Röportajlar

MELECHESH

İsrail’de kurulmuş hatta ülkenin ilk metal ve black metal topluluğu olan Melechesh, yıllardır ilginç tarzı ve deyindiği değişik black metal temasıyla dimdik ayakta duruyor,1993’ten 2010 ‘a Melechesh neler yaptı kısa sohbet grubun her şeyi Ashmedi ile gerçekleştirildi.

Melechesh’in Türkiye’de hatırı sayılır fan kitlesi var ,eminim merak ediyorlardır, son zamanlarda Melechesh neler yapmakta ?
Ashmedi:
Dünyanın bir çok yerinde konserler verdik ve yeni albüm kayıtlarına hazırlanmak için parçalara göz atıyoruz.Yakında stüdyo günleri bizleri bekliyor.

1993’te üç ilahi din tarafından kutsal sayılan Jerusalem(Kudüs)’te kuruldunuz,dindar kesim tarafından bu hoş karşılanmamış ve ilk zamanlar çok sıkıntı yaşamışsınız,o günlerden kısaca bahseder misin ?
1993 e Melechesh ‘in başlangıcına dönecek olursak çok etkileyici ve bir okadar da heycan vericiydi. Neden diye soracak olursanız o güne kadar ülkede adını duyurmuş bırakın black metal grubunu metal grubu dahil yoktu ve biz ilk olduk hemde hiçbir grup üyesi İsrail vatandaşı değildi,bu oldukça dikkat çekiciydi.Başlarda kimsenin haberi olmuyordu taa ki 1995 te bir gazete bizim hakkımızda yazı yazdı. Bu bizim başımıza biraz sorun çıkardı fakat uzun zaman önceydi,geçti gitti. Şehrin doğusun da bize razı gelmediler ve uzaklaşmamız için ellerinden geleni yaptılar.

Başlangıçta bu günkülerden daha çiğ bir müziğiniz ve underground çizginiz vardı, böyle bir duruş göstermekteki amacınız neydi ?
Melechesh ‘e başlangıç sebebim BATHORY-THE RETURN albümüdür,o doğrultuda çiğ soundlu bir müzik yapmak istiyordum tabiki bu çiğ müziğe doğu ezgileri katmakta en büyük amacımdı. Sert black metal’in üzerine doğu ezgileri eklemek tek ve bu doğrultuda davul yazmak istedik,ama yine müzik çiğdi tabiki…Orta doğu ezgili black metal ‘i oturtmak için çok çalıştık 1995-96 yılında ilk kayıdımızı yapmıştık. O zamana kadar bekledik.

3 değişik firmadan yayınlanan ilk kayıdınız “ the Siege of Lachish” grup için bir dönüm noktası oldu ,diyebilir miyiz? Peki o dönemde bu tip bağlantıları nasıl kurdunuz?
“Siege of Lachish” parçası ne yapmak istediğimizi gösteren bir parça oldu. Grubun isminin underground a yayılmasıyla firmalar bizle iletişime geçmeye başladı. Bir Alman firması EP yi yayınladı ardından 2 Amerikan firması albüm için teklif yaptı.Judas Iscariot ‘Tan Akhenaten (grubu daha kurmamıştı) ilk albümümüz için bir kontrat önerdi ve bu kontratın ardından herkes tarafından duyulmamızı sağlayan albüm çıkmış oldu . Albümün adı “As Jerusalem Burns …Al’Intisar” olarak belirlendi. Bu iki ürün bizim daha ciddi bir yolda ilerlememizi sağladı.

İsrail’den sizi uzaklaştıran neydi,bölgedeki problemler mi yoksa kötü anılarınız mı oldu?
Birçok nedenimiz var tabi ki, müzik kariyerimiz, oradan gerçekten uzaklaşmak istememiz.Çünkü benim olmayan bir kavganın tam ortasındayım, daha iyi bir üniversite, saymakla bitmez yani.

Proscriptor Mcgovern (Absu) gruba nasıl dahil oldu ?
Kendisi yıllardır arkadaşım,Hollanda’ya geldiğimizde burada tanıdığı bir davulcu olup olmadığını sordum kendisi ben çalarım diye cevap verince gruba dahil olmuş oldu. Hala birlikte bişyler yaparız mesela ben Absu’nun son albümünde bazı parçaların sözlerini yazdım,bunun gibi,iyi dostuz.

“Djinn” albümü oldukça adından söz ettirdi,bu albümden önce Hollanda’da nasıl bir araya geldi grup,ayrıca Osmose gibi büyük bir firma ile anlaşma aşamasından bahseder misin ?
Bu albüm 99 ‘a kadar müziğimizi nasıl ilerlettiğimizi gösteren bir belgedir. Hollanda’da nasıl bir araya geldik sorusuna ise ben ve bassçımız burada yaşıyoruz,Moloch kuzey Fransa’da Proscriptor ‘da Amerika’dan geldi ve çaldı. Klasik oldu ,kaydı yaptık birkaç firmaya gönderdik,Osmose teklif yaptı.Çünkü en adil teklif onlarınkiydi.

“Sphynx” albümü büyük bir sükse yaptı, bu albümün kayıtları için niçin İsveç’i tercih ettiniz ?
Bu albüm bir çok kapıyı açtı,grup büyük bir ilerleme katetti.Hollanda’da buluşup bir ay provasını yaptık ardından ver elini İsveç dedik .İsveç’Te Kind Diamond’dan Andy LaRoque ile çalıştık.Çok iyi bir iş çıkardı ve bize çok dostça yaklaştı hatta albümde birkaç solo rifi bile çaldı.

Sence bu albüm gelmiş geçmiş en başarılı Melechesh albümümüydü? Bu kadar başarılı olacağını düşündün mü?
Bu albüm bir extreme metal albümüdür,sıradan ,yalın birbirinin tekrarı black metalden sıkılmış ve yeni bir bakış getirmiş bir albüm olduğunu düşünüyorum.Son dönemde klon gruplar yaratıcılıktan uzak işler yapmaya başladı,buda müzikte oldukça gerileme oluşturdu.Biz her şeyiyle hyprid black thrash metal’i orta doğu ezgileri,şarkı sözleri,davulları, enstrümanları ile birleştirip bu müziğe yeni bir yön vermek istedik. Buda bir fan kitlesi oluşturdu.

Xul’un davullara geçmesi grupta nasıl bir değişim rüzgarı estirdi?
Müzikal olarak hiçbir şey değişti diyemem fakat daha fazla konser vermemizi sağladı diyebilirim.Davul bölümlerini ben belirlediğim için herhangi bir şey değişmedi. Ama şunuda unutmamak gerek her davulcunun kendine özgün bir takım çalış tekniği vardır bu yadsınamaz. Xul Hollanda’da yaşıyor buda daha çok prova yapmamız anlamına geliyor. Önceden de dediğim gibi McGovern çok iyi bir davulcu ve iyi bir dost ,hatta ben birkaç ay önce onlarla birlikte sahnedeydim.

‘Emissaries’ albümüne gelicek olursak, ne umdunuz ne buldunuz ?
En iyi performansımızı yapmak istiyorduk.Bir önceki albümün başarısı üzerimizde bir baskı oluşturmuştu.Neyseki bu albümde yüzümüzü kara çıkarmadı ve çok iyi karşılandı hatta kimi değerlendirmelere göre yılın en iyi albümlerinden biri oldu.Birçok festivalden teklifler aldık.Fan kitlemiz giderek arttı ve bu beni çok ama çok mutlu etti.

Tarz’ınızın orijinalliği ile grubunuz yol aldı ve doğal olarak da benzer gruplar türedi,sizin bu gruplardan dinlediğiniz herhangi birisi var mı,bu oluşumları destekliyor musunuz?
Bu tabi ki onur verici bir durum, birkaç grubun bize benzer işler yaptığını duydum,heyecanlandım, vakit buldukça dinlemeye çalışıyorum.Bu tip şeyleri duymak bir müzisyen için çok ama çok güzel bir şey .

Klasik black metal gruplarından olmayışınız ve Mezopotamya hakkında lirikler yazmanız,mistik temaları sevdiğinizden mi yoksa orada yaşadığınızdan mı ?
Temamız mistik konular özellikle Pers,Anadolu ve Orta Doğu kaynaklı bir ço okült konu bulabilirsiniz. Bu bölge medeniyetlerin beşiği,büyüleyici şeyler bulabiliyorum bu da bizim kökenimizi ilgilendiriyor,kökenden kastım dünya öncesi…

İlginç bir sorumuz var, Türkiye’de bir çok bağlantın olduğunu biliyorum, hatta Harun Kolçak ile jam session videonuzu izlemiştim,sahnede buluşmanızın fikir sahibi kimdi ?
2009 yılında 12 haftamı İstanbul’da geçirdim.Hatta sana bu cevapları yazdığım sıralarda Atatürk hava alanında uçağımın kalkmasını bekliyordum. Kız arkadaşım bir Türk ve buraya olabildiğince çok geliyorum.Harun’a gelecek olursak kendisi ile mailleşiyorduk ,black metal ve okült şeylere olan ilgisini bana anlattı.İstanbul’a geldiğimde beni sahnede birlikte jam session yapmamız için davet etmişti. Çok iyi arkadaşız birlikte kültürlerimizi ve bilgeliklerimizi pekiştiriyoruz. Unutmadan kendisinin metal müziğe olan ilgisi çok fazla,şaşırmayın.

Metal piyasasının internetin gelişmesiyle ileriye gittiğini mi düşünenlerdensin yoksa daha da geriye gidip yavaş yavaş yok olacağını düşünenlerden misin?
İnternet güçlü bir araç fakat bir yönde ilerlemiyor.Şirketler yavaşça ölüyor bu bir gerçek ama müzik güçleniyor ,niye diye soracak olursanız ,internet sayesinde binlerce yeni fan kazanıyorsun, bu da müziğini güçlendiriyor.Albümlerimizi internetten indirenlerde gelip konserlerimize para ödüyor,t-shirt vb alıyor.Diğer bir yandan bakacak olursak satışlar düştü,para kazanmak firmalar açısından daha da zorlaştı.

Son olarak Türkiye’den dinlediğin kimler var?
Pentagram ,Moğollar,Zeki Müren ,Undertakers,Kurban ve Barış Manço. Pentagram’dan Cenk ve Murat’ı tanırım çok iyi insanlardır.Ayrıca İbrahim Tatlıses ve Çoşkun Sabah’ı da biliyorum ama gerçekten hiç hoşlanmıyorum.

Extreminal okuyucularına iletmek istediğin bir şey var mı?
Birgün sizlerle görüşmek isterim,belki olur belki olmaz ama bunu gerçekten istediğimi bil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu