Extreminal’de Yeni Neler Dinleyebilirim? #7
Extreminal Metal Magazine Yeni Grup Tanıtım Bölümü – Sayı 7
Extreminal Metal Magazine’de neler var? Cenk yine hangi değişik grupları bulup bize sunuyorsun? Bu tarz grupları çok mu aradın? Bu sorulara vereceğim cevap koskoca bir EVET, olacak. Bu bölümü gerçekten keyif alarak yapıyorum ve yedinci sayıya kadar geldiğim için oldukça hevesliyim. Aslında yedinci sayı değil, 77inci sayı belki de 777‘inci sayı olabilir fakat bu ismi verdiğimden beri geçen bölüm sayısı bugün 7’ye ulaştı…
Biliyorsunuz Extreminal olarak 20 seneyi devirdik hatta ve hatta 21. senenin sonlarına doğru geliyoruz. Belki de bu güne kadar 10 binlerce grup size tanıttık, 1000lerce albüm yorumladık ve 100lerce röportaj yaptık… Devamını gelmesi için biraz daha desteğe, okuduğunuzu görmeye ihtiyacım var. Sayılar ve analiz olarak önüme gelse de, okuyucu yorumu ve tepkisi olmaması beni biraz üzüyor.
Her neyse, bu kadar söylenme yeter, artık YETER diyelim ve METAL paylaşmaya devam edelim!
Frygian – Jigsaw
Testere filmine saygı duruşu niteliğinde bir şarkı olduğunu belirten Frygian grubu İsveç’ten bizlere ulaşıyor. Aslında gruptan ziyade tek kişilik bir proje ve bir orta doğu göçmeni olan Frygian’ın bestelerini barındırıyor. Kendisi Irak’lı ama İsveç’e yerleşip müzik hayatına devam etmiş. Sound olarak biraz zayıf kalıyor olsa da Heavy Metal çaldığını söyleyebilirim. Kararı siz verin?
Deadringer – Banishment.
San Fransiko Bay Area’dan metalcore/deathcore çalan Deadringer grubu Fit for an Autopsy & Thy Art is Murder gibi grupların hayranları için tercih edilebilir bir seçenek olarak karşımıza geliyor. Bu şarkının konusu Lesser Ritual of the Pentagram’a dayanıyor ve sözlerinde bu ritüelden öğeler kullanıyor. Hayatınızın kontrolünü ele almak ve olumsuz etkileri uzaklaştırmakla ilgili olduğu belirtilmiş. (Bay Area genelde heavy, thrash metal gruplarıyla ünlüdür)
Dying Awkward Angel – The Magical World of the Dead
Dying Awkward Angel (DAA) bir Italyan death metal grubudur. Grubun orijinal ilham kaynağı Göteborg, İngiltere ve ABD’deki 90’ların ekstrem sahnesi olarak açıklanmış. İlham aldıkları gruplar ise In Flames, At the Gates, Carcass, Dark Tranquillity, Slayer, Death, Pantera, Metallica.
“The Magical World of the Dead” ile Dying Awkward Angel, güçlü ve melodik bir death metal parçası ile yaşam ve ölüm arasındaki sınırı araştırıyor. Bir insanla Ölüm arasında geçen gergin ve dramatik bir diyaloğun yer aldığı şarkı, dinleyiciyi karanlık ve düşünceli bir atmosfere sürükleyerek ölümün koşullarını araştırıyor. İsveç death metal sahnesinden, özellikle de Dismember, In Flames ve Dark Tranquillity gibi gruplardan esintiler taşıyan parça, ham yoğunluğu ve zorlayıcı melodileriyle öne çıkıyor.
Wroht -The Sweet Taste of Venom
Wroht, San Francisco Körfez Bölgesi’nden, vurucu death metal groove’unu teknik karmaşıklık ve yoğun vokal performanslarıyla harmanlayan bir metal grubudur.
Wroht’un groovy, funky ritimleri death metal yoğunluğuyla birleştiren parçası “The Sweet Taste of Venom ”a kendinizi kaptırın. Bu çarpıcı şarkı, karmaşık ritmik değişimler ve güçlü bir breakdown ile noktalanan amansız bir groove sunuyor. Lirik olarak, bağımlılığın mücadelelerini derinlemesine inceliyor ve arzunun, çürümenin ve bağımlılığın akıldan çıkmayan cazibesinin canlı bir anlatımını tasvir ediyor. Sözler, arzunun döngüsel işkencesini ve düşkünlüğün zehirli coşkusunu keşfederek ‘The Sweet Taste of Venom’u sadece bir şarkı değil, mengenenin baştan çıkarıcı pençesinde sürükleyici bir deneyim haline getiriyor.
Evet, sonunda biraz black metal paylaşabileceğim…
Tyrmfar – Symphony of Pain
İsviçre dağlarından gelen Tyrmfar, 2013 yılında kurulduktan sonra ekstrem metal dünyasında hızla yükseldi. 2015 tarihli ilk EP’leri In The Depths Of A Dark Spirit ve 2017’de çıkardıkları Human Abomination ile Metal Days gibi Avrupa’nın önemli festivallerinde performanslar sergileyen grup, Daily Rock tarafından “en tecrübeli headliner’ları bile sarsabilecek sanatçılar” olarak övüldü. İkinci albümleri Renewal Through Purification, black ve death metalin güçlü bir karışımını sergiledi. 2022’de Dialectic of Ego and the Unconscious ile sınırları daha da zorladılar ve Gorgoroth ile bir Avrupa turnesine çıktılar. Tyrmfar artık dünya sahnesindeki yerini almaya hazırlanıyor
The Hate Project – Sons of Damnation
İsveç’in Kalmar şehrinden olan The Hate Project deathcore tarzında müzik yapıyor. Fakat bana gönderdikleri içerikte grup ile ilgili hiç bir not yazmıyor. O yüzden sadece şarkılarını paylaşıyorum. Yorum sizin??
Ashenplains – And Then There Was Silence
AshenPlains Finlandiya’nın soğuk vahşi doğasından geliyor. Bu dört kişilik grup size bu dünyanın dışında sıkı riffler ve akılda kalıcı melodiler sunuyor…Tür olarak melodik ve senfonik metal çalıyor. Temiz vokal ağırlıklı, sakin ve ağır başlı bir grup, genel olarak Finlandiya’nın kasvetli ve melankolik havasını yansıtıyor.
Mesker – Not Myself
İngiliz post-hardcore – metalcore grubu Mesker’in gelecek yıl piyasaya çıkarmayı planladığı albümlerinden bir tekli bizlerle paylaşıldı.. Yüksek enerjili ve melodik yapısı ile dikkat çekiyor, Mesker iki kişiden oluşuyor ve tüm kayıt prodüksiyon işlerini kendileri üstlenmiş.
Ve biraz da Old School Death Metal…
Condolence – Pernicious Segregation
…Nisan 1989, 5 adam eski tarz death metal yapmak için bir araya geldi. 4 şarkı 1990 yılında efsanevi “pernicious segregation” demosu için kullanıldı, geri kalanlar ne yazık ki rafta tozlanmaya bırakıldı. Şimdi, 35 yıl sonra, nihayet gün ışığını görecekler! Eski solist Marc, harika arkadaşlarının yardımıyla Sempiternal Deathreign’in beyefendilerinin de değerli bir yere sahip olduğu tam bir albüm yapmayı kendine görev edindi!
Bu şarkı da albümün geri kalanı gibi 80’lerin sonu ve 90’ların başında yazıldı ve kayıtlarda zamanın ruhunu yakalamaya çalıştılar. Albümün tamamı (Dying) 29 Kasım’da Raw Skull Recordz aracılığıyla yayınlanacak.
Pzyroks – Sparrow
Pzyroks’un solisti Robert Dahl, 80’li yılların sonlarında Norveç’in Trondheim şehrinin alt kültür punk/metal sahnesinde müzikle tanıştı ve yerel olarak mütevazı bir başarı elde etti. Müzik sahnesinden uzun bir süre uzak kaldıktan sonra, şimdi pzyroks projesiyle geri döndü.
Pzyroks thrashmetal, doom ve stoner rock gibi müzik tarzlarının yanı sıra blues ve hatta cazdan da ilham alıyor.