Geçtiğimiz Ocak ayında “Preaching Venom” isimli son albümümlerini dinleyip kritiklemiştim, Dubaili grup oldukça ilgimi çekmişti, 28 Mayıs’ta Deicide ile birlikte Türkiye’ye gelecek olan grupla konser öncesi tanıtımı adına bir röportaj gerçekleştirdik.
Dubai’den tanıdığım ilk metal grubusunuz, sıcağı dışında oldukça güzel bir yer olduğunu söylemişti oraya giden bir arkadaşım. Nervecell Dubaili bir grup olarak geçiyor ama farklı ülkelerden olduğunuzu öğrendim, Dubai’de sizi buluşturan nedir?
Barney Ribeiro (gitar): Ben Dubai’de doğdum ve büyüdüm, oldukça güzel ve yaşanası bir yer. Dubai’de yaşayan insanların çoğu zaten dünyanın farklı yerlerinden geliyor, Nervecell elemanları da köken olarak farklı ülkelerden. 2000 yılının sonlarına doğru Nervecell ilk kurulduğunda 5 tane cover parçayı orijinalleri gibi çalıyorduk. Kolejdeyken grup sadece bir kaç arkadaşımdan oluşuyordu. 2003 yılında burada üniversitede okuyan James ve Rami ile burada yerel bir konserde tanıştım, Nervecell’in bir parçası olmaları ve bu günkü kadronun tamamlanması çok zaman almadı. Rami de James gibi okumak için Dubai’ye taşındı. Böylece grup olarak daha fazla üretken olabilecektik. Bir araya gelip grup hakkında sohbetler yapar, kayıt için uğraşırdık. Rami Ürdünlü,James ise Lübnanlı ben de yarı Portekizli yarı Hindistanlıyım ve şu anki davulcumuz ise bir Avustralyalı.
Davulda Aborted, Psycroptic gibi gruplardan tanıdığımız David Haley ve Pathogen grubundan tanıdığımız Louis Rando ile çalışıyormuşsunuz, yanılmıyorsam Louis Rando konserlerde size eşlik ediyor, kalıcı kadro olarak davulda kim var şu an? Son durum nedir?
Rami Mustafa (lead gitar): Dave “Preaching Venom” albümümüzü kaydetti ve Louis ile The Furor isimli grubunun 2007’deki turnesinde tanıştık, daha sonra oldukça iyi arkadaş olduk. Louis bizimle 2008 yılından beri session davulcu olarak çalışıyor çünkü Louis’in Nervecell dışında 3 tane daha grubu var, oldukça yoğun biri ve ayrıca Avustralya’da yaşıyor. Bizden oldukça uzakta yaşadığı için onla grubun daimi bir üyesi olması için hiç konuşmadık bile. Aslında onu grubun dördüncü elemanı olarak görüyoruz ama daimi değil maalesef. Louis 2008 yılında Dubai Desert Rock Festival’den başlayarak Avrupa’daki With Full Force, Wacken ve daha bir çok turnede bizimle çaldı. Şimdi Suffocation ile birlikte çıkacağımız turnede de bizimle çalacak, onunla çalışıyor olmaktan oldukça mutluyuz.
Dubai’de Rockwell Bar diye bir yerde sahne almışsınız, Dubai’de metal müzik piyasası nasıl? Mekanlar, gruplar vs..
Barney: Burada piyasa olduğunu söyleyemem, bir çok grup var ama gerçekten diğer ülkelerdeki piyasalar gibi bir piyasa söz konusu değil. Genel müzik piyasasındaki çok az grup gerçekten zamanını müziğe harcıyor ve müziği için ciddi bir şekilde çaba sarf ediyor. Yani çoğu grup hala tam süreli albümlerini yeni çıkarma aşamasında. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse biz müzik piyasasından söz etmek için çok gerilerdeyiz. Çok fazla metal müzik dinleyicisi var ancak onların gidip eğlenebilecekleri buluşma alanlarının sayısı oldukça az. Bu problemin yanı sıra, çoğu konser alanında 21 ve üstü yaş sınırı var dolayısıyla çoğu metal müzik hayranı çocuklar yerli favori gruplarını yaş sınırlamaları yüzünden izleyemiyorlar. Son olarak çok az organizatör sürekli devam eden metal geceleri yapıyor, ve ancak son zamanlarda bu organizatörler grupların orijinal müzik yapabildikleri ve performanslarını gösterebildikleri canlı organizasyonlar için girişimlerde bulundular. Son 12 yıldır Dubai müzik piyasasında yer alan biri olarak söyleyebilirim ki işler kesinlikle iyiye gidiyor, kendime her zaman daha kötüsü olabileceğini ve elimizdekilerin kıymetini bilmemizi öğrenmemiz gerektiğini hatırlatıyorum.
“Preaching Venom” Lifeforce Records tarafından bana ulaştırıldı fakat bir de Music Master’dan çıkmış olarak görünüyor, birinde 2008 diğerinde 2009 yılında çıktığı söyleniyor, Lifeforce Records’unki re-release sanıyorum ki? Durum net olarak nedir?
Rami: İlk olarak “Preaching Venom”, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 1 Nisan 2008’de Music Master’dan çıktı. Music Master daha önce hiç bir metal grubunu bünyesine katmamıştı, Orta Doğu’da ilk thrash/death metal albümü olarak bizim albümümüz basıldı, heyecan vericiydi. Daha sonra daha odaklı bir şirket düşündük, menajer şirketimiz CSM (Center Stage Management) ile anlaştıktan sonra 2009 yılının ikinci yarısında Spellbind Records ile albümün Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da yayınlanması için anlaştık.2009’daki Avrupa turnemizden hemen sonra Lifeforce Records “Preaching Venom”un Almanya basımını bize teklif etti, böylece albüm + 2004 yılında kaydettiğimiz “Human Chaos” isimli bir bonus EP Avrupa’da da yayınlandı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden bir grup duyduğunda tarz olarak insanların kafasında daha farklı bir şeyler canlanıyor, yanlış anlaşılmalara sebep verebilir, sizi daha önce dinlememiş olan insanları aydınlatır mısınız?
Barney: Nervecell Dubai kökenli bir death metal grubudur, Death metal ve Thrash metal elementlerinin karışımından oluşan bir müzik yapıyoruz, ayrıca müziğimizde bir çok groove ve melodi ile birlikte bolca modern ve brutal elementler de bulabilirsiniz.
“Preaching Venom” basında oldukça olumlu tepkiler alan, kritiklerde yüksek puanlar alan bir albüm, nitekim Extreminal’den de aynı tepkiyi aldı. Müzikalitesinin yanı sıra prodüksiyon ve kayıt olarak da oldukça kaliteli. Kayıt ve şirketle anlaşma sürecinden bahseder misiniz?
Rami: Düşünceleriniz için teşekkürler! Albümdeki şarkılar ve prodüksiyon için gerçekten çok uğraştık, amacımız müziğimizi dünyaya tanıtabilecek bir şeyler hazırlamaktı. Prodüksiyonun maliyetini kendimiz üstlendiğimiz için dünyanın başka bir yerine gidip kayıt yapacak imkanımız olmadı, sonuç olarak albümü Dubai’de daha önce “Human Chaos” isimli EP’mizi hazırlarken bizimle çalışan prodüktör Kiran Sequiera ile birlikte kaydettik. Davul için Psycroptic grubundan, müthiş bir iş çıkaran Dave Halley ile çalışmaya karar verdik, böylece vakit kaybetmeden geri dönüp bu iş için onunla konuştum, kendisi Avustralya’da davul kaydını tamamladı ve bize gönderdi. Gitar, bass ve vokaller Dubai’de kaydedildi. Her şey tamamlandığında mix aşamasında Polonya’dan Wojtek ve Slawek Wieslawscy (VADER, DECAPITATED, HATE) ile çalışmaya karar verdik. Çünkü onların Decapitated ve Vader ile yaptığı çalışmalardaki tarzını çok sevmiştik. Bütün bu dönem boyunca onlarla çalıştık. Bu işlemin sonunda ise mastering aşaması bu işte tanınmış olan Alan douches (SEPULTURA, UNEARTH, SUFFOCATION) tarafından New York’ta gerçekleştirildi. Kapak ise Dennis Sibeijn (ABORTED, ALL SHALL PERISH, JOB FOR A COWBOY) tarafından hazırlandı. Sonuçtan gayet memnunduk keza dinleyicilerden ve basından gayet olumlu eleştiriler aldık.
Geçtiğimiz ay oldukça yoğun bir turne programınız varmış, Avrupa turnesi nasıl geçti? En iyi durak hangisiydi? Seyircinin tepkisi nasıldı?
Rami: Turneler harikaydı, geçtiğimiz yıl Avrupa’da üç turneye çıktık. 2009’daki turne dahilinde Wacken Open Air, With Full Force, Rock am Ring/Rock im Park, Way of Darkness ve daha bir çok durak vardı. Diğer bir turne ise headliner olarak yer aldığımız “Preaching Venom European Tour 2009”, 2009 yazında Almanya, Hollanda, Avusturya ve Belçika’da sahne aldık, bağımsız bir turneydi ve Avrupa’daki ilk club/bar konserlerimizi verdik, çılgıncaydı! çok eğlendik! En son turnede ise 25 konser verdik (Mart/Nisan 2010), Avrupa’da Suffocation, Annotations Of An Autopsy, Fleshgod Apocalypse ve Burning The Masses gibi isimlerle sahne aldık, kısacası tarihimizdeki en iyi turneydi. Yolculuk çok eğlenceliydi ve her akşam Suffocation ile beraber sahne almak çok zevkliydi. Bir çok harika konser verdik, Almanya’da verdiğimiz 6 konserden özellikle Munich ve Essen favorim. Diğer favorilerim ise Paris (Fransa), Londra ve Leeds (İngiltere), Hollanda ve Slovenya. Her şey gerçekten çok heyecan vericiydi, İtalya, İsviçre, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve bunun gibi ülkelerde daha önce hiç sahne almamıştık. Kitle oldukça vahşiydi, özellikle saf death metal kitlesi harikaydı ve asıl hedefimizdi. Çılgınca circle pit’ler ve moshpit’ler, tam da görmek istediğimiz gibi haha! Suffocation ve diğer harika gruplar her akşam ortalığı yıktı. Bu turnelerde bir çok harika insanla tanıştık ve bir çok hayran edindik. Çok eğlenceliydi!
28 Mayıs’ta burada olacaksınız, Türk dinleyicisine karşı Nervecell cephesinde ne gibi hazırlıklar söz konusu?
Barney: Biliyorsun sonunda Türkiye’de çalacağımız için çok mutluyuz, uzun süredir çalmak istediğimiz yerlerden biriydi. Orada metal piyasasının git gide güçlendiğinin ve büyüdüğünün farkındayız ve bizim için 28 Mayıs’ta Deicide ile birlikte orada olmak büyük keyif olacak! “Preaching Venom” albümümüzdeki parçaların promosyonu esnasında dürüst olmak gerekirse çokta özel bir çaba sarf ettiğimizi söyleyemem. Söyleyebileceğim tek şey, seyircinin biz çalarken azması ve bizle geçirdiği o akşamı her zaman hatırlaması bizleri daima heyecanlandıracaktır. Türkiye’ye gelip sahnelerin tozunu attırmayı çok istiyoruz özellikle oradaki metalcilerle takılmak çok çılgınca olacak .
Bir de turne programınızda 29 Mayıs’ta Dorock Bar’da çıkacaksınız diye görünüyor, aynı şehirde üst üste 2 gün sahne almak yerine neden Ankara veya İzmir gibi diğer büyük şehirlerden birini tercih etmediniz?
Barney: Sanırım oralardan bize davet gelmedi, İzmir ve Ankara gibi şehirlerde çalmak çok iyi olurdu, neden olmasın? Bunu mümkün kılabiliriz, o şehirlerden ciddi organizatörler bizimle ilgilenirlerse menajerimizle iletişime geçebilirler. En azından bu kez bunun için vakit olmazsa belki bir sonrakine… 🙂
Daha önce Türkiye’ye geldiniz mi? Yada herhangi bir Türk grubu dinlemişliğiniz var mı?
Rami: Daha önce hiç gelmedim ama hep gelmek istedim, Mezarkabul (Pentagram) diye dehşet bir grup duymuştum.
Soracaklarım bu kadar, son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Rami: Zaman ayırdığınız ve desteklediğiniz için teşekkürler! Türkiye konserlerimizi dört gözle bekliyoruz, özellikle Deicide ile birlikte olanı. Dorock hakkında çok iyi şeyler duydum ve o harika geceyi de dört gözle bekliyorum. Türkiye bize yakın ve komşu diyebileceğimiz bir ülke, orada olacağımız için ve brutal müzik yapacağımız ayrıcalıklı hissediyoruz.Ortalığı biraz çılgınca dağıtmak için herkesi konserde görmeyi umuyorum!
www.nervecell.net
www.myspace.com/nervecell
