Röportajlar

KETUM

Öncelikle merhaba,benim için ilklerden biri olacak,hem kendi tarzım dışında bir grup ile söyleşi hemde yaşça benden büyük ve abi diyebileceğim insanlara gerçekleştirdiğim ilk söyleşilerden biri olacak. Öncelikle Ketum nasıl doğdu ve bugüne kadar neler yaptı diyerek klasik bir giriş yapayım ?
Ketum uzun yıllardır bir şey yapıp yarım bırakma eziyetinin bir sonucu olarak ortaya çıktı aslında 90lı yıllarda İzmir’in ilk doom death (old school) gruplarında Autumn’u kurduk önce o zamanlar böyle grup enflasyonu da yoktu konser enflasyonu da, kimse yanlış anlamasın… Bu sebeple hak ettik yada etmedik, hatırı sayılır bir gruptuk o dönemde, sonra okul ders vs. gibi olaylar araya mesafeler falan girince pek uzun ömürlü olmadı. Ardından old school hardcore projesi Dogfight ile 1-2 konser olayı fakat bu
sefer de mezuniyetler-askerlikler iş bulmalar vs vs.. Kısacası ülkemizdeki birçok genç grubun kaderi olan şeyleri yaşadık… O yüzden Autumn’dan arkadaşım Taner ve eski punk grubu Mental Vortex’ten Bülent’le yollarımız 30 yaşında yine Extrem müzik saflarında esişti, problemsiz olarak okul ve şehir sorunu yok nema problema oldu.

90lı yıllara dönecek olursak, o zamanda bildiğim kadarıyla bu tarzlarda çok fazla grup yoktu, Autumn olarak neler yaptınız ve sence o zamandan bu zamana bir çok grubun yok olup gitmesi neye bağlı ?

Böyle bir soruya yanıt vermek güzel, bunu Consume’dan arkadaşım Gürkan’la da konuştuk geçenlerde.. Öncelikle Autumn bazı lokal konserler verdi bir ev
kaydı yaptı..O kadar.. Ama seviliyorduk Beni mutlu eden bu. Gruplara gelirsek; evet ..maalesef ülkemizde birçok metal olsun-punk olsun vs gruplar hep üniversiteli gençler tarafından (genellikle) kuruluyor. Bu tabi ki hoş bir bizde öyleydik. Fakat çoğu grup dersler son sınıflarda sıkıya geldiğinde veya mezuniyet sonrasında bir buhran ardından, ayrılık yaşıyorlar. Bu bir kural gibi neredeyse, müzik profesyonelce ama amatör ruhla yapılmalı artık.. O sebeple ülkemiz şartlarında, bu işe vakit ayırabilecek, ekonomik hürriyete sahip, gönül vermiş insanlar gerekli… O zaman piyasamız gelişecek ve büyüyecek… Bir de aşırı yabancı tapınması ortadan kalkınca… Böyle gruplar artık çoğalıyor neyse ki…

Yani bir nevi gruplar hayata yenik düşüyor ,geçmişten günümüze periyodik olarak ürün sunan çok az grup var, yabancı tapınması derken son senelerde iç piyasada bir gazlanma ve hareketlenme söz konusu, yerli gruplara sahip çık sloganları atılıyor, fakat nedense çok küçük bar grupları ve arkadaş çevresi grupları gazlanmakta, bunun sebepleri nedir sence, bilinçsiz bir gazlanma denilebilir mi ?
Hayır bilinçsiz değil, içten ama hedefsiz diyeyim. Destek olmalı fakat lafta olmamalı. (Röportajı düzenlerken bu kısmı çok sevdim, sonuna kadar destekliyorum bu görüşü/Goremented)

Ketum’a dönecek olursak, 2003’te bir "Since Storm" demonuz mevcuttu, o demo hakkında neler diyeceksin,sizi tatmin etti mi ?
Hayır çok berbattı.. Ama besteler değil kayıt. Çünkü pc programı bir distortion kullandık. O dönem anfi almadık. Evde sonuç ilk başta güzel gibi geldi sonra umarız kimse dinlememiştir dedik.

O demodaki drum machine gerçekten kötüydü, o demodan yeni kayıtlarda hangi parçalara yer verdiniz, bilmeyenler için bilgilendirme açısından yeniden bahseder misin ?
Sağlam parçalar var tabii oradan :
Miss Globe 2050
Ignorance
Corruption
ve Europa Racista
oradan 2006 versiyonları ile yeni E.P.’de yerini aldı harcayamazdık onları, onlar bizim bebeklerimiz.(öyle der ya bazı tipler)

Ketum sence müzik mi yapıyor yoksa dışa vurum ile belli bir görüşün propagandasını veya karşı durduğu şeyleri mi yansıtıyor ?
Hem müzik hem söylem ama propaganda sayılmaz.ama önce söylediğini sertçe ifade eden bir müzik söz konusu..

Ketum’un son çıkan "Ceasefire Ethics" isimli demosunda, Türkçe parçalara yer verilmiş, özellikle mi istediniz bunu yoksa bir kaç tanede Türkçe olsun mu dediniz ?
Türkçe ekstrem müzik için biçilmiş kaftan, bak eğer hard rock, heavy metal yada thrash yaparsan komik sonuçlarla karşılaşabilirsin. Ama death-grind-crust-punk Türkçe gayet iyi… Mesela Your Kingdom Is Doomed ve Soul Sacrifice gayet iyi parçalar yapmış Türkçe..

Radical Noise’ın eski kayıtlarında Körsün diye bir parça vardı, ben sizin Soru Yok isimli parçanızı ona benzetiyorum, Radical Noise için keşke dağılmasaydı dediğiniz oldu mu ?
Hehe arakçı mı diyorsun.. ayıp ediyorsun (değil tabi ki).. R.N. Kerem ve Ersin sevdiğimiz arkadaşlarımız aynı zamanda.. Tabi ki üzülüyorum olmamalarına fakat yeni projelerle dalacaklar yakında ortamlara…

Genel olarak politik ve sorunsal şeyleri yani sosyal içerikli mevzuları liriklerinizde işliyorsunuz buda bence sizin daha hardcore/punk yönünüzü ortaya çıkarıyor, ileride daha death metal parçalar yapacak mısınız yoksa Ketum bundan sonra bumudur ?
Bunun bence hardcore-punk ile yada death metal ile ilgisi pek yok sonuçta onlar müzikal akım ve de söylemleri çeşitli çeşitli olan çok death veya punk grubu var
sonuçta bir felsefe yada görüşü savunmuyoruz sözlerde… yaşadığımız sorunları.ülkede ve dünyada seni-beni genel olarak ne sinir ediyorsa bunu anlatıyoruz.. Bu punk dinlesin death dinlesin bu ülkedeki birçok genç için 3 aşağı 5 yukarı aynıdır..değil mi?

Ülkemizin durumu ortada,sence A.B süreci Türkiye’yi ne kadar etkiledi ?
Farklı zamanlarda çok farklı tepkiler vermekte üzerimize yok, zamanında A.B. kral baştacı, zamanı gelince tu kaka… Bence her daim tu kakaydı.ama yurdum insanı yeni anladı.. Kısacası Europa Racista (Ketum "Ceasefre Ethics") diyeyim.. Adamlar safkan ata yadigarı ırkçı.. Bizden oldum olası nefret eden kompleks topluluğu bu pez..ler hakkındaki görüşlerim bunlar..

Son dönemde patlayan milliyetçilik ve radical-islamcılığı neye bağlıyorsun ?
Türk halkı her zaman yurtsever olmuştur genellikle Atatürk milliyetçilini benimsemiştir, bu olumlu bir durum tabi ki; ama diğeri bir şekilde empoze ediliyor bence ABD tarafından.. Malum ılımlı İslam – Büyük Ortadoğu projesi için örnek ülke ilan edilmemiz vs.. Dikkatli olmak lazım.

Şimdi yeniden Ketum’a dönmek istiyorum… Alakasız bir geçiş olacak, yeni kaydınız çıktı, tepkiler nasıl ?
Kötü tepki almadık diyebilirim.. Türü sevenler sevdi sevmeyenler tebrik etti… Böbürlenmek olarak algılanmasın..soruna yanıt olarak söyledim.gerçekten öyle.

Şimdi yeni hedefler ne grup olarak ?
Bol bol konser… Underground’ın olayı budur 12 Kasım’da In Spite ile bir aksilik olmazsa aralık sonu gibide İstanbul’da olacağız..

Ketum olarak takip ettiğinizi yabancı gruplar,ama grupça ortak sevdiğiniz ?
Napalm Death, Terrorizer, Extreme Noise Terror, Sick Of  It All, Satyricon, Exodus, Mastodon…bir sürü aslında.. Taner’le ben drone-doom-stoner manyağıyızdır aslında bir projemizde var yakında yayınlayacağız belki nette falan

Bende tam olarak grup üyelerinin herhangi bir yan projesi var mı ya da var mıydı (eskiden filan) diye soracaktım ?
Electric Wizard, Runemagick tarzı harbi doom , MUNMU OF SILLA adında… coming soon diyeyim.

Kişisel olarak en son aldığın albüm nedir ?
Karşı olsam da mp3 indiriyorum.. Grup tanımak ve albüm elemek için -keşke herkes bu yüzden indirse- yılda 10-15 cd satın alırım.. En son 3 albüm birden aldım Relapse’den His hero is gone – Monument to the theives (crust-grind ABD), Tragedy – nerve damage (neo-crust), Hatebreed – supremacy(hardcore).

Aslında mp3 konusuna da girecektim, şöyle çelişkili insanlar var, bilmiyorum forumları takip ediyor musun, hem mp3 e karşılar ama hem mp3 forumlarında yada paylaşım programlarında ilk sırada yer alıyorlar, neler diyeceksin hem bu konu hem de genel olarak mp3 ve paylaşım programları hakkında ?
Az önce dediğim gibi.. Elemek ve iyiyi kötüyü ayırmak için mp3 güzel, ama iyiyi de ödüllendirmek gerekir, ayrıca kendini de değil mi benim mantığım bu, bir çok albüm indiriyorum ama bir sürü sevmediğim var aralarında bence …onları satın almam tabii…ama güzel albümlere acımam alırım..sırada Napalm Death – Smear Campaign var alınmaz mı ?..

Mp3 piyasayı takip etmene yarıyor, her grubu alabilmen için Richy Rich gibi elini şıklatınca dolarların avucunda olması gerekiyor, maddiyat artık bir çok şeyden öte durumda, peki demolara değinmek istiyorum, artık Türkiye’de bir çok grup demo yapmayıp, sadece internet üzerinden yayılmaca yapıyor, bu konu hakkında ne düşünüyorsun ?
Demoda emek ürünü en azından kayıt masrafını çıkarmalılar diye düşünüyorum..Bu arada siz çıkarabildiniz mi dersen, hayır 🙂

Peki,internette parça yayınlamaya ne diyeceksin? Eski toprak olarak sana garip gelmiyor mu, çünkü eskiden demolar çok fazla satılıyormuş ?
Tanıtım amacıyla olur tabi, o zaman net yoktu.. Beleş yoktu.. Bende hala 15-20 tane kaset demo var. Hole In The Wall’dan Deathroom’a, Deathtrap’ten Hazy Hill’e kadar…

Benim demek istediğim önceden bu işler böyle herkes sıkı fıkı olduğundan daha basitmiş diye duyuyorum, şimdi neredeyse piyasanın yarısı birbirine düşman ya da farklı gariplikler… Sen bir jenerasyon büyük biri olarak ne diyeceksin 2000li yıllar piyasası hakkında ?
Dediğin hem doğru hem değil.. Eskidende vardı gereksiz düşmanlıklar.bence düşmanlık metal-rock vs aleminde lüks Türkiye’de ,o kadar fazla sevmeyen var ki bizi, bir kendimiz eksiğiz.. Yok blackçiler thrashçilere düşman, yok punkçılara düşman, yok şu yok bu, zaten bir çok kişi bir kaşık suda sizi boğacak (eskiler Engin Ardıç’ı çok iyi tanır) az kendimize gelsek iyi olur.

Son olarak,Türkiye’de beyendiğin gruplar hangileri ve son sözlerin neler ?
Uçk, Radical, In Spite, Gates Of Eternity, Self Torture…

Long Live Underground!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu