Kritikler

Goresoerd – Inkvisiitor Albüm İncelemesi

Bağımsız Albüm – 2024 – Finlandiya

Estonya’nın başkenti Talinn’den bizlere ulaşan Goresoerd, merakla beklenen altıncı albümleri “Inkvisiitor “u 3 Mayıs 2024’te yayınladı. Dinleyicileri ölümcül bir soğukluğa sürükleyen karanlık ve sarsılmaz tarzlarıyla tanınan Goresoerd’in müziği hesaba katılması gereken bir güç olma özelliği taşıyor.

Rotting Christ, Stam1na ve Vredehammer hayranları için “Inkvisiitor” mistisizm, dünyanın pisliği, savaş, acı ve bozulma üzerine sonik bir yolculuk vaat ediyor. Albüm, grubun otantik özünü özetliyor ve dinleyicilere amansız bir öfke ve güç sunuyor.

Kayıtları ve prodüksiyonu Laur Lindmäe, diğer prodüksiyon işleri ise Goresoerd tarafından gerçekleştirilen “Inkvisiitor”, Leveler Audio’dan Jörg-Erik Hanikat’ın miks uzmanlığı ve İsveç’teki Fascination Street Studios’ta Jens Bogren’in mastering’i ile öne çıkıyor. Albümün çarpıcı kapak resmi Eero “Nagy” Soomere tarafından hazırlanırken, albüm tasarımı Bruno Palmik’e ait.

Goresoerd’in müziği kasvetli, karanlık ve güçlü. Saf kötülükle beslenen 20. yılını kutlayan grup, dinleyicilerin nefesini kesen sarsılmaz performanslarıyla metal sahnesindeki yerini sağlamlaştırdı.

“Inkvisiitor” Goresoerd’in evriminin ve zanaatlarına olan bağlılığının bir kanıtı. Bu albüm, müzikal yolculuklarında bir kilometre taşını işaret ediyor, stilistik çeşitliliklerini ve ham enerjilerini sergiliyor.

Grubu yukarıda kısaca tanıdık. Death Metal soundu içerisinde kendine has öğeler barındıran bir yapıya sahip olan Goresoerd, progresif geçişler ve groove iniş-kalkışlar ile dikkat çekiyor. Grubu daha önce hiç dinlemediğim için geçmiş 5 albümü hakkında fazla yorumda bulunamıyorum. Fakat şöyle kısa bir araştırma yaptığımda Estonya’da oldukça sağlam işler yaptıklarını söyleyebilirim. Bir çok festivalde çalmışlar ve ülkeye gelen ünlü gruplarla birlikte sahne almış başarılı bir grup niteliği taşıyor.

Bu albüm bağımsız olarak yayınlanmış, ayrıca cd/plak formatında da basılmış gözüküyor. Hem dijital hem de plak formatında fanları için bandcamp sayfalarında satışı yapılıyor. Albümün diğer bir özelliği ise tüm şarkıların kendi dillerinde olması, yani Estonyaca yada Estonca, nasıl söyleniyor emin değilim…

Grubun groove, melodic death metal türüne yakın olduğunu düşünüyorum. Belli bölümler de guttural vokal, belirli bölümlerde scream vokal, belirli yerler de ise clean vokal kullanılarak vokal çeşitliliği sağlanmış ve bence oldukça uyumlu olmuş. Müzikal trafiği ve beste yapısı oldukça kaliteli bir albüm olarak yorumlanabilir. Lirikleri Estonca’dan çevirebildiğim kadarıyla, nefret, öfke dolu olduğunu anlayabiliyorum. Zaten böyle bir grubun çiçekten, böcekten bahsetmeyeceğini hepiniz çok rahat bir şekilde düşünebilirsiniz 🙂

Uzun lafın kısası, kişisel olarak takip ettiğim bir metal türü değil ama gerçekten grubu dinlerken hiç sıkılmadım. Müzikleri tam anlamıyla profesyonel seviyede ve bence Avrupa çapında daha da yayılabilirler.. Lokal dil ile fazla kabul göremeyebilirler, ama bu da bir tercih tabii ki… Modern, agresif, karanlık ve kaliteli metal dinlemeyi seviyorsanız isminde Gore olan ama aslında Gore bir müzik yapmayan Goresoerd’i takibe alın!

8/10

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu