bir aradan sonra 'Deaf Mute' ile kulaklarımızın pasını sildiniz,öncelikle bu albümün oluşum sürecinden kısaca söz edebilir miyiz? Son kadronuz ve albüm planlamalarınız hakkında bizlere aktarmak istedikleriniz ile başlayalım…
Erkan Tatoğlu:Merhaba, aynen bahsettiğiniz gibi… yoğunluk nedeniyle bir türlü odaklanıp yeni albümü kaydedememiştik. 2015 ortalarında,yeni parçaları bestelemeye başladık. Eskilerden de Deaf Mute, Bone Collector City ve Chasing A Ghost'u da albüme eklemeye karar verdik. Deaf Mute hiç yayınlanmamıştı aslında.Daha önce Youtube'la yayınladığımız diğer 2 parça da CD içerisinde yer almalıydı.Beste çalışmalarını da şu şekilde yaptık. Bilgisayar ve davul yazılımlarıyla işin büyük bölümünü bitirdim.Daha sonra Hakan eklemeleri yaptı. Sözler yazıldı ve oturtuldu.Herkes dinleyip, eminolduktan sonra,G.M. Davulları kaydetti.Ardından gitarları çaldım. Hakan gelip kendi bölümlerini ve soloları çaldı. Geçen albümde tüm gitarları Hakan çalmıştı.Yoğunluğundan dolayı bu sefer ben hallettim büyük kısmını. Gürdal, Samsun'da yaşadığı için, evinde kaydetti basları. Daha sonra vokaller, düzeltmeler. Mix ise biraz uzun sürdü açıkçası. Kafamdaki soundu yakalamak biraz uğraştırdı.Biraz karanlık birşeyler yapmaya çalıştım. Daha sonra mastering'ini yaptım. Veyayınladık.Son kadro,aslında uzun zamandır aynı kadro.Hakan,Cem,Gürdal ve ben. 3.albüm için önümüzdeki sonbaharı planlıyoruz. 2-3 parça hazır gibi. Bakalım.. ülke hala yerinde duruyor olursa, büyük ihtimal yayınlarız.
'Deaf Mute' ile birlikte Türkiye içerisinde ayrı ayrı zamanlarda da olsa ufak bir turne gerçekleştirmeye başladınız,yakın zamanda planladığınız konserler ve İzmir,Ankara konserlerinde yaşadıklarınızdan söz edebilir misiniz?
İzmir çok iyi geçti.Yaklaşık 200 kişi vardı galiba.İzmir işte… gaz ve misafirperver tayfa…hep güleryüzlü ve alçakgönüllüler…Çok sevdiğimiz bir şehir ve seyirci. Ankara zaten yaşadığımız şehir.Birlikte büyüdüğümüz, kardeşlerimiz var. Birçoğu,tüm Ankara konserlerimize geliyor.Eksikleri anında sayabiliyoruz… Önümüzde Isparta,Bursa ve Adana var.İstanbul da istiyoruz, ancak mekanbulmakta zorlanıyor organizatörler. Seyircinin enerjisi günden güne artmakta. Bazen şaşırtıcı derecede enerjik ve kalabalık konserler oluyor.Ülke şartlarından dolayı galiba. Ses sistemleri genel olarak iyi durumda ülkede.Ekipman sıkıntısı da kalmadı bence.Mesela 2 sene önce Berlin'de çaldık.Ankara'daki bir çok mekanla benzer bir ses ve ekipman kalitesi vardı. Bahsettiğim mekan, Berlin'in en iyi mekanlarından biriydi. Gidişat metal adına oldukça iyi.Malesef ülke boka battıkça, metal güçleniyor. Tam tersi olsa tabi ki daha iyi.Razıyız…Sadece basit bir tespit.
Uzun bir aranın ardından verdiğiniz konserler ve çıkardığınız albüm ile dinleyicilerinize kavuştunuz, peki yerel seyirciler dışında, yurt dışından gelen tepkiler nasıldı,ufukta bir yurt dışı turne planınız yada herhangi bir festivalde çalma düşünceniz oluştu mu?
Yurtdışından herhangi bir tepki gelmedi henüz. Çünkü promosyonuna başlanmadı henüz.Sadece,iki dergi yorumlamak için CD istedi. Biri Brezilya'lı bir dergi.Diğeri de compilation için istedi. Henüz göndermedik. 2 festivale başvurduk. Cevap bekliyoruz. Almanya turu hedefimiz var. Zorlukları aşabilirsek… bakalım…
Birazda grubun geçmişinden söz edelim, Cidesphere grubu ile çıkardığınız split ile ilk ürünlerinizi sundunuz,kaset ve cd formatında 2 albüm yayınladınız. Suicide'ın genel olarak politik duruşu hakkında konuşmak isteriz, şarkı sözleriniz terör, politika, yok oluş, dinlere getirilen eleştiriler doğrultusunda ilerliyor, kısaca bizlere 'One of Your Neighbours' albümünüzü yazarken düşündüklerinizi aktarmanız mümkün mü ?
OOYN zamanı terör, savaş, cinayetler, insan ticareti vardı. Çoğu kötülük, din ve dindarlıkla maskeleniyordu.Hepsinin kaynağı, birbirini destekleyen ve kullanan, politika ve din…O albümün içeriği o.
Yeniden 'Deaf Mute' albümüne dönecek olursak, albümün karanlık atmosferi ve şarkı sözlerinde bulunduğumuz coğrafyayı ilgilendiren konulara parmak bastığınızı görmekteyiz,bu albümün çıkışı 2016 sonunu buls ada ,oluşturulma ve yazım muhtemelen bir kaç yıl öncesine dayanıyor olmalı,albümünüzün güncel konulara değinmesinde son yıllarda hızla kaybolan ülke refahı ve bölge coğrafyasındaki savaş, olumsuzluk, şiddet, dinsel ve etnik teröründe etkisi bulunuyor mu? Özellikle 'Syria' parçanızın sözleri hakkında ardında yatan temel düşüncenizi aktarır mısınız?
Aslında Deaf Mute ve Bone collector 2009, Chasing A Ghost2014…diğer tüm parçalar 2015-16. Günümüzde koşullar her geçen gün kötüleşiyor. Şehit haberi almadığımız gün yok.Ülkenin başkentinde, bir büyükelçi suikasta kurban gidebiliyor. İşler iyice sarpa sarmak üzere. Silah ve insan ticareti, teröristlere tanınan haklar, cihad… Çoluk çocuğu daha iyi şartlarda nasıl eğitir, büyütürüz, soğukta üşüyen kedi köpeği nasıl besleriz, uzaya nasıl araç çıkarırız diye düşüneceğimize, bugün de bi' patlamada ölmedik… yarın acaba daha kötü hangi haberi alırız diye düşünerek
yaşadığımız bir ülkemiz var. Bizim sözler de din tüccarlığı ve zararları üzerine işte…
Syria ise, kapitalizmin yakmaya çalıştığı bir ülke ve kapitalistlerin duyarsızlığı üzerine. Kendi verdikleri oylarla başa geçen yöneticiler, başka bir ülkenin iç işlerine karışıyor ve masumlar katlediliyor. Ondan sonra da o bölgeden kaçan insanları küçümseyip, ülkelerine almak istemiyorlar. O insanların eğitilmemesinin, aç kalmasının, saldırgan olmasının, katledilmesinin bir numaralı suçlusu, Abd Avrupa ve işbirlikçisi olan 3. dünya ülkeleri. B Işid'in elinde Bulgar malı silahlar var. Kaynağını bulmuşlar.ABD…oraya nasıl gitmiş ?
Dananın kuyruğu kopacak bence yakında.Ya çok büyük bir savaş ya da düze çıkma… rölantide gidecek bir şey kalmadı…Özellikle Suriye konusunda üç ülkenin uzlaşması durumundan sonra.
Ben bu röportajı oluştururken, yeni videonuz youtube aracılığı ile dinleyicilerin beğenisine sunuldu 'Blood Thirsty Gods', oldukça başarılı bir video,videonun çekim aşaması ve çekim ekibi hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz, bu videonun haricinde yeni bir video düşünceniz olacak mı ? Verdiğiniz konserlerin kayıtlarını tutuyorsanız, live dvd çıkarmayı düşünüyor musunuz ?
Blood Thirsty Gods, bizim stüdyoda green box'la yapıldı. Açıkçası bir araya gelemedik. O videoda gördüğünüz ortam gibi bir ortamda çekmek istiyordum .Mümkün olmadı. Green box ile hallettik.Herkes farklı günlerde geldi. Birleştirme faslı bir hafta kadar sürdü. Sonra yayınladık. Farah'a klip yapmak istiyoruz.Önümüzdeki bahar planlıyoruz. Live DVD planı yok şimdilik. Tabi lazım, bir tane yapmak şart.
Albüm kapaklarınız hakkında konuşmak isterim,ilk albüm ile ikinci albümünüzün kapaklarında görsel olarak devam niteliğinde benzerlik var,bir konsept düşünceniz mi var dı ? İlk albüm kapağı renkli,ikinci albüm kapağı biraz daha donuk tonlarda ve kasvetli, albüm kapaklarının anlattığı temel fikir neydi,kısaca bahsedebilir misiniz?
Açıkçası bir devamlılık ve konsept düşünmedik.Seçim rastlantısal da olabilir, bizim bakış açımız da olabilir. İlk albümün kapağı; makineleştirilmiş, duygusuzlaştırılmış, terörize edilmiş insanlığı,
2. Albümün kapağı; işkencelere, eziyete maruz kalmış insanların, ruhsal durumunu ve çaresizliğini anlatıyor. İlk albümün kapağını sevgili dostumuz Yıldıray Çınar yapmıştı.Kendisini tanıyorsunuzdur. Image, Marvel ve DC için çalışmış olan/çalışan,ünlü çizer. İkinci albümün kapağını ise, ismini daha sık duymaya başlayacağınız, genç yetenek, sevgili kardeşimiz, Yiğit Can Alper yaptı.
Grubun kuruluş günlerine dönmek gerekirse,ilk günlerde neler hayal etmiştiniz ve şu an hangi noktadasınız? Grubun ismini seçerken 'Suicide'ı tercih etmenizin özel bir hikayesi bulunuyor mu ? Karşılaştırmak gerekirse,90'lı yıllardaki ülke müzik piyasası ile 2016/2017 yılındaki müzik piyasamız ne durumda ?
Konsere çıkabilmek tek hayalimizdi. Gerçekleştirmiş olduk. Aslında grubun durumundan oldukça memnunum.Bir kaç albüm daha lazım tabi… onun dışında bende hayal kırıklığı yaratan bir durum yok. Grupta herkes gayet istekli ve azimli hala.Ve saygı duyulan ve sevilen bir grup olduğumuzu hissediyorum ve de bu mutluluk veriyor. Suicide ismini eski gitaristimiz ve davulcumuz koymuştu. İsim bulmak çok sinir bozucu bir hale gelmişti. Grubu 89'da kurduk. sene 90'da isim konusunda anlaşabildik. ve google yok tabi.” Suicide”ın Toplu felakete gidiş anlamını kullanıyoruz aslında.
Sorularıma ülkemizden çıkan gruplar ve yeniden dirilmeye başlayan yeraltı müzik piyasamız hakkında yöneltmek isterim, ülkemizde son yıllarda üst seviyede albümler kayıt edilmeye ve yurt dışında ses getirmeye başlayan gruplarımız oluşmaya başladı, özetle, ülkemizde takip ettiğiniz gruplar ve genel müzik piyasamız hakkında neler düşünüyorsunuz? (Metal dışı da olabilir.)
Cenotaph, Decimation, Burial Invocation, Carnophage, Decaying Purity, Hellsodomy,…Bazıları çok eski ve köklü tabi bu grupların… Bu gruplarla her türlü ülkenin Death Metal gruplarıyla kapışabiliriz. Death Metal'de bence dayak atabilen bir ülke durumuna geldik. Onun dışında mesela In White ve In Revel of Seduce çok iyi Swedish DM grupları. Black metal eskisine göre zayıfladı sebebini bilmiyorum.The Sarcophagus, Raven Woods, Moribund Oblivion aktif… başka kimler var? Hardcore da yok olmak üzere galiba… Tahrip direniyor ve azimle devam ediyor. Thrash Fire yurtdışında baya duyuldu ve seviliyor.DarkPhase thrash'i yaşatmak için savaşmaya devam… Sceptic Age toplandı, devam ediyorlar.Hazy Hill galiba bir sürpriz yapacak.Metalium toplandı bildiğim kadarıyla… Bu ara vermiş olan gruplara azcık kızgınlığım var tabi…ara vermeseler ne albümler dinleyecektik kim bilir…
Grup harici prodüksiyon görevinde de bulunuyorsunuz, bugüne kadar kayıtlarında emeğinizin bulunduğu grupları iletebilir misiniz ve yakın zamanda bizleri bekleyen yeni gruplar bulunuyor mu?
Çok fazla grup ve müzisyen var. Galiba saymayacağım. Unuttuklarım olursa ayıp olur.En son kaydettiğim metal albüm The Sarcophagus'a ait.. onun haberini vermiş olalım duymayan varsa…
Son olarak dergimize verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederiz, yazılı fanzinler son yıllarda oldukça azaldı ,verdiğiniz destek çok önemli, Suicide ile en kısa sürede herhangi bir şehirdeki konserinizde görüşmek üzere, okuyucularımıza ve oluşumumuzu takip eden çılgın koleksiyonculara iletmek istediklerinizle röportajı kapatmak isterim.
Röportaj için biz teşekkür ederiz. Metal'e verdikleri desteğin farkındayız, bunu çok önemli buluyoruz. Mümkün olduğunca konserlere katılsınlar. Selamlar.Görüşmek üzere.
