Röportajlar

FUCK THE FACTS

Her underground metalhead bu Kanadalı ilginç herifleri bir yerden duymuştur. İşte bu sebepten dolayıdır ki grupla röportaj yapmak istedim ama böyle cvp lar aldım karşılığında. Baylar- bayanlar Fuck the Facts’in bu son derece lakayt ve gereksiz röportajını özenle okuyun lütfen. Karşınızda FTF den Tapon Das ve onun "süper zeki ve orijinal" cevaplarıyla FTF röportajı. Hadi buyurun okuyun.

Orthodox : Selam, öncelikle röportaj için teşekkürler. Kendi kelimelerinizle röportajın açılışını yapın lütfen…
Tapon : Evet, selam.

Fuck the Facts’i , müziğini ve başlangıcını nasıl tanımlarsınız?
Bilirsiniz, bir şakayı duyarsınız ve önce komik gelir fakat sonra daha fazla anlattıkça daha az komik gelir, Fuck the Facts’de böle bir şey. Siz daha fazla duydukça daha az komik gelen komik bir şaka. Evinizden çıkarken tesisatçınıza istediğinin 2 mislini ödemek gibi .

’97 de tek kişilik bir proje olarak başladınız ve Fuck the Facts isimli ilk kaydınızı kaset olarak yaptınız. Bu kaydı ve Fuck the Facts’in ilk yıllarını anlatır mısınız?
Eğer bu kayıta sahipseniz ve üzerine başka bir şey kaydetmediyseniz ve henüz çöpe atmadıysanız, tebrikler. Saçmalığa dayanıklısınız.

S.M.E.S. ile bir split kaydettiniz ve ikinci ve üçüncü kayıtlarınızı yaptınız. Ve underground da grind ve noise fanlarıyla isminizi dünya çapında yaymaya başladınız. O zamanları anlatır mısınız ve dinleyicilerden nasıl yorumlar aldınız?
Bekleyin, sanırım tostum yanıyor. Şimdi döneceğim.

2000’de ilk full lenght CD ”Discoing The Dead” kaydedildi ve Black Hole Productions’tan çıktı. Bu albüm hakkında neler söylersiniz ve geri dönüşleri ve dinleyicilerin tepkileri nasıldı?
11 ölüm tehdidi, 6 gül buketi ve YMCA üyeliği aldım. Buna büyük bir başarı denilebilir.

2001’de tam bir grup olmaya karar verdiniz ve gruba yeni elemanlar katıldı. Bu toplanma zamanını nasıl geçirdiniz? O esnada neler oldu?
Boş zamanlarımda evsiz insanları koruyorum. Bazen ruhen en hasta adama bir çeşit enstrüman veriyorum ve böylece gülebiliyorum. Bazen bunları kaydediyorum, yayınlıyorum ve öğlen yemeğimi ödeyecek yeterli parayı kazanıyorum.

2001’in sonunda 2. full lenghtiniz ”Mullet Fever” ı kaydettiniz ve Brent gruptan ayrıldı ve Mel Mongeon (supergirl) gruba katıldı. Mel’in gelişinden sonra ne gibi değişiklikler oldu ve Brent’in ayrılışıyla ilgili ne söylemek istersiniz?
Brent’in neden ayrıldığını bilmiyorum, sıkılmış görünüyordu. Belki onu geri getiririz ve super girl ü suçla savaşması ve gezegenleri çeşitli süper canilerden koruması için bırakırız. (örnek: Threat Signal)

’02’de grup durmadı ve Backstabber Etiquette isimli diğer full lenghtlerini kaydetmeye başladılar. Bence bu albümde grup yeni bir hava kazandı. Bu albüm sürecinden bahsedermisiniz biraz?
Onun soundlarından , kırık death metal demo kayıtlarından bir demet yaptık ve blender a attık.

Bu arada, grup festivallerde ve konserlerde sahne aldı. Özellikle ’03 Ağustos’ta Malefaction ve Feeble Minded ile Amerika turuna çıktınız. Bu tur nasıl geçti? Ve sizinle ilgili tepkiler ve geri dönüşler nasıldı?
Bence Feeble Minded ile olan tur yaptıklarımızın en iyisiydi. Onunla ilgili birçok Facebook yorumu aldım.

’03 de tekrar bir line up değişikliği yaşadınız. Tim ayrıldı ve Dave Menard gruba katıldı. Grup ne tür değişiklikler yaşadı? Dave gruba ne gibi avantajlar yada dezavantajlar sağladı?
Onların hepsini yaşadım bebek, hepsini yaşadım. Dave gerçekten gitar çalabiliyordu, böylece işe yaradı. Ayrıca Jumpy adında gerçekten sevimli bir köpeği var.

Şunu belirtmeliyim ki; FTF dünyada çok fazla split kayıt yayınlayan bir grup ve ’04 de tüm splitlerinizin dahil olduğu bir complation kaydettiniz. Neden bu kadar çok split kaydettiniz? Bu bir reklam stratejisi veya başka bir şey miydi ?
Hepsi reklamla alakalı. İsmimizi Nike’a pazarlamaya çalışıyoruz. (espri yapmış herhalde / Goremented)

Complation dan sonra tekrar bir eleman değişikliği yaşadınız, davula Tim Olsen geldi ve grup bassist olarak Marc-Andre Mongeon u seçti. Bu yer değişikliği için neler söyleyebilirsiniz ? Ve neden bu değişikliğe gerek duydunuz?
Ahbaplar gitti bu nedenle diğer ahbaplar geldi. Marc sadece birgün göründü ve çalmaya başladı. Çaldığının bass olmadığını ona söylemeye kimsenin kalbi dayanmadı. Haftada 2-3 kez eski gazeteleri çiğneyerek bir yıldan fazla zaman geçirdi.

Bu değişilikten sonra Hoplessness adında yeni bir EP çıkardınız. Ve kayıt, Narcosis, Midget Parade ve Archer ile birlikte bir split CD olarak Privileged To Fail Records yoluyla Avrupa’da yayınlandı. Bu kayıttan bahsedelim birazda. Bu split hakkında ne düşünüyorsunuz ? Avrupa pazarında reklam için iyimi oldu? Avrupa’da iyi bir etki yarattımı sizce?
Avrupalılar kapağının önünde havalı görünümlü bir kafatası olan herşeyi alacaklardır. Biz bunu geç anladık ve kafatasını arkaya koyduk. Avrupalılar CD yi ters çevirmeyecek kadar tembeller. Biz bunu önceden gördük bu nedenle EP ye ”Hoplessness” adını verdik. CD aslında boştu, çünkü biz hiçbir zaman kaydımızı ilerletemedik.

’05 baharına kadar, düzenli showlar ve tur Dave ve Marc için çok fazla olduğunu ispatladı. Böylece yaz turu başlamadan önce onları gruptan çıkartmanın en iyisi olacağına karar verildi. Ve ufukta değişiklik görüldü. Bu durumla ilgili ve sadece birkaç hafta çalışıp sahneye çıkan Mathieu Vilandre (gitar) ve Steve Chartier (bass) hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Herkesten nefret ediyorum. Onların hepsi biiiiiiiiiiiiipp.

Bu eleman değişiklikleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Çizginizi değiştirdi mi yada yapısal anlamda gruba yeni ve güzel bir etkisi oldu mu?
Hem Vil hem Steve güçlü bacaklar ve geniş kollarla gayet sağlamdılar, bu yapımıza harika bir iş olarak yardımcı oldu.

’06 da stüdyoya girdiniz ve son full lenghtiniz olan Stigmata High Five’ ı kaydettiniz ve Relapse Records tarafından yayınlandı. Bu albüm ve çıkış sürecinden ve dinleyicilerden, basından ve şirketlerden aldığınız yorumlardan bahseder misiniz biraz?
Bu büyük bir zamandı, albümü bir çorap fabrikasında kaydettik, işte bu yüzden albüm tüp şekliindeki çoraplarda paketlenmiş halde geliyor ve çok sıcak ve tüylü gibi ses çıkartıyor.

Emeth ve Regugitate isimli tanınmış Avrupalı gruplarla birlikte çaldınız turlarda. Bu gruplarla çalmak nasıldı?
Bu gruplarla tura çıktığımızı hatırlamıyorum.

Ve Psyopus ile birlikte bir turdaydınız. Grindcoreda tanınmış bir grup olan bu grupla çalmak nasıldı? Bence sizin için eğlenceli olmuştur 🙂
Sıkıcı geçmesine neden olan sadece vokalistti, sahneye çıkardı ve tüm seti Dying Fetus ve Job For A Cowboy ile telefon görüşmesi yaparcasına eşek şakasıyla geçirirdi. Komikti.

Ve son soruya geliyoruz 🙂 FTF ile 11 yıl geçirdiniz, bununla ilgili ne düşünüyorsunuz? ’07 de 10. yılınızı kutlamak için bir şey yaptınız mı?
Bu kadar uzun zaman olduğunu unutmak isterdim.

Grup olarak yakın gelecekte ne yapmak istiyorsunuz? Avrupa turuna çıkmak veya farklı birşey için bir planınız var mı?
Bir gün Avrupa’yı turlayacağız. Ayrıca domuzların uçmasına yardımcı olmak için motive edici müzik içerecek yeni bir CD üzerinde çalışmayı planlıyoruz.

Yeni albüm için herhangi bir çalışmanız yada kaydınız var mı? Ya da aklınızda bir çıkış tarihi falan?
Yeni albümümüz ” Disgorge Mexico” yu bitiriyoruz. 2008’de bir ara çıkacak.

Yeni albümünüzde ve şarkılarınızda tarzınızda bazı değişiklikler yada yenilikler yapacak mısınız?
Hayır.

Ve son soru:) Türk müzik fanlarına grubunuz ve müziğiniz hakkında ne söylemek istersiniz?
Evet, bye.
(adam evet ile başlamış evet ile bitirmiş, bayağı sıcak kanlıymış / Goremented)

Çeviri : GNM Arda

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu