Merhaba Carnac, dostlarımıza kendinizden biraz bahseder misiniz?
Ozan: Herkese selamlar, Carnac 2014’de Ankara’da kuruldu. Yapmak istediğimiz türü belirleme aşamasının ardından ilk kısa çalarımız olan “The Frail Sight”ı 2015’de çıkardık. EP’de death metal köklerine bağlı kalırken, bu sene geçtiğimiz aylarda çıkardığımız “Times Undone” albümüyle kafamızda canlandırdığımız müziğe daha da yakınlaştık.
İlk albümünüz ‘’ Times Undone’’u yayınladınız, kayıt süreci nasıl geçti , Nasıl çıktı ortaya albüm?
Ozan: “Times Undone” çok uzun bir sürecin ürünü oldu diyebilirim, öyle ki “The Frail Sight”ın şarkılarından bazıları yazılmadan önce bu albüm için şarkımız hazırdı. EP’nin çıkmasının hemen ardından tamamen albüme yoğunlaştık, ortalama 6-7 aylık bir süreç sonrasında da albüm tamamlandı. Bu süreçte grupta hemen herkesin şarkılara küçük büyük katkıları oldu. Kolektif bir albüm yaptığımız için mutluyuz. Kayıt sürecinde ise Aenaon gitaristi Achilleas Kalantzis ile çalıştık. Ev ortamında ses kartı aracılığıyla bütün enstrümanları kaydettik. Achilleas da tam istediğimiz soundu yakalamamızı sağladı. Özetle yer yer zorlu ama her şey bittikten sonra bakıldığında zevkli bir süreçti.
‘’ Times Undone’’ gayet sıkı bir albüm kanımca, peki gelen eleştri ve yorumlar ne yönde gidiyor?
Burak: Teşekkürler 🙂 Yerli-yabancı kritiklerden ve direk olarak aldığımız yorumlardan oldukça memnunuz. Şu an için, yer yer, an an sevdiğimiz büyük gruplara benzetildiğimizi, onların erken dönemlerini andırdığımızı okuyoruz genellikle ve bu baya hoşumuza gidiyor haha.
Genellikle şarkı sözlerini yazarken nelerden besleniyorsunuz ve şarkılarınızda neler anlattınız?
Baybora: Çoğunlukla kitaplardan, yer yer de filmlerden ve korku oyunlarından. İşlediğimiz konuların orijinalliğine ve kendi senaryolarım olmasına özen göstermeye çalışıyorum. Bu albümde yağmacılardan kaçan bir kız ve babasının hikayesini anlattık fakat bu sadece sözlerle sınırlı kaldı, yarı-konsept niteliğinde bir albüm oldu bu açıdan. Önümüzdeki albüm ise şarkıların yapısından kitapçık çizimlerine kadar tamamen konsept olacak, konusu ise şimdilik bizde saklı kalsın 🙂
Ülkemizde Death Metal yıllarca çok sıkı icra ediliyor, ve son yıllarda bu tarzda çok iyi gruplar çıktı, eskiler yine taş gibi albümlere imza attı, tüm bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Baybora: Son zamanlarda özellikle bulunduğumuz şehir Ankara’da bir atak olduğu su götürmez bir gerçek. Cenotaph, Carnophage, The Sarcophagus ve daha birçok isim harika albümlerle geri döndü, Netherdusk ve In White gibi yeni isimler de cabası. Böyle bir yükselişin içinde biraz olsun bile yer alabildiysek ne mutlu bize.
Carnac ‘in gerek Ülkemizde, gerekse dünyada en beğendiği isimler kimler ?
Ünal: Ülkemizden bizim müziğimize yakın olarak Cenotaph, Furtherial, Netherdusk, Carnophage gibi grupları takip ediyoruz, onun dışında Kafabindünya, Kes, Nekropsi ve The Ringo Jets de sık dinlediklerimiz arasında. Dünyadan ise, her grup elemanının cevabı farklı olacaktır elbette ama kesişim kümemiz At The Gates, Enslaved, Death, Opeth, Paradise Lost, Dark Tranquillity, Gojira gibi hem kendi müziklerinde farklılığa açık olan, hem de zamanın testini geçebilmiş gruplardan oluşuyor.
Carnac ‘in bundan sonraki planları ne yönde?
Ünal: Hem kısa hem de uzun vadede: olabildiğince fazla konser verebilmek. Hemen hepimizin müzik dünyasındaki kahramanları, şarkılarını kayıtlarıyla olduğu kadar sahne performanslarıyla da dinleyicilere aktarmayı bilmiş müzisyenler; dolayısıyla bizim de grup olarak gelmek istediğimiz pozisyon bu. Yazdığımız her şarkının duygusal olarak bizdeki yeri çok ayrı ve bu yüzden seyircilere sahneden aynı kişisel boyutta seslenmek bizim için oldukça değerli bir tecrübe. 3 ya da 3000 kişi olması fark etmeksizin, bizi sahnede gören herkesin en az bizim kadar iyi vakit geçirmesini sağlamak büyük ihtimalle her zaman en büyük hedefimiz olarak kalmaya devam edecek.
Ülkemizde yaşanan olaylardan dolayı yabancı gruplar artık pek gelmiyor ve dolayısıyla yerli gruplara ilgi arttı, artık yerli grupların yer aldığı festivaller daha rövanşta, sizler bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Baybora: Evet bunun farkındayız. Bizler açısından harika bir gelişme olduğunu düşünsem de öteki taraftan eskiden ne isimler gelirken şimdi birkaçının zar zor gelmesi de bir o kadar üzücü. Yine de genel olarak değerlendirilince yerli müziğin değerinin anlaşılması adına olumlu bir gelişme olduğunu söylemek mümkün. Biz bu durumdan henüz faydalanamadık, zira başvurduğumuz neredeyse hiçbir festival geri dönmedi haha. Ama bunun da yakın zamanda hallolacağını ve eninde sonunda yerel festivallerde de sahneye çıkacağımızı düşünüyorum, o zamana kadar da tam destek J
Albümünüzü dinlemek isteyen kişilere üç kelimeyle nasıl tanımlarsınız?
Burak: Bears, beats, Battlestar Galactica.
Extreminal TV olarak sorularımızı yanıtladığınız için size çok teşekkür ediyoruz, son olarak bu röportajı okuyan dostlara neler söylemek istersiniz?
Burak: Albümü dinleyen, sevse de sevmese de yorumlayan paylaşan herkese çok teşekkür ederiz. Umarız daha iyileriyle ve çok fazla konserle uzun süre karşınızda olabiliriz. Sevgiler!
