Röportajlar

EZAYAH

İstanbul’dan yıllardır tek başına atmospheric black metal serüvenini sürdüren Ezayah’ın frontman’i Emrah ile yeni albümleri ve geçmişi hakkında kısaca söyleştik.

Öncelikle merhaba Emrah, uzun zamandır sesin soluğun çıkmıyordu, kişisel olarak seni tanıdığım için burada detaya girmeyeceğim, Ezayah bunca yıldır müzikal olarak neden durgunlaşmaya gitti ?
Emrah:
Öncelikle bu röportaj için tüm Extreminal ekibine teşekkürler .
Haklısın diskografiye bakacak olursak tüm albümlerin arasında 3-4 yıl var hatta Wintersky ile The Morning Star arasında tam 5 yıl var bu uzun bir süre , bu aranın uzun kalması pek tabi kasten planlanan bir durum değil , şarkı yapmak bir birikim ve şartların uygun olması gibi bir çok duruma bağlı hayatım boyunca asla bir şeyi yapmış olmak için yapmadım , şarkılarımın da uzun soluklu yani hala dinlendiğini görmek ( eski şarkılarımdan bahsediyorum ) haklı olduğumun bir göstergesi diye düşünüyorum .

Hayranlarına göre yeni albümünün çıkışı biraz gecikti fakat şu ana kadar aldığın tepkiler nasıldı? “The Morning Star” albümüyle 2002 ve 2005 ‘de çıkan demolar arasında müzikal ve bestesel açıdan çok büyük bir fark yok genel olarak aynı tarzı korumayı seçiyorsun,yeni dinleyiciler için Ezayah nasıl bir proje ,nasıl tanıtırsın kendini ?
Evet buradan tüm hayranlara teşekkür etmem gerekir çünkü bu kadar aradan sonra bile hala benim ile temasa geçip yeni albüm beklentilerini dile getirmeleri bana oldukça cesaret verdi , evet belirli bir tarzım var ve bunu korumaya özen gösteriyorum , genelde aynı entsrumanları kullanmaya dikkat ediyorum fakat The Morning Star albümünden daha önce kullanmadığım flüt ve klavye tonları mevcut , bence hem beste hem e kayıt olarak önceki çalışmalara göre daha kaliteli diyebilirim tabi kayıt konusunda bana desteğini esirgemeyen ton maister arkadaşım Hakan Özkan’a da teşekkür ederim tekrar.
Ezayah‘ı nasıl tanımladığıma gelince , temelde algının kapılarını açan bir proje olarak isimlendirebilirim .

Albümün yapım sürecinden biraz bahseder misin? Sanırım bazı müzisyen arkadaşlarından destekte geldi bu albüm için bunlardan biraz bahsedebilir misin ?
Evet Ezayah dinleyicileri bilirler ki her albümde 1-2 dark ambient çalışmam olur, oldukça da başarılı buluyorum bu çalışmaları ancak bu albümde sınırları biraz daha zorlamak ve daha orkestral çalışmalar yapmak istedim fakat her ne kadar besteler beynimde dolaşsa da bu işin ehli klavyeci dostum Melih ten ( Gargoyle,Reborn ) destek almak çok yerinde bir karar oldu , zaten 2 besteyi de beraber yaptık çokta içime sindi bu şarkılar.

Ülkemizde pek sık rastladığımız ama black metal grupları arasında sıkça yapılan split albüm olayına nasıl bakıyorsun? Eğer teklif gelirse bizim ülkemizden ya da yabancı gruplarla split albüm projesine sıcak bakar mısın ?
Evet şuan böyle bir proje var gündem de gerçekleşirse oldukça ses getirecek , yakında detayları duyuracağız

Bu albümünde önceki albümlerde olmayan bir takım şeyler var bunlar da Türkçe şarkı sözleri ,Türkçe şarkı sözlerini kullanmak ve müziğe oturtmak kimi zaman çok zor olabiliyor ama tarzına gittiğini düşünüyorum bu parçalarda sanırım gizli gizli hikayeler mevcut bunlardan biraz söz etmeni istesem ?
Sanırım burada tek tek parçalara değinmek yerinde olacaktır aksi halde eksik kalabilir diye düşünüyorum ;
The Morning star şarkısı aslında adından da anlaşılacağı üzere sabah yıldızı Venüs ten bahseder. Venüs benim için ilginç kılan nokta ise Venüs-Güneş transiti 584 günde bir gerçekleşiyor olması. Ve Venüs aynı noktaya 8 yılda geliyor. Bizim yılımızla sekiz yıl 2920 gündür. Eğer 2920’yi beşe bölersek 584 gün elde ederiz. Yani Venüs sekiz yılda beş kere geri gitmekte ve Güneş’le transit yapmaktadır. Bu sekiz yılda geri gittiği noktaları 360 derecelik bir dairenin üzerinde işaretlediğimizde beş köşeli bir yıldıza ( Pentagram ) ulaşırız bu gerçeği öğrendiğimde oldukça şaşırdım ve bana ilham kaynağı oldu bu bilgi ve The Morning Star ise böyle doğdu.
Ay Çocuğu nu temelini oluşturan ana melodiyi bir dolunay gecesi yapmıştım , akabinde o gece de bir rüya gördüm rüyamda bir erkek çocuğum olacağını görmüştüm sonra karımın hamile olduğunu öğrendim ve ardından Kemal doğdu 🙂
Hep Siyah aslında bu albümün isim parçası olacaktı ancak daha sonra fikrimi değiştirdim.
Bu Şarkı geneline bakılacak olursak iç dünyamın tüm doğayı yanıma alarak karanlıktaki yolculuğunu anlatıyor diyebilirim.
Within the dimensions i travel’a gelince bu şarkı aslında ahh evet klasik bir Ezayah şarkısı denilebilecek müzikal bir yapıya sahip ancak şarkıyı 1-2 dakika dinleyerek değil tümünü dinler iseniz bir fikriniz olabilir zira şarkı kendi içinde uzun bir yolculuk var şarkının adından da anlaşılacağı üzere yani ‘’seyahat ettiğim boyutların içinde / boyutlarda’’ bu yolculuktan bahsediliyor .
Ve gelelim Raise your hands through darkness için ise şarkı aslında vokal’in daha geri planda olduğu ( bana göre ) bir yapıya sahip zaten şarkının geneli dinlendiğinde inanıyorum ki herkes zihninde farklı şeyler oluşturabilir .
Diğer şarkılarımın ile ilgili açıklama yapmayacağım şimdilik ….

Albümde girişi bakımından diğerlerinden ayrılan bir parça var ve açıkçası o parçayı çok sevdim. “Raise you hands though darkness “ isimli parçandan bahsediyorum. Gerçekten diğerlerinden ayıran farklı bir yapısı var. Sanırım klavyelerde Reborn’dan tanıdığımız Melihin katkısı büyük olmalı ?
Kesinlikle doğru bir tespit yukarıda da bahsettiğim gibi yapmak istediğim orkestral çalışmalar da Melih ile aynı frekansı yakaladık onun klavyedeki tecrübesi şarkıda daha özgür kalmamı ve tam olarak istediğim gibi bir beste olmasını sağladı .

2010 yılında bir ürünün piyasaya çıktı seni tanıdığım için ve kişisel sohbetlerimizden edindiğim intibaha göre sanırım yine uzun bir süre bekleteceksin dinleyicilerini,yeni besteler olsun veya herhangi bir complation-split gibi bir üründe yer almanı isteyen olursa ,yeni bir şeyler çalmaya ne zaman başlarsın ?
Bu sıcak ta başlamayacağım kesin , böyle bir çalışma olursa havaların serinlemesini bekleyeceğim, ne ruh halim nede fiziksel durumum sıcaklarda beste yapmaya müsaade etmiyor 🙂

Sanırım Ezayah hep tek kişilik proje olarak kalacak öyle mi ? Eğer bir gün güzel bir organizasyondan teklif gelirse sahneye çıkmak istermisin?
Evet şuan için böyle zaman zaman düşünüyorum aslında bir konser grubu kurmak vs ancak zamanım yok maalesef , birde bir işi yapmış olmak için asla yapmam eğer bir gün buna karar verirsem ortaya güzel şeyler çıkacaktır buna eminim.

Genel olarak bakacak olursak Ezayah’ın oturtmaya çalıştığı bir felsefe var,bilmeyenler için soruyorum Ezayah “ the Morning Star” albümünde dinleyicilere neler anlatıyor ?
Bakın Ezayah ‘ın müziğinde anlatılan şudur özetle şarkılarda bir kayanın üstünden düşen bir damla su ile fırtınalara dönüşen bir enerjinin birbiri ile olan etkileşiminden bahsediliyor diyebiliriz daha açık olmak gerekirse yaşadığım dünya ve evrenin bir tınısını yakalamaya çalışıyorum , aslında atmospheric sıfatının da kullanmamın sebebi bu aslında , bu kürenin altındaki ve üstündeki her şey bana bıraktığı her enerji beni etkiliyor ve şarkılarımda hissettiklerimi anlatmaya çalışıyorum.

Son dönemde yerli yabancı takip ettiğin gruplar illaki vardır ,Emrah hangi grupları dinliyor?
Hmm bu aralar Alcest dinliyorum , ciddi anlamda tavsiye ederim.

Özellikle kayıt teknolojilerinin kalite olarak yükselişe geçmesi ve kullanım olarak geçmişe nazaran daha da kolaylaşması günümüz internet dünyasında yerli/yabancı sayısız grubun kendi çabalarıyla bir şeyler yapıp internet ortamına yaymasına yardımcı oldu,sen bu konuda neler düşünüyorsun? Müzikal olarak kötüye mi gidiliyor yoksa bir ilerleme gözlemliyor musun?
Yok tersine bu durumdan memnunum , çeşitlilik olması güzel tabii ki ancak zaman zaman 6 dakika boyunca içine rüzgar efekti ve birkaç nota ile şarkı yapan projelere rastlıyorum , bence biraz daha yaratıcı olmak lazım , zaman zaman güzel deneysel çalışmalara da rastlıyorum.

Son sözlerini almadan önce Ezayah- The Morning Star ‘ı almak isteyen arkadaşlara ileteceğin notlar neler ? Biliyorsun artık mp3 ve parçaları video şeklinde yayarak sağa sola paylaşma çok moda oldu. Buda gerçekten bir takım emek hırsızlığına giriyor,bu konu hakkında da düşünceni ileterek röportajımızı sonlandıralım …
Güzel bir noktaya değindin , açıkçası 2002 den buyana çok şey değişti yani net’in yaygınlaşması vs underground’u neredeyse yok etti ve artı olarak bazı internet sitelerinin de yerli gruplara verilen destekten söz ediliyor ancak bunun yeterli olduğunu düşünmüyorum, artık birçok arkadaşım web albümü yapıyor aslında bende bu projeyi başta bu konsept te düşündüm ancak yapılan iş sadece sanal ortamda kalmasına gönlüm el vermedi diyebilirim , dinleyicilerden underground’a desteklerini reel anlamda devam etmelerini istiyorum , bu ruhu ayakta tutan underground tur bunu unutmayalım , underground gerçek biz ve sizleriz , yani kar amacı gitmeden içten kalpten gelen müzik ile yapılan işin sonucu….

Işık, sadece karanlığın üzerinde parlar …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu