Sony Music -2024 – Birleşik Krallık
Judas’ın bir albüm çıkarıp da büyük bir olay haline gelmemesi mümkün değil. Metallica üyelerinin aynı festivalde boy gösterdiği, ancak grup sahnedeyken tutkulu metal hayranları olarak izleyip heyecanlandıkları ve şarkılara eşlik ederek fanboylara dönüştükleri bir gruptan bahsediyoruz. Sonuç olarak Judas Priest, geçmişi ve mirası onları heavy metalin sözlük tanımı olarak tanımlayan çok az gruptan biri.
Yeni albüm Invincible çıkmadan önce yayınlanan single’ların dinleyicileri tatmin ettiğini düşünüyorum. Ama yine de bir önceki albüm ‘Firepower’, Faulkner’ın çok genç olduğunu hesaba katarsak, yaş ortalaması 60 olan bir adamın yarattığı bir albüm olması açısından çok etkileyici ve iyiydi. Bu yüzden bir hayran olarak Invincible’ın çıkacağı güne kadar beklentilerimi yüksek tutmuştum. Yeni albümün Firepower kadar iyi olup olmayacağını görmek için endişeyle bekliyordum. Aynı zamanda Firepower’ı geçmenin zor olacağı fikrine de sahiptim.
Ve nihayet albüm çıktı. Ancak bu albüm benim şüphelerimi doğrular nitelikte ve Firepower kadar iyi bir albüm değil. Faulkner/Tipton/Halford üçlüsü tarafından bestelenen albüm, deyim yerindeyse kesinlikle tavizsiz bir heavy metal albümü. Ancak tüm şarkılar aynı derecede güzel değil.
Albümün ilk 9 şarkısı, yayınlanan tekliler de dahil olmak üzere, en iyi anlarını içeriyor. Bunun yanında 9. şarkı Escape from Reality için ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Hem müzikal yapı hem de Halford’un çeşitli yerlerdeki vokalleri açısından tam bir Black Sabbath tapınması. Kulakları döven harika bas sesi akıllara Geezer’ı getiriyor. Grubun bunu bilerek yaptığı çok açık. Özellikle 13 dönemi Black Sabbath geliyor akla bu şarkıyı dinlerken.
Prodüksiyon için, bir süredir grubun canlı gitaristi olarak görev yapan Andy Sneap ile tekrar çalıştılar. Andy iyi bir metal albümünün nasıl kaydedileceğini biliyor. Judas’a yakışır vahşilikte gitarlar, kükreyen bas gitar ve harika bir davul tonu. Halford’un vokalleri her zamanki gibi harika.
Özetlemek gerekirse, Invincible Firepower kadar harika olmasa da çok iyi bir albüm. Metal tanrıları isimlerinin hakkını verdiklerini bir kez daha gösteriyor. Özellikle ‘As God is my Witness’ eski Judas hayranlarına ilaç gibi gelecektir. Kuruluşlarından 50 yıl sonra bile pes etmedikleri ve hala aynı heyecan ve coşkuyla orada oldukları için minnettarız. Çok yaşa Judas Priest, Çok Yaşa Heavy Metal.
8/10
Bu albüm incelemesi İngilizce dilinde Metal Inspire sayfasında yayınlanmıştır.