Röportajlar

FROM THE DEPTHS

Catharsis ne zaman ve neden ayrıldı ve From the Depths nasıl bir araya geldi?
Brian:
Catharsis en son çıktığımız turdan sonra sona erdi çünkü tur bey ay sürdü. Biz dünyanın en uzun KENDİN YAP turunu yapmaya karar verdik ve bu her birimiz için hayatımızda yaşadığımız en zor şeylerden biriydi. Ama zaten sonuna doğru, grubumuz farklı farklı yönlerde çekişiyordu. Çoğu iyi gruplar farklı şeylerin bir araya gelmesidir, eğilimlerden tutunda, üyelerin birbirleriyle kavga etmeleri gibi – yani grubun ayrılma zamanı gelmişti. Başlangıçtan sona kadar, bir grubun içinde her zaman kişisel farklılıklar olacaktır. Aslında soru bunların üzerinde çalışıp aşma değeri olup olmamaktır. O grupta herkes hâlâ birbirine önem veriyor ama hepimiz artık farklı şeylerle uğraşıyoruz ve buda çok normal. O zamanlarda ayrıldığımız garip değil de birlikte bu kadar uzun süre kalabilmemiz bir mucize idi. Şu anda Avrupa’da festivallere katılan gruplar, 20 yıldır beraberler ama artık aynı insanlar değiller. Veya 30 yıl ve içerlinde başından beri olan sadece bir tek üye var. Ve biz neden bir arada olduğumuzu biliyoruz. Onlar sadece para için bir aradalar. Catharsis’la yaptığımız her şey yapmak istediğimiz için yapıldı. İstediklerimizi hep birlikte yapmamız dışında, bir arada kalmamız için hiç bir mükafat, teşvik yoktu. Bu grubun oluşumu hakkında: Catharsis’den sonra bizim basçı Steve ile birlikte başka bir gruptaydık çünkü sırf farklı bir grupta beraber çalışmak istediğimiz için. Catharsis’in sonlarına doğru bizimle çalışan Stef’de (gitar) o gruptaydı. Ve Catharsis’in son turnesindeki basçımız Rob, şu an bizde davul çalıyor. Yani bazılarımız hala birbirimize bağlantı kuruyoruz.

Yani hepiniz çeşitli enstrümanlar çalabiliyorsunuz…
Brian:
Evet, bir çeşit öyle. Ama ben çok iyi gitar çaldığımı söyleyemem.
Monica: …Ama tutkuyla.
Brian: Bu punk rock ama, ha ha. Bu grubun içindeki herkes muhtemelen bende daha iyi müzisyendir. Ama bu grupla birlikte sadece aynı müziklerden hoşlandığımız için başladık ama aynı zamanda piyasa politikası hakkında da hepimiz aynı fikirdeyiz diyebilirim.
Monica: Birlikte yaşıyoruz, projelerin üzerinde birlikte çalışıyoruz yada ortak arkadaşlarımız var ve bizim müzik yapma gibi ortak bir arzumuz olduğu için çeşitli gruplarda da çalıyoruz. Aynı zamanda Amerika’da fazla olmayan politika yaratmak istiyoruz, şu an bile pek fazla olmuyor. Sanki Avrupa ve Amerika’da çok fazla anarşist gruplar var gibi, birkaç tanede KENDİN YAP punk grupları yada anarşistler var ama çok az sayıda.
İnanıyorum ki, bu her zaman böyle değildi…
Brian: Açıklamak zor. Ben aslında 1989’dan beri punk gruplarında çalışıyorum ve her zaman kendimi farklı yerlerde buldum. Punk ile ilgilendiğim zamanlar, punk pek politik değildi sanki. 1990’ın sonuna doğru özellikle politik fikirde olan daha fazla gruplar ortaya çıktı gibi ama şimdi, Monica’nın da söylediği gibi, tekrardan azaldılar gibi görünüyor. Ama bu yeni çalışmaya başladığımda çevremde neler olduğunu fazla bilmediğimden olabilir. Daha sonra, bizim yaptıklarımızı yapan diğer gruplarla tanıştım. Şimdi yaşlandım ve tekrardan neler olduğunu bilmemeye başladım.

Eğer Catharsis ile From The Depths’i karşılaştırırsak, ana benzerlikler ve farklar nelerdir?
Brian:
Aynı siyasi değerlere sahip olma açısından, sanırım bu grup, içinde bulunduğum en kolay grup oldu. Size bir örnek vereyim: Daha önceki gruplarda, ne zaman bir gösteri olsa, belki bazılarımız o gösteriye giderdi. Bu grupla bazı gösterilere gidiyoruz ve dürüst olmak gerekirse, bana göre, şovlarda değil de sokaklarda daha güzel çalıyoruz. Bu her şeyi kolaylaştıran bir avantaj. Alexei (Rodriguez, davul) ve ben Catharsis’deydik, beni punk rock’la tanıştıran o oldu, bu nedenle tabi ki müzik açısından aramızda çok yakın bir ilişki var.

From the Depth’in yazılan söz kavramlarını nasıl tarif edersiniz? Grubun adı ve kapak resimleri bu konsepte nasıl uyar?
Brian:
Cevap vermesi zor bir soru çünkü anlatması basit bir şey olsaydı, bunları anlatmak için grubumuz, sözleri vb. var olmazdı. Grubun ve CD’nin adı, yenilginin derinlikleri, ümitsizlik, başarısızlık olarak biraz çift anlam taşıyor sanırım. Ve tabi ki bunlarda her şeyin büyüdüğü yerde. Toprak. Empati toprağı. Beni şarkı sözlerini söylemeye zorlamayın ama.

Yurtdışında çalıştığınız , sahnedeyken hala seyircilerden oluşan tercüman kullanıyormuşsunuz, Catharsis şovda yaptığınız gibi?
Brian:
Bu turda, bunu fazla yapmadık çünkü Avrupa’da daha çok İngilizce var.
Monica: Bulunduğumuz her ülkede, birçok insan hala düzgün İngilizce konuşamıyor sanki. Sonra bizde çeviri için birilerini arıyoruz. Biz siyaset hakkında konuşuyoruz, şarkıları ve o şarkılar hakkında hislerimizi. Bu bizim şovlarımızın ayrılmaz bir parçası ve benim için ve hepimiz için bunların anlaşılması çok önemli, her nerede çalarsak çalalım.

’’Germinate’’ albümünüzü CD ve vinil plak olarak çıkardınız ve ayrıca internete koydunuz.
Monica:
Bu bizim için yeni bi rdeneyim oldu. Albümü sözleriyle, kapak resmiyle ve CD ile alabileceğiniz her şeyi indirilebilecek şekilde yaptık. Ne kadar başarılı oldu bilmiyorum. Albümü bizim beklediğimizden daha az kişi internetten indirdi diye düşünüyorum.
Brian: Biz genelde internet hakkında şüpheliyiz. İnsanlar için çok fazla bilgi koyuluyor ama bu durum bilgilerin insanlar için daha az anlam taşımasına yol açıyor diye düşünüyorum. Er yada geç, internetteki bilgiler herkes için anlamsız olacaktır. Başlangıçta, punk müziğinin bir çoğumuz için çok önemli olmasının nedeni ise bizim tarafımızdan pek fazla yapılmamasıydı. Toplum olarak yani. Ve böylece ortaya çıkan her albüm, insanlar için baya önemliydi. Internet, bir yapı olarak, her şeyi sunduğu için, anlam ve amaçların silinmesine yol açıyor. İşte burada potansiyel bir problem var.

İzleyici/dinleyicileriniz nasıllar? Hala sizi Catharsis’den hatırlayan eski hayranlarınız var mı?
Brian:
Belki birkaç tane. Biz gerçekten eski üyeli grup olmaya çalışmıyoruz. Sadece herhangi bir KENDİN YAP siyasi gruplardanız. Bizim grubumuz hakkında heyecanlı olan çoğu insan, punk yerine daha çok anarşistlerdir. Punk olarak çok fazla yenilenmeler var, belki anarşist hareketlenmelerinden daha fazla, belki de bu bizim dinleyici/izleyici kitlemizi daha iyi açıklıyor diye düşünüyorum.
Monica: ABD’de bu grupla turneye çıktığımızda ve sonra Avrupa’ya geldiğimizde, Catharsis’in Avrupa’da ne kakar popüler olduğunu açıkça gördüm. ABD’de bizim şovlarımıza gelenler büyük ölçüde anarşistler ve siyasi bağlantılarımızdan dolayı tanıdığımız insanlardır. Avrupa’da da öyle gibi görünüyor ama oradaki bazı insanlar ordalar çünkü Catharsis’i çok seviyorlardı.
Brian: Ve bende bunun kısmen Avrupa’daki toplumların birbirleri arasında daha fazla süreklilik yarattıklarına bağlantılı olduğunu düşünüyorum. İnsanlar punka daha uzun süre bağlı kalırlar ve bu yüzden daha fazla kolektif hafıza var. Catharsis ABD’de de tanınıyordu ama 1997’de şovlarımıza gelen punk severler şimdi hemen hemen kalmamış gibi görünürken bazı aynı hayranlar hala şovlarımıza geliyor ve Avrupa’da şovları organize ediyor.

CrimethInc. sizin arkanızdaki itici güç. Bunu tam olarak açıklayabilir misiniz?
Brian:
CrimethInc. tüm hükümetleri ve güç yapılarını yıkmaya çalışan kararlı azimli kişilerden oluşan küçük bir topluluktur. Müzik ve kültürel üretim şu an yaptığımız pek fazlada önemli olmayan şeylerden biridir. Biz başka tür organize ve çok fazla yayıncılık yapıyoruz. Kitaplarla uğraşıyoruz, Monica ve ben beraber magazin düzenlemeleri yapıp yayına hazırlıyoruz. Yaşadığımız şehirde bir çok organize yapıyoruz. Sadece anarşist ve punklara ait değil, toplumda herkesin geldiği ve kullanılmayan eşyalarını getirdiği ’’Gerçektende Serbest Piyasa’’ adlı anarşist bir piyasa var şu anda ve ihtiyacı olan herkes gelip her istediklerini alabiliyorlar.
Monica: Hapishaneleri kaldırmak üzerinde çok iş yapıyoruz. ABD’de cezaevi sanayi tesisleri aşırı büyük. ABD’de cezaevlerinde 2.3 milyon insan var. Bu yüzden, kitap ve diğer okuma malzemelerini cezaevlerine gönderen bir projemiz var. Ayrıca, sistemin kullandığı bazı insanlık dışı uygulamalar için seferber olduğumuz yerel kampanyalarda var.
Brian: Bunların dışında, dediğim gibi, Monica ve ben Rolling Thunder adlı bir magazin çıkarıyoruz. Birkaç kişiyle beraber çalışıyoruz. Senede iki kere yayınlanıyor ve dünyanın her yerinde, ABD’de olan popüler mücadeleleri, anarşist bakış açısıyla analize ediyor. Bunun yanı sıra, daha bir sürü yazımız, gösteriler için organizelerimiz ve diğer şeyler var. Bunlardan başka ciddi anlamda müzik projelerimiz yok.

Anarşizmin ne olduğunu nasıl açıklarsınız?
Monica: Benim için, toplumdaki insanların bağımsız olmaları, kendi kaderlerini kendilerinin tayin etme hakkı olması ve topluca kendilerince karar verecekleri bir alanlarının olma fikridir. İnsanlar, hayvanlar ve parçası olduğumuz çevre için serbestleşme eğilimi olan yani liberalleştirici bir yaşam biçimidir.
Brian: Esasen, baskıya karşı direnmek, baş kaldırmak. Ama bu en kolay şekilde böyle anlatılır ve daha bir çok çeşitli baskılar var, yani anarşist bir çok farklı anlamlara gelebiliyor. Basit bir cevabı yok, daha çok, bir sürü sorulanın başlangıcı… Bence kapitalizm, eğer kapitalizm kelimesini kullanmak istiyorsanız, insanların dünyadaki son 100 yıl içinde hayatlarını yok etmek için en az iki yol üretmiştir. Bunlar nükleer bomba ve ikim değişikliğidir… Ve eğer bizler bir şeyler yapmazsak muhtemelen daha fazlasını üretecektir ve gün gelecek belki her şeyi yok edeceğiz. Eski Yugoslavya’da olan şeyleri gördük, ekonomik kriz dünyada yayıldıkça, ne tür mücadelelerin olabileceğini görebiliyoruz. İnsanlar, uluslar ötesi bir çözüm aramazlarsa, etnik gruplar arasında savaş ötesine bakmazlarsa, bence gelecek gerçekten çok karanlık olacak. İnsanlar başka yöntemler bulmazlarsa eğer. İlerde değişiklikler olacaktır ve bu iyi bir haber. Daha kötüye doğru giden yada daha iyiye doğru giden bir değişiklik – ama bir değişiklik olacak.

Bizim popüler kültür dediğimiz bir çok yeni eserler var, örneğin 2012 yılının dünyanın muhtemel sonu olması hakkında filimler. Bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Brian:
Şey! İnsanlar bunun 1999’da olacağını da söylemişlerdi ve bundan önce birçok kez. Ben filmlerde gördüklerime pek inanmıyorum zaten.
Monica: Dünyanın hangi yöne gittiğini konuşmak pek bir anlam taşımıyor diye düşünüyorum. Şirketlerin ve politikacıların bizleri nerelere çekmek istediklerine bakmak sanki daha kolay. Pop kültürü ve medya herkesin bu yönde gitmek istediğini atlatmak ister ama dünyanın her yerinde olan popüler ayaklanmalara bakarsanız, dünyada bazıları çok farklı yönlere gitmek istediklerini görürsünüz. Soru şu. Bu güçlerden hangisi kazanacak? Eğer hala bizi ve dünyadaki canlıları bu gezegende ayakta tutan ekosistemi yok etmeye-yıkmaya devam edersek, eğer sırf renk farklılığı yada nereden geldikleri için inanların birbirleriyle savaşması için tahrik etmeye devam edersek, kesinlikle kendimizi ve bu gezegendeki yaşayan her şeyi sonunda yok edeceğiz. Fakat öte yanda da faklı bir eğilim var, anarşistlerin ve pek çok insanın gittiği başka bir yön. Bu yön fazla net, fazla belli değil, tam olarak bu yönde neyin olduğunu söylemek zor ama bir muhalefetin, bir direnişin olması kaçınılmaz görünüyor.
Brian: Bizler geleceği bilemeyiz. Kontrol edebileceğimiz tek şey, yaptıklarımızdır. Kazanacağımızı da bilmiyoruz – ama onurlu ve haysiyetli yaşayabiliriz. Şu anda bu, bir taraf seçmek demektir.

Yabancı ülkelerde bulunduğunuz zamanlarda, orada neler olup bittiğiyle ilgileniyor musunuz?
Monica:
Biz çok fazla seyahat ettik, İtalya’dan Yunanistan’a gittik. Feribotuna bindik ve Doğu Avrupa’ya kadar gittik. Yunanistan’ın şu an bulunduğu durum çok ilginç çünkü anarşist ve siyasi karşıt görüşlerde olan her türlü insanın sosyal güçleri var. Orda heyecan verici bir şekilde birçok huzursuzluk ve tedirginlik var ve Yunanistan’da devam etmekte olan olaylar bize ilham verici oldu. Farklı ülkelerdeki siyasi durumlar birbirlerine bağlıdır. Ben Yunanistan’daki anarşistlerin bunun çok da farkında olduğunu düşünüyorum. Yakın bir zamanda, Yunanistan’dan birkaç arkadaşımız geldi. ABD’deki durumların nasıl olduğunu bilmek istediler ve biz onları siyasi bir zafere doğru ilerlemelerinde yardımcı olmak istedik çünkü ABD’de olan her şey Yunanistan’da olanlarla bağlantılıdır. Yani gittiğimiz her yerde, oranın siyası olup bitenlerini bilmek isteriz, fikir, taktik ve strateji alışverişi yapmak isteriz çünkü burada siyasi anlamda olan her şey, orada olanlara kesinlikle bağlıdır diye düşünüyorum.

Sizce şu anda Yunanistan’da olanlar bir tür uyarı olabilir mi ve insanlar bundan bir şeyler öğrenebilir mi?
Brian:
Bilmiyorum. Kamunun ne yapacağını bilemeyiz, bizlerinde ne yapacağını bilemeyiz.
Biz sadece ilerlemek için başka yolların olduğunu göstermeye çalışacağız. Hükümetlere ve şirketlere karşı güven, birbirimize güvenmeme ve rekabet dışında diğer bütün değerlerimizi ortaya çıkarmamız lazım. Temel olarak, başka değerlerimizin de olduğunu göstermeye çalışmak. Yunanistan ve Macaristan’ı kıyaslarsak, Macaristan komünist diktatörlük altındaydı, Yunanistan ise faşist bir diktatörlük altında. Her iki durumda da, insanlar hep ters yöne giderler. Ama yetkilileri içeren bir çözüm olmayacak çünkü sorunların sebebi onlar zaten.

From The Depths, CrimethInc., hardcode / punk ve anarşizmin sizce geleceği nasıl olur?
Brian:
Geleceği tahmin edemezsiniz. Ne olacağını bilemezsiniz ki. Bazen işte bu yüzden planlar yapmak zor oluyor. Benim için en önemli olan, her zaman tepkili olmamak ve arka ayaklarımızda durmamak için, kendi kararlarımızı kendimiz verip kendimize ait projelerimizin olması için kendi girişimlerimizi kendimizin yapması. Bunlar bizi ileriye taşıyabilir.

www.crimethinc.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu