Röportajlar

KILL THE PARISH

Öncelikle Extreminal.com ‘dan selamlar, Kill the Parish’ten bizlere bahseder misin biraz?
Tappe Mäntyranta (Lead gitar): Kill the Parish grubu 5 kişilik bir İsveçli ekiptir, Stockholm’de yaşıyoruz. Grup 2007’de kuruldu bende 2008’in ortalarına doğru gruba dahil oldum. O zamandan beri vokalist problemi dışında kemik bir kadromuz var. Zaman zaman vokalistler ile anlaşamadığımızdan çok fazla vokalist girip çıktı gruba, itici bir durum fakat yinede yolumuza devam ediyoruz. Death metal yapıyoruz ama müziğimiz asla katıksız değil, içinde metalcore, grindcore ve death metal bulabilirsiniz. O yüzden ben sadece metal çalıyoruz demeyi tercih ederim.

"When Humanity Is Overrated" isimli albümünüz dumanı üzerinde ve sizin ilk albümünüz, gelen tepkiler nasıldı ? Albümün isminin yanı sıra kayıt ve sunum açısından sizi tatmin eden bir çalışma mı ?
Noisehead Studios’ta kaydımızı yapmak için Avusturya’ya uçtuk. Stüdyo ise bilmediğimiz bir boktan yerin uzağındaydı ve bu yüzden her gün kaldığımız noktadan oraya gidip geliyorduk bu çok can sıkıcıydı ama bir o kadar da bir şeyler yapmanın verdiği keyif yüzümüze yansıyordu.Sonrasında da kaydımıza yoğunlaştık işte bu ..
”Humanity Is Overrated” albümüne gelecek olursak; şarkı isimlerini belirlerken besteler ile birlikte kombine olmasını istemiştik zaten bir baktık ki her şey bir arada çok iyi gitmeye başladı bizde bunu bozmadık ve ortaya şahane şeyler çıktı. Lirikal ve müzikal uyum işte mutluluk budur. Hikayelerin ardı arkası kesilmedi. Sonra da insan ırkının doğa ile olan pozisyonunu yadırgar duruma gelmiş olduk.
Bu albümde aslında çok güzel şeyler yaptık, şöyle geriye baktığımızda vay canına 1 sene geçmiş diyoruz. Çünkü geçen sene Ekim-Kasım gibi bu işlere başlamıştık. Çok iyi bir kayıt yaptık ve bu sürede gerçekten kendimizdeki gelişimi görme fırsatımız oldu. Ama şöyle de bir şey var bazı konularda şu albümü keşke şöyle yapsaydık dediğim yerlerde oldu. Bu da yeni albümümüz için beni sabırsızlandırıyor, bir şeyler yapalım deme isteği oluşturuyor.

İlk albümünüzden sonra yaptığınız planlar neydi,turne vs. ?
Aslında bir çok konsere çıktık hala da yeni Avrupa konserleri fırsatlarına bakıyoruz fakat dürüstçe söylemem gerekiyor sanırım henüz bir menajerlik firması ile anlaşmamız yok bu yüzden de herhangi bir turneye çıkmamız güçleşiyor. Ama nereden bizi çağırırlarsa bizde orada olmaya gayret ediyoruz…

Kill the Parish isminin yaratıcısı kim? Eminim bir hikayesi vardır?
Hmm aslında ben gruba katılmadan önce belirlenmiş bir isimdi fakat yine de tam değiştirecektik baktık ki piyasada hafifçe ismimiz yayılmış ve bazı firmalar adımızı öğrenmiş bizde düşünüp bu isim kalmalı diye karar verdik. Sadece bir isim, ne bok olduğu kimin umurunda ?

Besteleri kim yapıyor,grubunuzda her hangi bir baş eleman bulunuyor mu ?
Genel olarak tüm grup elemanları bu iş ile uğraşıyor diyebilirim tabi ki bir iki grup elemanı yeni riflerle çıkagelebiliyor. Biz bunları birleştirip güzel parçalar yapmak için çabalıyoruz. Birbirimize hep önerilerde bulunuruz bak adamım bu parça şöyle olmuş böyle olmamalı gibi fakat bazen işe yaramayabiliyor..

Şarkı sözleriniz nelerden bahsediyor, ilhamınız neler?
Önceden de söylemiş olmalıyım,tüm parçalarımız insanlığın var oluşu ile alakalı ve o konularda işte ne demeliyim bilmiyorum. Genel olarak Bassçımız Dennis bu işler ile uğraşıyor. Çoğu zaman en iğrenç hastalıklı fikirleriyle bana geliyor. Genel olarak anlaşıyoruz, çok iyi işler çıkıyor!

Noisehead Records ismi altında çalmaktan memnun musunuz?
Evet çok memnunuz, bizim için çok uğraşıyorlar, buna layık olmaya gayret ediyoruz. Çok iyi adamlar var bazen diyoruz onlarla niye biz bir arada değiliz diye…

Sık sık konserlere çıkıyor musunuz? Eminim ilginç hikayeler edinmişsinizdir?
Stockholm’de çok sık konserlere çıkıyoruz. Genelde soundcheckler bitene kadar barda bekliyoruz, bu tabi ki bizim seçimimiz değil. Bazı geceler partiler uzayınca bizim sahneye çıkmamızda gecikebiliyor. Bizde alkol sınırlarını aşıp bok surat haline gelene dek uğraşıyoruz. Özellikle davulcumuz kendinden geçiyor, bazen sahnedeyken bagetleri bulamıyor. Gülmekten götümüz düşüyor.
Çoğu zaman sarhoşuz ama olmadığımız zamanda sahnenin amına koyuyoruz!

Hangi grup ya da müzisyenler sizi bu müziğe başlattı?
9-10 yaşından beri heavy metal gruplarını dinlerim, özellikle Iron Maiden ve Kiss, amanın aman o tarihlerde o kadar çok dinlerdim ki.. Gitar dersleri almaya başlamıştım o zamanlarda da underground şeyler dinliyordum dedim ki ya ben niye böyle şeyler çalmamayım, tabi ki gençlik gazı hemen başlayıverdim. Ace Frehley benim gitar konusundaki ilk kahramanlarımdan biridir, şu an için bile öyle ,çok şey değişmedi sadece biraz daha büyüdüm.

Bakıyoruz da İsveç metal piyasası çok sınırsız gözüküyor,senin bu sınırsız arenada favorilerin kimler?
Ya haklısın İsveç metal piyasası açısından çok sınırsız gözüküyor ama benim gözümü doyuran sadece At the Gates desem kızar mısınız? Düşünsene yaklaşık 9 aya yakın bir kış ve genel olarak buranın metalcileri depresif takılırlar. Bazısı da bira içip metal çalarlar kim bilebilir..

Soru biraz acayip gelebilir ama şöyle; müzisyensin ve kariyerine başladın Kill the Parish senin için nerede? Rüyaların gerçek oldu mu?
Gruba geleli iki sene oldu daha ama çoğu şey fazlasıyla hızlı gelişti. Çok çalışmanın ürünü güzel işlere imza attık ama bana göre bu daha işin yarısı. İşin asıl rüyası büyük gruplar ile birlikte olup onlarla aynı sahneyi paylaşmak yoksa öbür türlü fasa fiso..

Müzik dışında neler yaparsınız?
Genel olarak partiler, arkadaşlarla takılmak ve playstation oyunları.. Ama bana kalırsa grubun diğer elemanlarının da yaptığı bir çok şey vardır

Röportaj için sağolun, dinleyicilerinize neler diyeceksiniz?
Okuduğunuz ve desteklediğiniz için sağolun cdmizi alın yolda giderken dinlersiniz..

www.myspace.com/killtheparish

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu