Röportajlar

NUCLEAR

Şili’den Nuclear grubu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Thrash Metal severler bir göz atmalılar.

“Jehovirüs” albümü dumanı üzerinde size gelen ilk tepkiler nasıldı,sanırım çeşitli turne ve konser planlarınız var?
Evet,yorumların için teşekkürler.Şu ana kadar aldığımız reaksiyonlar çok ama çok iyi ve fanlardan çılgın eleştiriler alıyoruz.Bazı fanlarımız o derece ateşli ki öyleleriyle uzun zamandır karşılaşmıyorduk.”Jehovirus” albümüne çok teşekkür ediyorum çünkü bugüne kadar yaptığımız en iyi albümdü ve dünya çapında duyulmamıza yardımcı oldu.Çok büyük uğraşlar ile zor zamanlar atlatarak bu kayıtları yaptık ve aldığımız sonuç bizi tamamıyla tatmin etti. Turne planlarımıza gelecek olursak 2011 yazına doğru Avrupa turnesi yapmak istiyoruz. Brezilya kökenli bir şirket ile görüşüyoruz. “Insano Booking” isimli bu şirket bizlere ülke dışında çalmamız için bir şeyler ayarlayacak.

3. Albümünüz olan “Jehovirüs” hakkında bizlere bilgi verebilir misin, sanırım global konulara el atmış gözüküyorsunuz,siyasi olarak belli bir görüşü savunduğunuzu söyleyebilir misin? “JEHOVIRUS” ile dinleyiciye temel olarak hangi noktadan ulaşmayı düşünüyorsunuz?
Albüm kayıtlarını ve miksajını Santiago’daki Audio Custom stüdyolarında yaptık. Masteringlerimizde Russ Russell (Dimmu Borgir,Napalm Death,The Exploited..) tarafından gerçekleştirildi.Albümün müzikal kısmına gelecek olursak bir çok thrash metal türünü içinde barındıran evrensel bir tonajda besteleri olan ve her zaman kafamızda canlandırdığımız thrash metali gerçekleştirmek amacıyla yola çıkmıştık.Politik görüşlerimizi şarkı sözlerimizde yeterli derecede belirttiğimizi düşünüyorum. Yine de kısaca bahsedecek olursam; tüm eforumuzu dinler hakkındaki eleştirel bakışımız ile gösterdiğimizi belirtebilirim. Din ile politika arasında ince bir sınır var aynı para ve güç ikileminde olduğu gibi.. Bu saydıklarıma sahip olanlar bizlere hep baskı uygulayıp ne yapacağımızı neye inanmak zorunda olduğumuz konularında dayatmalara giderler çünkü amaçları her zaman zengini korumaktır. Bence siktir et,din bulaşıcı bir hastalıktır.

Diskografinize baktığımda konserlerinizi kayıt edip dvd formatında piyasaya çıkarmışsınız ve birde bootleg kaydınızı buldum yine Santiago da kayıt edilmiş görüntülerden oluşuyor.Görselliğe meraklı mısınız ?
Grup olarak müziksel görselliğin bir müzik grubunun tanıtımında daha fazla itici kuvvet olacağını düşündüğümüz için bu tip şeyleri yayınlama gereği duyuyoruz.Yine de bizim görsel kayıtlarımız tamamen konserlerimizden alınma görüntülerden oluşmaktadır,herhangi bir prodüksiyonlu stüdyo klibimiz henüz olmadı..Diğer yandan da biz konsere çıkmayı seviyoruz ve bunları kayıt edip henüz bizi görmemiş olan insanlara paylaştığımız da büyük bir zevk alıyoruz, hepsi bu…

Sanırım ününüz dünya geneline yavaş yavaş yayılıyor.Daha önce yurt dışı deneyiminiz oldu mu ?
Evet birkaç yurt dışı deneyimimiz oldu .Arjantin ,Peru ve Meksika’da çaldık ama en iyisi Meksika’daki konserdeydi. Grave,Toxic Holocaust gibi gruplar ile birlikte çalmak çok iyi bir deneyimdi. Avrupa ve Asya’da konserlere çıkmak şu an için sadece aklımızın köşesinde bir fikir olarak duruyor.

Kapağınız dikkat çekici gözüküyor şapkasında dolar işareti olan bir haç takmış gaz maskeli zombi ellerinde iki tane bebeği tutuyor ve arka planda da kurukafalar içerisinde bir şehir siluheti,bu tema ile bizlere ne gibi bir mesaj vermek istediğinizi anlatabilir misin ?
Grafiksel olarak albümde işlediğimiz temel tema olan “din bulaşıcı bir hastalıktır” konusunu işlemek amaçlı böyle bir tasarım gerçekleştirdik. Çünkü din sen doğduğunda da vardı, büyürken de, yaşlanırken de ve ölürken de zehirlemeye devam ediyor,tüm yaşamın boyunca bu saçmalık için para harcatıyor,beyin yıkatıyor.Dindarlarla asla muhatap olma ,savundukları şey o kadar aptalca ki ,neymiş cennetten arazi verilirmiş,hadi canım oradan ? ( Dünyanın her yerinde insanları kandırmanın temel cümlesi bu herhalde – Cenk) Bizde bu aptallığı az ya da çok bir şekilde grafiklere dökmek istedik. İnsanlar inanç dedikleri ve hiç sorgulamadıkları şeyler yüzünden gözleri başka bir şey görmez olmuş eğer sen onlara gerçeği göstermezsen gelecekte seni ele geçirdiklerinde hiçbir söz söyleme hakkında olmaz..(Sonuna kadar katılıyorum bu güne kadar aldığım en güzel cevaplardan biri – Cenk)

Tanıtımınızda Şili’nin en aktif ve en çok konser veren grubuyuz diye bir ibare görüyorum Şili’den duyduğumuz gruplar genelde yer altı oluyor.Fakat bildiğim kadarıyla bir çok büyük grup oraya uğruyor değil mi ? Sanırım bir çok meşhur grupla aynı sahneyi paylaşmışsınız bunlardan en çok sizi etkileyeni hangisi veya hangileri oldu ?
Aslında bilmiyor olabilirsin belki de duymamışsındır fakat Şili’de çok sayıda efsane grup bulunuyor bunlar da Pentagram, Atomic Agressor, Torturer gibi .. (yüzlerce hatta binlerce grup dinledim ve her gün yenilerini dinlemeye devam ediyorum fakat bu grupların isimlerini duymadım kusura bakma dostum 🙂 -Cenk ) Bu grupların bizim grubu oluştururken ortak paydada buluşturduğunu biliyormuydun? Biz bu tarz grupları dinlemeye 80’lerin sonlarında 90ların başlarında başladığımız da Pentagram grubu dağılmış Atomic Agressor grubu ise en iyi albümlerini piyasaya çıkarmıştı.”Bloody Ceremonial” isimli albümü dinlediğinde Nuclear grubunun nasıl yönde ilerlemiş olduğunu daha iyi anlayacaksındır..Çok büyük saygı duyuyoruz.

Madem bu kadar çok konser verdiğiniz bize konserlerinizden birinde olan ilginç bir anınızı anlatırmısın?Biri kafana bira şişesi fırlattımı ya da içtikten sonra sahneye çıkıp sizde ne biçim adamlarsınız gibi saçmalalıklarda bulundu mu ? Bu ve bunun gibi şeyler …
Bir çok salak anımız var hatta birinde kafası iyi gençlerden bir kaçı kafa üstü yere çakılmıştı hatta o yetmemiş gibi kafasını sahnenin kenarına vuruyordu fakat sonra hiçbir şey olmamış gibi kalkıp takılmaya devam ettiler,çok tehlikeli bir olay,kendilerini öldürebilirlerdi.hahaha. Birkeresinde de sahnenin orta yerine birileri kredi kartları atmıştı ne anlama geliyor bilemedik ama kızın biri o atan kişiyi yumruklamıştı o an işte paha biçilemez anlardan biriydi..

Sick Bangers ve Australia Records ile anlaşmanızdan bahsedelim, iki firma ortak olarak mı yayınladı yoksa biri dağıtım biri promosyon olarak mı anlaşma sağladınız?
İki firma ortak olarak çalıştılar.Daha fazla kopya edinebilmek ve dağıtımın güçlü olmasını düşünüyorlardı. Şu zamanlarda iki firmada kendi yolunu izlemeye başladı fakat promosyon anlaşmamız olduğu için bu bizi etkilemiyor.

Son dönemde sizi sosyal media sitelerinde çok sık görmeye başladım sanırım grupça bu sosyal medyanın getirdiği kitleye oldukça önem verdiğinizi düşünüyorum,doğru mu ?
Şu günlerde bir grubunuz varsa ve kendinizi tanıtmak istiyorsanız kuşkusuz internet ile onun getirdiklerini kullanmak zorundasınız.Grup hakkında haberler, fotoğraflar,konser görüntüleri ve ücretsiz parça paylaşımı yapmak için kullanabileceğiniz en iyi şeyler de sosyal paylaşım siteleri oluyor. İyi veya kötü olarak değerlendirin fakat mp3 sistemi çoğaldığından beri gruplar zaten fiziksel kopyalardan para kazanamıyor.Dergilerin sayısı da geçmişe oranla çok azaldı bu nedenle en iyi yol internet oluyor. Eğer bu piyasada kalmak istiyorsan sana verilen bu fırsatları kullanmak zorundasın yoksa kaybolup gidersin,hepsi bu!

Bu güne kadar bir çok dergi ve onlinezine de kritiğiniz çıktı.Aldığınız en övgü ve söven eleştiriler nelerdi ?
Biz grup adına promosyon çalışmalarımıza başladığımızdan beri onlarca dergi ve webzine’de yer aldık.Röportajlarımız,tanıtımlarımız ve notlarımız yer aldı ve tabi ki kritikler,onlara çok önem veriyoruz.Çoğunlukla iyi sözler işittik ama yüzde yüz olumlu eleştiri aldığımızı söyleyemem tabi ki bir çok farklı ve yergi dolu sözlerde işittik.Dinleyiciler her zaman ne demek istiyorsa demeli onlara hiçbir şekilde kısıtlama getiremezsiniz fakat saygı ve yapılan müzikte gösterilen çabaya da önem vermeliler.

Albümünüzün kapağının kapanış sayfasında siyah font üzerine şöyle bir notunuz var” the path to salvation is an excuse for aberrations”, özgürlük konusunda kaygılarınız mı var?
O sözler bizim “Criminal Solicitation” isimli parçamızın yapısını oluşturuyor.Dindarlar her zaman tanrı tarafından korundukları için ne istiyorlarsa onu yapacaklarına inanıyorlar..Tecavüzcüler, hırsızlar ve sapkın davranışları gerçekleştirdikten sonra kilise tarafından affedilirler. Bu ve bunun gibi bir çok şey bizim bu kayıttaki karşı duyduğumuz dışavurumlardır..

Yanlış bilmiyorsam Şili’de son zamanların en büyük maden kazası yaşandı ve halende yerin onlarca metre altında bir çok işçi can çekişiyorlar bu tip kazalar bizim ülkemizde de çok fazla yaşanıyor.Ekonomik olarak alt seviyede ülkelerde bu tip şeyler gerçekten insan haklarına aykırı düzeyde ilerliyor.Dünyanın giderek kapitalizm altında ezilmesi hakkında neler demek istersin ?
Bu tip kazalar her ülkede oluyordur.Şili’de maden kazaları oldukça fazla gerçekleşiyor fakat hükümet her zaman bunları gizliyor,basına haber verilmiyor.Maden şirketlerinin ellerinde milyon dolarlar bulunmasına rağmen işçilerin sağlığına ve güvenliklerine hiç önem vermiyorlar.Bu son olan kazada insanlığın görmüş olduğu en büyük maden göçüğü idi ve tabi ki saklanamazdı. Hükümetteki insanlar aynı zamanda birer iş adamı ve her zaman kendi çıkarlarını koruyorlar. Belki bir şeyler değişir ama ben her hangi bir şeyin etkileneceğini düşünmüyorum. ( Not: Bu röportaj gerçekleştirildiğinde Şili’deki maden kazasında işçiler halen göçük altındaydı fakat şu an kurtuldular,eklemek istediğim bir şey verilen cevapların ülkemizde verilen cevaplarla ne kadar aynı olduğu sanırım global kapitalizm denen şey bu ve bunlar olmalı – Cenk )

Konu dışı bir kaç soru daha sorayım.Grup harici ne tip işlerle uğraşıyorsunuz?
Son zamanlarımızı tamamen grubum uza ayırıyoruz tabi ki günlük ihtiyaçları karşılamak için bir takım işlerde çalışıp para kazanmamız gerekli ve bunları yapıyoruz ama hiçbir grup elemanı spor ya da başka şeylerle ilgilenemiyor en büyük spor çaldığımız enstrumanlardır..

Müzik dinlemeye ilk başladığınızda aldığınız cd veya kaseti hatırlıyor musunuz ,her grup elemanı için soruyorum?
– Iron Maiden – Killers (Francisco)
– AC/DC – Who Made Who (Matias)
– Kreator – Pleasure to Kill (Punto)
– Guns n’ Roses – Use your Illusion (Raimundo)
– Metallica – Ride the Lightning (Sebastian)

Not: En sert girişi Punto yapmış 🙂 – Cenk

Bir çok parçanız var fakat yinede seyircileri azdırmak için cover çaldığınız oluyor mu ? Tercih ettiğiniz ve hayranı olduğunuz grup ve parçaları neler?
Her zaman bir takım referanslarımızı metal grupları için vermek isteriz.Kreator,Sepultura,Testament ve Slayer gibi.. Bunlar bizlerin en sevdiği gruplardır ama müziğimize gelince kendi bestelerimizi çalmayı daha çok seviyoruz.

Eğer Güney Amerika dışında bir turneye çıkarsanız özellikle şu festival veya şu ülkede çalmak istiyoruz diye düşlediğiniz bir yer var mı ?
Uvvvv, internette videolarda hep görüp imrendiğim festivaller şunlar : Wacken Open Air & Party San (Almanya), Hellfest (Fransa), Damnation (Birleşik Krallık) ya da Metalcamp (Slovenya)..Bu tip festivallerde yer almak bizim rüyamızdır. Yazları dikkat ederseniz Avrupadaki festivaller bir harika oluyor ama orada çalabilmek için sanırım böbreklerimizi satmamız gerekiyor. Güney Amerika bölgesinde maalesef o kadar iyi organizasyonlar gerçekleşmiyor…

Bildiğim kadarıyla genellikle Güney Amerika’da çok güçlü bir Hıristiyanlık(katolik vs.) yaygın ve insanlar genelde dinlerine çok bağlı,sizin din ve dinsel olgularla ilgili düşünceleriniz neler?
Hmm ülkemizdeki din halen sağlıklı ama giderek etkinliliğini kaybediyor.Dini hiç umursamıyoruz fakat din yüzünden ailelerimiz ve çevremizden de dışlanmak istemiyoruz.Eğer düşüncelerimiz yüzünden bizi red ediyorlarsa bu da çok fazla umurumuzda olmayacaktır.Eğer satanist veya din karşıtı değilseniz yasalar ve etik kurallar içerisinde dine karşı eleştirinizi rahatlıkla yapabilmeniz gerekiyor.

Röportaj için teşekkürler Extreminal.com okuyucuları ve sizi yeni tanıyacaklar için iletmek istedikleriniz varsa onları da son sözler olarak alalım…
Öncelikle Nuclear ‘i tanıtmamıza yardımcı olduğun ve müzik hakkında konuşmamızı sağladığından dolayı Cenk sana teşekkür ederim. Gerçek metalci kardeşlerimizle konuşmak ,ne yaptığımızı,ne çaldığımızı ve neden çaldığımızı anlatmak gerçekten bizler için büyük bir kıvançtı. Tüm Türk metalcilerine ve underground destekçilerine teşekkür ederiz. Extreminal.com a bize verdiği destekten ötürü minnettarız.. Gelecek sene turnede görüşürüz!

www.myspace.com/nuclearthrash

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu