Yeni albümünüz “Hypomaniac”’den bahsetmek gerekirse, Kettering, İngiltere’deki Parlour Studio’da kayıt yapma kararını vermenizi sağlayan neydi?
Nicolas (bass): Aslına bakarsan İngiltere, Parlour Studio’da sadece kayıtları düzenledik. Kayıtların tamamını burada, Belçika’da arkadaşlarımızın stüdyolarında yaptık, ondan sonra Russ Russell’ın kapısını mixing ve mastering için çaldık. Bunun sebebi ise son bir kaç Napalm Death kaydı kulağa harika geliyordu, bunun üzerine son bir kaç şarkımızı barındıran bir pre-production demosu gönderdim ve Russ bizimle çalıştığı için oldukça keyifliydi.
Russ Russell gibi bir yapımcıyla çalışmak nasıldı? Albüm kafanızdaki şeklini aldımı? Bir şansım daha olsa şunu değiştirirdim diyebileceğiniz her hangi bir şey?
Russ’la çalışmak müthiş eğlenceli. Her zaman hayal ettiğimiz müzik tarzı için Russ en iyi yapımcı, aynı zamanda son derece misafirperver ve eğlenceli bir adam diyebilirim.. Biraz daha fazla zamanımız ve paramız olsaydı kaydı da onunla yapmak isterdim diyebilirim. Belki gelecek sefere.
Tarzınızı seviyorum, grind/death/doomy/stoner-ish karışımı bir tür sanırım siz buna razorgrind diyorsunuz ki bu mantıklı… ‘Misleading Innuendos’ ve ‘Totalitarian’ isimli şarkılardan bahseder misiniz?…
Teşekkürler, bu tür bir şey. Bazı insanlar bunu alyamıyor ya da türün tamamını algılayamıyor, bu yüzden zaman zaman takdir içerikli yorumlar duyak güzel. İki şarkı da iki yüzlü liderler ve onları koyun gibi takip eden insan sürüleri hakkıdna. Serge’ün şarkı söz içeriklerinin genel teması kitlesel beyin yıkamalarla ilgili
14 şarkılık albümünüz “Hypomaniac”’da sizin en sevdiğiniz parçalar hangileri?
Çok zor bir soru. Bütün şarkıları kendi öz boynuzlarım gibi seviyorum. “A.men”, “Obiter Dicta” ve “Totalitarian” gibi in-your-face şarkılarını seviyorum, ayrıca biraz daha progresif olan “Refined Torture” veya “Perfervid Odyssey”’da güzel. “Corrosive Rotgut” ayrıca çok harika. Seçim yapamam!
Bir Belçikalı olarak görüşünüzü alalım, piyasa orada nasıl? İzlememiz gereken diğer Belçikalı güzel gruplar neler?
Belçika’da extreme metal gruplarına pek fazla destek yok, özellikle grind/death gruplarına hiç yok. Piyasa çok fazla grup ve çok fazla organizasyonla kendi kendini yaktı. Metalcore için bir miktar dinleyici mevcut ama kim bilir o da ne zaman son bulur. Deathmetal piyasası 5 yıl önce daha güçlüydü. Neyse ki Almanya’nın yanında yaşıyoruz!
Bol bol gülmek ve eğlenmek için Belçika’da neler yapıyorsunuz?
Arkadaşlarla takılıyoruz, bira içiyoruz (sokakta! hayal et bi) (Ne var yani biz hep sokakta içiyoruz/Welder). Serge ve ben MMA dövüşlerini izlemeyi seviyoruz, Jan (gitar) biraz daha basketbolcudur. Fakat onu da MMA’cı yapma yolunda emin adımlarla ilerliyorum. Tony (davul) ise mühendis olmak için ders çalışıyor, bu aralar biraz bununla meşgul.
Leng Tch’e ile katıldığınız metal festivalleri arasında hangisinde tekrar çalmak isterdiniz ve neden?
Muhtemelen ilk cevap Çek Cumhuriyetindeki Brutal Assault olurdu, headline gruplarını izlemek için 30,000 civarı insan toplanıyor. Çok eğlenceliydi. Fransa’daki Furyfest (yeni adıyla Hellfest) de çok güzeldi. Ve tabii ki Graspop, sonuçta ev sahibiyiz.
Herhangi biriniz Godiva veya başka bir Çikolata fabrikasında çalışıyor mu? Orada bir çok güzel çikolata fabrikası olduğunu duydum. Muhtemelen bir çok kadın üzerlerinize çikolata kokusu sindiği için peşinizden koşuyordur…haha
Hiç ihtiyacımız yok, kadınları otomatik olarak ıslatmamızı sağlayan özel “Avrupalı” yeteneğine sahibiz. Ama evet dünyadaki en iyi çikolataları biz yapıyoruz. Ki bu bizim iyi şöhretimizin bittiği nokta. Bunun dışında iğrenç politikacılarımız ve pedofili (bebek ve çocuklara karşı cinsel istek duyma) hastalarımızla ünlüyüzdür. Övünülecek bir şey değil tabii.
‘Hypomaniac’ müthiş bir albüm, Season of Mist Recs ile çalışmak nasıl? Onlarla kaç albümlük bir anlaşma imzaladınız?
Reklam işini çok iyi yaptıkları için çok mutluyum. İki albüm için anlaşma imzaladık. Eve yakın bir şirkete bağlı olmak para alışverişi açısından güzel.
Pekala, röportaj için teşekkürler, ileriye bakıyorum ve sizleri son derece başarılı görüyorum
Teşekkürler ve umarım bir gün söylediğiniz gibi olacak!
Çeviri:Welder
