Röportajlar

ENTHRONED

Belçika’dan çıkmış yegane başarılı black metal gruplarından biri olan Enthroned ‘un gitarist ve vokalisti Nornagest ile grubun Türkiye’ye geleceği hakkında olan konser haberlerinden önce röportaj için söz almıştık fakat konser iptal olunca bu röportaj gecikti ve tabi ki birkaç soru eklenmek zorunda kaldı. Umarım tekrardan anlaşılır da bu ve bunun gibi güzide grupları ülkemizde izleme şansına erişebiliriz.

Türkiye’den selamlar. Yeni albümünüz bugünlerde yayınlandı, Enthroned hakkındaki son haberler neler?
Nornagest: Selamlar! Şu aralar “Pentagrammaton” için turnemize hazırlanıyoruz ve şimdiden yeni şeyler yazmaya başladık. Bu arada, canlı performanslar için yeni bir gitarist aldık, Tzelmoth, çünkü sol bileğimde tendinitis(tendon enfeksiyonu) gelişti, çok uzun süre çalamıyorum. O yüzden en iyisi buydu.

Sorularıma klasik “grubun ilk günü” sorusuyla başlamak istiyorum. Grubu kurarken 16 yıl devam edebileceğini düşündünüz mü? Grup kurulduğunda kaç yaşındaydınız?
O zamanlar 17 yaşındaydım. Aslında ne kadar uzun süreceğini düşünmemiştik bile, sonuçta istediğimiz şeyi yapıyoruz ve işte buralara kadar geldik.

Bir çok black metal grubu satanizm/okültizmi vurguluyor, ne kadar ciddi olduklarını bilmiyoruz. Enthroned bu konuda ne düşünüyor? Üyelerin ortak bir düşüncesi var mı?
Bizce felsefe yada okültizm konseptinde bir grup kurmak istiyorsanız ya o şey olmalısınız, yada onunla ilgili bir şey yaşamış olmalısınız! Evet, biz içindeyiz ve her gün satanizm/okültizm ile uğraşıyoruz. Böyleymiş gibi davranmak bana mantıklı gelmezdi, o halde ne alaka? Bu birisinin kız olduğu halde erkekmiş gibi davranması gibi bir şeydir, burada bir yanlışlık var, değil mi? Bana göre bu, aynı örneğimdeki gibi bir şey.

Kişisel fikrimi söyleyeyim, efsane adam Euronymous ve baş yapıt De mysteriis Dom Satanas black metal sound’unu yaratan ilk şeylerdi. Sen ne düşünüyorsun?
Kişiden kişiye değişir. Bence Death SS(İtalya), Venom, Coven vs gibi başka bir grup da olabilir. De mysteriis Dom Satanas birçok defa kopyalandı (en azından bazıları kopyalamaya çalıştı) ve bence black metal sadece bu değil. Samael, Blasphemy, Death SS, Sarcofago, Mayhem ve Deathspell de black metal grubu ama gece ve gündüz kadar farklılar! Euronymous’un BM standartlarını belirlemiştir diyemezsin, o sıralarda Beherit vardı, aynı Impaled Nazarene’ın “Tol Cormp Norz norz norz”’u gibi…

Black metal gruplarının popülerleşmesini ve değişmesini nasıl değerlendiriyorsun? Mesela, festivallerde binlerce kişinin önünde çalıyorlar, kişisel olarak sen, bir binlerce kişinin olduğu bir festivali mi yoksa sıkı 100 fanın olduğu kirli bir barı mı tercih edersin?
Değişim ve gelişim, kendi yolunuzda ilerlemeye devam ettiğiniz sürece kötü bir şey değildir. Bazı insanlar, sadece para için yada sadece imaj için bir grup kurduklarında yeterince yaratıcı olamıyorlar ve burunları sürtüyor, sonra da çok satacağını düşündükleri şeylere yöneliyorlar. Bunu tabi ki desteklemiyorum. Çalacağın yerle ilgili olarak ise, standartlarına görüşüne ve konseptine bağlıdır diyorum.

Son albüm hakkında konuşalım. Güçlü soundlu thrash riffleri var. Benim favorim The Vitalized Shell, Skullthrone of Satan ve Teta Karcist’in devamı gibi görünüyor. Siz ne diyeceksiniz?
“Pentagrammaton” tek bir yönde bestelenmiştir, beste ve sözler birdir, tabi ki bahsettiğin albümlerle alakalı şeyler bulabilirsin, aslında birçok insan buluyor, belki de grup için mükemmel denge budur… En azından son albüm, grup için bir çok açıdan çok özel, kendimizin prodüktörlüğünü yaptığımız tasarladığımız ilk albüm, ve her şeyi kendi kendimize yaptığımız tek albüm.

Grup dışında, normal hayatında ne yapıyorsun? Sen ve diğerleri sadece grup yoluyla mı para kazanıyor?
Brüksel’de kendi kayıt stüdyomuz var. Eğer böyle görmek istersen, bu bizim 2. işimiz. Grupların/sanatçıların prodüksiyonlarıyla, grafikleriyle vs ilgileniyoruz.

Corpus Christii ve Nocturnal Depression ile olacak bir Türkiye konseriniz iptal oldu, sebep neydi? En iyisi senden öğrenmek.
Adamın biriyle bir süre önce iletişim kurduk… Sonra tarihe yaklaşmamıza rağmen tekrar iletişim kuramadık ve uçak biletleri bile ayarlanmamıştı. E-mail, mektup telefon filanla ulaşmaya çalıştık ama maalesef ulaşamadık. Sonra Türkiye’den bu konsere katılmak isteyen diğer ülkeden insanlardan mailler almaya başladık, ön satışlardan dolayı kızgın olduklarından bahsediyorlardı. Bunun üzerine biz ve Corpus Christii şovu iptal ettik.

Hayranı olduğun gruplar hangileri?
Çok fazla aslında, müziğe geldiği zaman geniş düşünürüm. İşte küçük bir liste:
Sarcofago, Dead Can Dance, Bestial Warlust, Coph Nia, Suicide Commando, Funeral Mist, Mgla, Venom, Sodom, Vulcano, Beherit, Led Zeppelin, Nick Cave and the bad Seeds, The Velvet Underground, Sephiroth, Lapis Nigrae ve birçok diğer gruplar.

Fransız grup Antaeus’un Blood Libels adlı albümündeki bir şarkının sözünü yazdığın söyleniyor. Nasıl oldu? Nasıl bağlantı kurdunuz?
Ben ve Mkm(Antaeus) 1996dan beri arkadaşız, “Tetra Karcist” albümümüzün kayıt aşamasına bir şarkıya back vokal yaparak katılmıştı ve bir gün benim evde otururken ona yazığım bazı şarkı sözlerini gösterdim, kendini onlara yakın hissetti ben de verdim.

Bir röportajınızda en iyi konserinizin Brezilya konseri olduğunu söylediniz.Atmosfer nasıldı? Sizi etkileyen neydi?
Seyirci dediğinizde Güney Amerika bambaşka bir yer! Avrupa’dakinden daha çok seviyorlar canlı performansları ve daha aktifler. O insanları buradakilerle karşılaştıramazsın, yapamazsın bunu. Gösterinin yoğunluğunu ancak orada olduğunuzda hissedersiniz.

Bir çok konser ve turnede bulundunuz, en unutamadığınız anınız neydi?Mesela, birisi sahnede üzerinize kustu mu yada buna benzer şeyler oldu mu?
ABD’de bir fan sahneye tırmandı ve biz çalarken bileklerini kesti, domuz gibi kanıyordu ve diz çöküp “Bu sizin için” dedi. Herif ambulansla hastaneye götürüldü ve sanırım kurtarılamadı.

Black Goat Ritual: Live in thy Flesh adlı bir konser albümünüz var, bir black metal grubu olarak, bu kimin fikriydi? Biliyorsunuz, canlı albümler pek yayınlanmıyor.
Brezilya’daki konseri kaydetme şansımız olmuştu, biz de şansımızı denedik ve bu albüm ortaya çıktı. Tur düzenleyicisinin fikriydi ve Napalm Records yayınlamak istedi.

Bazı black metal gruplarını takip ediyor olmalısın. Sana göre iyi gelecek sunanlar hangileri?
Dikkatimi çeken bazı gruplar keşfettim: Kerasphorus ( Pete Helmkamp’ın yeni grubu), Goat Torment, Deathhammer, Iperyt(Polonya), Emptiness (Belçika’dan black/death) ve birkaç tane daha…

Blackened Recors’un sizin albümlerinizi izniniz olmadan tekrar yayınladığı doğru mu? Sizin albümleri reddettiğiniz söyleniyor.
Aslında, fanlar tarafından imzalamamız için bize getirilen ve hiç görmediğimiz albümlerimiz vardı, biraz yakından bakınca Blackened Records logosunu gördük ve iletişim kurmaya çalıştık. Tabi ki geri dönmediler…

Bundan önceki albümünüzde Napalm Records ile çalışmıştınız, sizi Regain Records ile çalışmaya iten şey neydi?
Basitçe söylemek gerekirse, Regain Records bize daha iyi bir anlaşma önerdi ve Napalm ile sözleşmemiz bitiyordu, 3 albüm için daha imzalamak istediler ama biz Regain’i, diğer anlaşmalara göre çok daha iyi olduğu için tercih edelim dedik.

Bir tribute albüm kaydettiniz,Regie Sathanas (A Tribute to Cernunnos) ve eski bir arkadaş ve iyi bir eski grup üyesini anmak için, sizi üzmek istemiyorum o günleri hatırlatarak ama kimin fikriydi? Nasıl oluştu? anlatabilir misin?
Fikir benden geldi, onu tanıdığım için, ona verebileceğimiz en iyi onurun bu olduğunu düşündüm. Ona yakışacak bir tribute… Fakat onu yayınlayan firma, pek benim taslaklarıma saygı duymadı ve sanırım onlara göre başka bir “ucuz” ürün oldu. Yeniden yayınlamak için haklarını satın almak istedik ama cevapsız bırakıldık. Buna rağmen, umarım bir gün o kayda hak ettiği değeri verebilecek bir şekilde tekrar çıkarabiliriz.

Okültizm temasını albümlerinizde kullanıyorsun, okült hikayelere ilgi duyduğunu da biliyorum, bizimle paylaşmak istediğin bir yayın var mı?
Kaynaklarımı paylaşmamayı tercih ederim çünkü, herkes kendisi için araştırıp karanlıktaki aydınlanma yolunu kendisi bulmalıdır. Konseptimize gelince, dünyamızın orospu olduğu ve bunun da denge içinde yeri olduğu gerçeğini anlatmak için herhangi bir din veya felsefeden alıntı yapmamıza gerek yok. Doğa kendi dengesine o kadar saygılıdır ki…Ve ölüm ve yaşamın korkunç döngüsüyle bunu sağlar. Türler, insan yada hayvanlar yaşamak için öldürür ve yok eder. Bildiğimiz ekosistem kendinden zayıf olanı öldürmen veya yok etmen için sana gerekli şeyi sağlamıştır. Bu doğanın açıklığıdır. Biz, insanlar kendi kötü hareketleri için özürler üretmeyi asla durdurmayan katil delileriz. 2000 yıldır Yeshua(Jesus- Christ) dedikleri birisi tanrısal konseptinin ‘koyunları’ tarafından nasıl da yerle bir edildiğini görüyor. Hangi açıdan bakarsanız bakın, o saf mesaj ilerlemiyor, neden? Çünkü insan doğasının katilliğine hitap etmiyor.
Sadece çok az kişi perdenin arkasını görebilme yeteneğine sahip olmuş, ki buna da okültizm deniyor. Birçok insan günlük gereksiz işlerine onlara söylenildiği gibi moronca odaklanırken, biz dünyadaki okülistler, bu realitenin diğer tarafıyla ilgileniyor, onu yaşamlarımızı iyileştirmek için kullanıyoruz. Sadece aklımızı kullanıyoruz, beynimizi geçmiş asırların dogmalarından ve imgelerinden arındırıyoruz. Düşün mesela: İnsanlar Satanistlerin canavar olduğunu ifade ediyor ama olay ne? Bir anlam yok aslında, kişiden kişiye değişiyor. Bu, “canavar” yerine “doğru nedir”i koyduğunuzda daha doğru olur. Canavar(Kötülük) iyiliğin referansı oluyor: düşman askerini öldüren askerin kötü değil de kahraman olduğu gibi, ve buna benzer şeyler gibi. Kişisel olarak kendimi daha çok 19. yüzyıla kadar iyi işlemiş olan eski, geleneksel yönlere adıyorum.20. yüzyılla beraber, işler saçmalaştı ve her yönden yanlış anlaşıldı veya abartıldı. Özetlemek gerekirse, bizler ilkel içgüdülerimizle diğer insanlardan daha çok denge halindeyiz, çünkü biz perdenin arkasındakilere daha objektif bakabilmeyi seçtik. ( bu güne kadar aldığım en güzel cevaplardan biri, teşekkürler Nornagest – Cenk )

Yeni albümünüzle ilgili beklentileriniz nelerdir, ve dinleyiciler istediğiniz gibi reaksiyon verdi mi? Türkiye konseriniz olmadı yada olamadı, tekrar davet edilseniz gelmek ister misiniz?
Tabi ki, Türkiye’ye gelmek çok iyi olur, aslında Enthroned’ı kıyılarınıza getirecek ciddi kişiler arıyoruz. Albüme dair beklentilerimiz çoktan gerçekleşti, istediğimiz albümü yayınlamak, biliyorum basit bir şey ama bizim en çok istediğimiz de buydu. Dinleyici olabilecek en iyi şekilde reaksiyon verdi, yani sanırım iyi bir şey oldu, haha…

Burada birçok fanınız olduğunu biliyorsunuz, onlara iletilmesini istediğiniz bir mesaj var mı?
Türkiye’ye olabilecek en kısa zamanda gelmeye çalışacağız, eğer oralarda ciddi bir organizatör varsa, iletişim kurmakta bir an bile gecikmesin!

Not: Bu röportajda bana bazı sorularıyla yardımcı olan arkadaşımız Morbid Tales ‘e teşekkürler.
Çeviri: DepressiveGuN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu