Röportajlar

CROWBAR

Crowbar’dan Kirk Windstein  ile grubun Budapeşte konseri öncesi yaptığım kısa bir söyleşi. (04.07.2010)

Eğer kutluyorsanız tabi, 4 Temmuz’u Avrupa turnesinde kutlamak nasıl bir duygu?
Kirk Windstein:
Kutlamıyorum. Facebook’ta Amerikan arkadaşlarıma mutlu 4 Temmuzlar yazdım, evde olduğumda da barbekü günü veya beysbol günü yapacağım.

Nisan’da da Avrupadaydınız ve Almanya’da Sepultura ile beraber doğum gününü kutladınız.
Evet. Çok iyiydi, çünkü Andreas (Kisser) bana “Hey, Motörhead’den Orgasmatron çalmak ister misin?” diye sordu, ben de “Evet tabi ki.” dedim. Tek yolunda olmayan şey de Peter Steele’nin tam da doğum günümde ölmesiydi!

Yeni Crowbar albümünü ne zaman beklemeliyiz?
Hepsi yazıldı. İş artık sadece icra edecek zamanı bulmaya kaldı. Eve döndüğümde nişanlımla ve kızımla geçirmek için toplam 9 günüm var. Sonra Down ile beraber Londra’ya gideceğim, yoğun olacak.. Crowbar olarak Amerika’da E1 ile, diğer geri kalan yerler için de Century Media ile anlaşma imzaladık. Büyük, iyi bir firma. Ayrıca birkaç yeni parça ile birlikte yepyeni bir live albümümüz olacak, eski Crowbar şarkılarını tekrar yayınlayacak olan Housecore Records tarafından çıkarılacak. Küçük ama iyi bir şirket. Phil (Anselmo) tarafından yürütülüyor, onun sorumluluğunda ki bu çok iyi bir şey çünkü biliyorsunuz ki çıkan her çalışma underground olacak. Onlar da underground. Bu yüzden çıkacak olan şey de underground olacak, kaliteli, onun seveceği şekilde.

Müziğe başladığında ilk gruplarından biri Wrequiem’di. Wrequiem’den nasıl gelişti Crowbar?
Wrequiem temel olarak Crowbar’dı. İlk önce ismimizi The Slugs olarak değiştirdik, sonra da Crowbar oldu. Ama hep aynı şarkıları çaldık.

Niye değiştirdiniz adınızı?
Kendimizi The Slugs olarak tanıtıyorduk ve underground bir şirket ile küçük bir kayıt anlaşması yapmıştık. “Baksanıza, zaten The Slugs diye bir grup var, neden kendinize yeni bir isim bulmuyorsunuz?” dediler. Ben de “Olur” dedim. Aslında ben zaten Crowbar diye bir grupta çalışıyordum, davulları çalıyordum, Jimmy (Bower) gitar çalıyordu, Sexy T bas ve şarkı söyleyen büyük, baya bir siyahi birine sahiptik. Onun “Kahrolsun faşizm, herkesten nefret ediyorum.” sloganlı anti Skrewdriver grubuydu.

Siz çalmaya başladıktan sonra hemen arkanızdan gelmeye başlayan New Orleanslı gruplara noldu? Mesela, Graveyard Rodeo, Stressball, Tungsten?
Hiç biri yok artık. Hala arkadaş olduklarımız var aralarından ama grup olarak artık yoklar.

New Orleans cephesinde neler oluyor?
Doğruyu söylemek gerekirse bilmiyorum. 45 yaşındayım, çok dışarı çıkmıyorum ve o tayfanın bir parçası değilim artık. Bu taktığım bir şey de değil zaten, çünkü zamanım yok. Rutin şeyler yapıyorum, bir leydim var, çimleri biçiyorum, evi temizliyorum, markete gidiyorum.. Sıradan biriyim. Konserlere, şovlara da artık o kadar sık gitmiyorum.

Sexy T hakkında neler biliyorsun? Şu sıralar n’apıyor?
2-3 kere konuştuk geçenlerde, 10 yıldır ilk defa iyi bu aralar. Mide ameliyatı geçirdi, ve kilo verdi ki bu onun için çok iyi. Onsuz daha mutlu gibi. Sigara içmiyor, bira içmiyor, sıkılmış artık onlardan. Crowbar için her şey en tepedeyken, bu çok iyi bir şeydi bizim için ama onun cidden Crowbar için parası yoktu. Bize evlenip normal bir işe başlayacağını söyledi. Ben de “Saygı duyarım buna adamım” dedim. Yani, şu an gayet iyi kendisi.

Geri dönecek olursak, Crowbar’ın eski elemanlarıyla bir çok farklı projede bulundun. Phil Anselmo ve neredeyse New Orleans metal camiasının tüm müzisyenleriyle, Christ Inversion, Both Legs Broken…
Evet, ama şu an hayatım başka işlerle meşgul, bir eş ve baba olmak.. 45inde hayattan zevk almak..

Amerika’da Kingdom of Sorrow ile birlike Ozzfest’de çalacaksınız. Avrupa turnesi olasılığı var mı?
Evet, bir yere kadar düşünüyoruz bunu. Down şu an öncelikli işim, Crowbar da onun hemen arkasından geliyor.

Jamey ile çalışmak nasıldı? Nasıl biri?
O çok iyi bir işi adamı ve lanet olası Nazi kölesi sürücüsü. İşinin en iyisi yapıyor, bu da onunla çalışmak için bir sebep. Ben tamamen arkama yaslanırım o da “Çabuk olun, çabuk olun” diye söylenir. Yine de onunla çalışmak muhteşem.

Resmi bir web siteniz var. Myspace ve Facebook’un herşeyden önemli olduğu şu devirde, resmi web sitenizi tutmayı hala önemli görüyor musunuz?
Ben daha çok Facebook’dayım. İnsanlara nasıl gittiğini anlatıyorum oradan, nerede olduğumu, konserlerin nasıl geçtiğini, sevgilimi ve kızımı nasıl özlediğimi.. Ama yine de çok taktığım söylenemez.

Eşin ve kızın da elbette seni çok özlüyordur. Gerektiği kadar evde olamaman onlar için problem yaratıyor mu?
Bunu anlıyorlar. Sevmiyorlar ama hayatın gerçeği bu. Bu benim işim, çok can sıkıcı oluyor çünkü turnedeyken en çok eğlendiğim zaman sahnede geçirdiğim zaman, o da bir saat. Geri kalan zaman da nişanlımı ve kızımı özlemekle geçiyor.. her gün başka yerler ve başka oteller..

Bunca yıldan sonra ilhamını korumana yardımcı olan şey nedir?
Bana göre bu müziğe başladığımdan beri aynı: ne zaman bir gitar rifi duysam, penisim kalkıyor. Çocukluğumdan beri. Bana ilham veren ve bu işi yapmayı sürdürmemi sağlayan şey şarkı yazmayı seviyor olmam, onu çalmayı, sahnede icra etmeyi.. ve bunu yapabildiğim için ne kadar şanslı olduğumun farkında olmam. Ac/Dc ile Romanya’ya açıldığını ya da Ronnie James Dio ile aynı uçakta olduğunu söyleyebilecek olan başka arkadaşım yok. Kendimi çok özel hissediyorum bunun için, ve çok da minnettarım.

www.crowbarmusic.com
www.myspace.com/crowbar

Çeviri: Ceren

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu