Röportajlar

OBITUARY

Yalnızca ilk üç albümü çalmayı kapsayan bir tur fikri aklınıza nereden geldi?
Trevor Peres (gitar):
Aslında bu fikri turun organizatörleri ortaya attı. Geçmişte böyle bir şeyin ilk albümlerle yapılabileceği fikrini tartışmıştık. Ve sonra bu turun organizatörleri ve soundworks ‘ menejerlik ‘’Daha önce de böyle bir konu konuşulduysa, Haydi yapalım’ şeklinde bir laf ortaya attılar. Böylece, buradayız.

Resmi olarak, dört kişilik bir grup musunuz yoksa geçici bir gitaristiniz var mı?
Bu tur için beşinci bir elemanımız var. Avrupa ve Amerika turlarını dört kişi olarak yaptık çünkü ne yapacağımıza dair bir karar vermeye çalışıyorduk. Ne tür bir yol izleyeceğimize karar verdik ve turu bir arkadaşımız, Kenny Andrews ile birlikte yapıyoruz. İyi bir arkadaştır. O bizim ve aynı zamanda Trivium’un gitar teknisyeni. Şimdi ise bizimle birlikte gitar çalıyor.

Son albümünüz olan “Darkest Day” üç yıl önce çıkmıştı. Şu an için hazırda veya üzerinde çalıştığınız yeni parçalarınız var mı?
Evet, yaklaşık bir yıldır bazı şeyler üzerinde çalışıyoruz ve yakın zamanda üç parçalık bir single kaydedeceğiz, sonrasında geri kalan şarkıları yazmayı tamamlayacağız ki tam bir albüm hazırlayabilelim. Umarım kış sonuna veya yaz başına bir albüm hazırlayabiliriz.

Yani, art arda birkaç tane single çıkartmak yerine albümden önce bir single albümü çıkartacaksınız.
Evet, bir 45’likle iki adet şarkı yayınlayacağız. En azından planımız bu. Sanırım, üçüncü bir şarkıyı da internetten indirilebilecek bir şekilde sitemizden yayınlamayı düşünüyoruz. sonrasında da tam uzunlukta bir albüm yayınlayacağız. Century Media ile görüşme halindeyiz, bu yüzden büyük ihtimalle onlarla çalışacağız.

Eski grup elemanlarınızdan haber alıyor musunuz? Onlarla görüşüyor musunuz? Örneğin Allen West ile ilgili yeni bir haber var mı?
Allen’ı geçen sene Berlinde gördük. Southwicked adında bir grupta ve esasen kendi kayıt sürecindeyken benim evime gelip birkaç gün konaklamıştı. Çünkü ben Phoenix’de yaşıyordum ve onların kayıtları da Phoneix’deydi. Onunla en son konuşmamın üzerinden bir yıl geçti çünkü artık bendeki telefon numarası kullanımda değil. Geçtiğimiz aylarda onu aramaya çalıştım fakat numarası kullanımda değildi. Fakat evet, görüşmeye çalışıyoruz.

Frank Watkins grupta uzun süre bas çalmıştı. Ayrılmasının sebepleri neler?
Konuşmak istemediğim kişisel konular. Çok kişisel, burada bırakalım. İş ve kişisel sebepler diyelim.

Ralph Santolla ile çalışmak nasıldı? Gerçekten Death Metal’e şiddetli bir ilgisi var mı? Şunu demek istiyorum ki, geçmişte Deicide, Iced Earth ve Sebastian Bach gibi sanatçılarla da çalışmıştı.
Onun her tür müziğe karşı ilgisi var. Hepimiz gibi, o da her tür müzikle ilgileniyor ve bir şekilde biz de Death Metal çalmak için bu gruba yapıştık. Yani o, her tür müzikten hoşlanıyor ve Death Metal çalmaktan zevk alıyor.

Bu turne kadrosunu bir araya getirirken herhangi bir yerden ilham aldınız mı? Diğer gruplarla önceden bir tanışmışlık var mı?
Macabre elemanlarını uzun zamandır tanıyoruz fakat Avustralyalı gruplarla (The Amenta ve Psycroptic) bu turda yeni tanıştık. Ve bunu planlayanlar, da reklam şirketi Soundworks. Aslında Avustralyalılar, bu yüzden iki tane Avustralyalı grubun da bu pakede dahil edilme fikri onlardan çıktı.

Son zamanlarda metal camiasında neler olup bittiğini takip ediyor musunuz?
Muhtemelen ilgilendiğim metal müzik türünün %99.9’u eski tarzdan. Son zamanlarda neler olup bittiğinin takip etmek benim için oldukça zor. Çocuk sahibi olup da aynı zamanda balığa gitmekten zevk alırken kendi grubuma bile ilgilenemiyorum. Sözün özü, bu camiada neler olup bittiğini bilmem çok zor. Bazen başka gruplar hakkında birşeyler duysam da, onlar hakkında çok bilgi sahibi olamıyorum.

Catastrophic ile ilgili ne haberler var? Bir tane daha albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
Hmm, yaklaşık on yıldır bu grupta çalıyorum. er geç bir gün yeni bir albüm yaparız. Davulcum Rob ile hep bu konuyu konuşuyoruz ve açıkçası yeni bir albüm yapabilmek için birlikte birşeyler çalmamızı bekliyor. Yani, son iki yıldır sürekli olarak bu konuyu dile getirdiğimi düşünürsek, er geç bir albüm yapacağız. Fakat Obituary ve ailem çok fazla zamanımı alıyorken benim birşeyleri biraraya getirebilmem gerçekten çok zor. Balığa çıkmak isttiyorum. Ama er geç yeni bir albüm yapacağız

“Tardy Brothers” kaydı ile herhangi bir bağlantın var mı?
Hayır, o kayıt Don ve John’un ufak meselesiydi. Onların ufak yavruları…

Bu soruyu sadece sormak istedim çünkü nerde ne yaparsanız yapın,bu trademark soundunuzu koruyorsunuz grup elemanları olarak.
İşimiz bu. Yani, yapacak başka birşey bilmiyoruz. Sanırım sorun da bu. Berbatız, o yüzden de aynı şeyi defalarca çalıyoruz.

Celtic Frost coverınız gibi, müzik ve şarkı açıkça Celtic Frost olmasına ragmen,soundunuz açık ve net olarak ObiTuary oluyor.
O şarkıları yaparken, mantıklı olarak, şarkıların gerçekte oldukları gibi bir sound ile çalmaya çalıştık ve açıkçası onlardan da çok ilham aldık.

Obituary’nin ilk yıllarına dönüp bakınca (ilk üç albüm dönemi) şimdiye kadar elde ettiğiniz en büyük şey neydi?
Uzun ömürlülük. 22 yıldan sonra bile aynı boku yapıyoruz. Bu beklenmedik birşeydi. Çalışma odasında John ile birlikte “Slowly we Rot” plağını ilk elimize aldığımız günü hiç unutmuyorum. “Vay be! Bir albümümüz var.” O plağın bu kadar ilerleyeceğini hiç düşünmüyorduk, ama bu harika birşey.

Kendi sound’unuzu çok erken bulduğunuza inanıyorum.
Evet, bir şekilde oldu. Bazı şeylerle uğraşıyorduk, “Slowly we Rot” dan önce bir çok değişiklik yaptık. Birçok kesin değişiklik yapıyorduk ve bir gün soundumuzu bulduk. Yine de, o günden beri hiçbir şey değişmedi.

Sanırım o zaman birçok insan Obituary’nin bir sonraki Slayer olacağını düşünüyordu. Belki de sen de aynı şeyi hissediyordun. Ya da onun gibi birşey belirtmiştin..
Slayer bizim için büyük bir ilham kaynağı. Onları ölümüne seviyoruz ve Obituary ile Slayer birlikte bir turneye çıkarsa deli birşey olur. Dediklerinin farkındayım ama birşeylerin bir sonrası olmak.. Söylemesi zor. İyi birşeyler yaptığımızı hissediyorum fakat bir grubun o derece bir seviyeye gelmesi zor bir şey. Bu seviyemize gelmek bile yeterince büyük bir şansdı grup için. Yani, bizim bu başardıklarımızı yapabilmek için büyük annelerini öldürebilecek gruplar var. Deli birşey. Fakat evet, Slayer kadar büyük ve popüler olmak hoş olabilirdi. Harika olabilirdi. Ama işte buradayız.

“Slowly we Rot” albümünü yaparken tam olarak sözlere sahip olmadığınız ve sadece belirsiz fikirler sahibi olduğunuz doğru mu?
Açıkçası bir söz kağıdı yok. Yani, John’un orada burada birkaç sözü ve tabiki bolca soundları var. “Slowly We Rot” şarkısında, onun “Slowly We Rot” dediğini duyabilirsiniz.Yani evet, birkaç söze sahibiz. Ama ben nerede olduklarını bilmiyorum. John’un bile sözlerin nerede olduklarını bildiğini sanmıyorum.Yani evet, az çok doğru.

Yakın gelecek için planlarınız neler?
Umarım Slayer kadar büyük olabiliriz. Sevdiğimiz ve zevk aldığımız şeyleri çalmaya devam edeceğiz. Yaptığımız şey bu. Geri gelip yokedeceğiz.

www.obituary.cc

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu