Röportajlar

OTARGOS

Selamlar Otargos öncelikle belirtmeliyim ki sizinle röportaj yapmak inanılmaz. Çünkü Fransa’dan çıkan black metal devlerinden birisiniz. Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz ve ilk soruşma başlıyorum. Şu günlerde Otargos neler yapıyor?
Dagoth: Merhaba! İltifatlar için teşekkür ederim. Ne yapıyoruz… Yeni albümümüz olan “NO GOD NO SATAN” I, ve WATAIN grubunu Avrupada destekleyecek yakın zamandaki turnemizi düzenlemek için hazırlanıyoruz.

30 Ağustos’ta çıkacak olan albümünüz “No God, No Satan” ile ki albümü dinleyen biri olarak bunu çok rahat söyleyebilirim yeniden saldırmaya hazırlanıyorsunuz. Sizden biraz No God, No Satan’ı anlatmanızı istesem? Bize biraz albümün yapım sürecinden biraz bahseder misiniz?
“Fuck God-Disease Process”ten beri aynı şekilde çalışıyoruz. Hepsini evimde kendim besteledim, parçalar hazır olduğu zaman onları grubun geri kalanına sundum ve bunlar hakkında konuştuk. Tabları gönderdikten sonra, her biriyle ayrı ayrı çalıştık. En iyi stüdyo kayıtlarını hazırlamak için bazı “preprod” versiyonlar yaptık. Albümün ana temasına ilişkin olarak… Her şey adında saklı!

Bu albümden “Cloning the Divine” isimli parçaya bir klip çektiniz. Bildiğim kadarıyla bu ilk profesyonel olarak çekilmiş klibiniz. Peki bu klip çekme olayına nasıl karar verdiniz?
GERÇEK bir klip için öneride bulunduk, şahsen ben BM kliplerine baktığım zaman çokça hayal kırıklığına uğruyorum. Çoğu zaman alakasız ve saçma oluyorlar. Neyse ki bazı gruplar profesyonelliğin ve estetiğin ne olduğunun farkındalar! BEHEMOTH tarzı gruplardan bahsediyorum…
Benim ve XXX’in orjinal hikayesi şu. Biz Federic Anastasi ile iletişime geçtik videoyu gerçekleştirmek için, ve senaryoda beraber çalıştık. Ondan sonra bütün çekimlerle o uğraşıp organize etti, kadronun tamamını kurdu, bütün aktörler oyuncular herşey… Gerçekten çok ilginç bir deneyimdi. Sonuç müthişti, tam olarak yapmak istediğimiz şeydi.

Klip diyorum ama aslında tamda kısa film tadında olmuş. Devamı niteliğinde başka bir klip çekme gibi bir niyetiniz var mı? Ve senaryoyu yazmada sizinde katkınız oldu mu?
Evet gelecekte başka çalışmalar da yapmayı umuyoruz. Bazı düşüncelerimiz var ama tam olarak somutlaşmadı. Ama şu kesin ki F. Anastasi ile tekrar çalışacağız. Önce tamamlamamız gereken bazı projelerimiz var. Bu da para meselesi tabi..

Evet, tanrı yok, peki şeytan? Manifestonuz tam olarak bu diyebilir miyiz? Biraz anlatır mısınız?
Şeytansız Tanrıyı veya tanrısız şeytanı kabul edemezsin. Gerçekte bu sadece aynı varlığın iki ayrı yüzüdür, hayali tabii ki, sadece korkudan meydana gelen aptal aklımızın bir çeşit ödlekliği bu.. Tanrı da yok Şeytan da yok. Bunlara artık inanmıyorum.

2001 yılında Dagoth’un yan/solo projesi olarak yola çıkan Otargos’un evrimini biraz anlatır mısın?
OTARGOS benim önceden solo projemdi… Uzun bir sure önce! Grubu kurduğum zaman, XXX ile, OTARGOS u gerçek bir grup yapmaktan vazgeçtim. XXX doğal olarak bana katıldı. birlikte yoğun bir şekilde çalışmaya başladık. Grubun adına ilişkin olarak; eski yunan dilinden gelme bir isim, “goat” kelimesinden esinlenmiş bir anlamı var. O zamanlar biz gençtik ve temel black metal folklorünün hayranıydık.. Ne demek istediğimi anladığına eminim! Ve Nota, XXX ve ben orijinal logoyu yaptık! (Metinin orijinalinde Dagoth ‘un anlatmak istediği sanırım şuydu Otargos kişisel bir projeydi ve gruba dönüşmeyecekti o dönemde de XXX ona katılıyordu ama biraz düşük bir anlam çıkmış gibi gözüküyor.Çeviride değil grup üyesinin vermiş olduğu cevaptan dolayı böyle bir anlam çıktı – Cenk)

Tüm elemanların birbirileriyle ilişkisi ne durumda? Grup dışında sıkça görüşüyor musunuz?
XXX benim en iyi ve en eski akradaşım, ikimiz de Paris’te yaşadık ve ortak arkadaşlarımızla partiler verdik. ASTAROTH ve THYR hala Bordo’da yaşıyorlar, onu 1 yıl önce bıraktım ve Paris’e taşındım. Aslında uzaklık yüzünden en çok konser düzenlediğimiz zamanlarda görüşüyoruz. Aslında yılın her günü 7/24 beraber olmamak daha iyi.

Bizim için şu albüm dönüm noktası olmuştur, Otargos’u Otargos yapan işte bu albümdür! Dediğiniz albümünüz var mı?
OTARGOS un felsefesi ve müziği özellikle başta benim esas besteci ve yazar olduğum için benle ve grup üyeleriyle gelişti. Aksi takdirde, tabii ki “Fuck God-Disease Process” OTARGOS hikayesinin neşeli kısmıydı. Bu albümle biz temel black metal yolundan tamamıyla vazgeçtik, klasik tasvirden vazgeçtik ve satanizm e bağlı ya da bu çeşit bütün haltlardan vazgeçtik. Ve Müzik şu ana kadar olduğundan çok daha fazla özgün oldu.

Black metal’e klavyeyi sokan gruplar için ne düşünüyorsunuz? Sizce black metal hep saf, çiğ ve kült olarak mı kalmalı?
Black metal bir ortamdır, kullanılmasını yasakladığımız ya da izni verdiğimiz bir enstrüman listesi değildir. Bu, insanların beş para etmez basit bir soundla ve basit çalışmalarla sadece “true black ” gibi görünüyor olmak için yaptıkları albümlerle aynı halttır. Bu acınacak bir şey. Onlar, hiç bir teknik üstünlüğün veya süper stüdyo erişiminin olmadığı 16 yaşındaki bebelerin ürettikleri acınası soundlarda ki gruplardır, hemde onlar geçmişe sahip BM’nin kurucularını yok sayıyorlar. Eski şeylerin kulağa güzel gelmesinin sebebi bu işte çünkü yeni nesil gruplar eskileri taklit etmeye gayret gösteriyorlar. Bütün müzik çeşitleri evrim geçirmeye ihtiyaç duyar, bu yeni bir müzikal ufku keşfetmenin yoludur.

Müzikal anlamda Otargos yaydığı virüsün etkilerini daha da genişletecek mi? Yoksa bu çizgide mi devam edecek?
Biz hiç bir şeyi takip etmeyiz, ben sadece bestelemek istediğim şeyi bestelerim, diğer grupların ne yaptığına aldırış etmem, umurumda değildir. Takip ettiğim tek çizgi KENDİMdir!
(Burada da bir anlaşmazlık söz konusu olmuş sanırım – AngelCorpse)

Konserler ne durumda? Özellikle sahnesine çıkmak istediğiniz bir ülke var mı?
WATAIN ve DESTROYER 666 ile 24/09 tarihinden 31/10 tarihine kadar Avrupa’da sürecek olan yakın zamandaki turnemiz için hazırlanıyoruz. Sanırım bu gösteriler ortalığı yıkacak! Umarım bir gün ABD’ye de gider çalarız.(O kadroyla buraya da gelseniz soykırım yaparım huleyn! – AngelCorpse)

Merchandise ürünlerinizi sormak istiyorum. Tangalar baya ilgi görmüş olmalı ki Myspace avatarınızı baya bir süsledi de. Hehe. Normalde öyle mi bilmiyorum ama dışarıdan bakıldığında bu konunu üzerinde sanki biraz fazla durmuşsunuz gibi gözüküyor? Ve asıl soru neden tanga?
Hahaha! Hayır, kızları ticari amaçla düşünmek kafamızı yorduğumuz esaslı bir konu değil bizim için, sadece seksi bir afet gibi görünmek dikenli ve şişman bir metal kafa görünmekten daha fazla değer gören bir şey. Ve kendi grubumuzun logosunu vajinaların üstünde görmek hoş bir şey! Daha ciddi olmak gerekirse, kızlar için ticari yaklaşımı gerçekleştiriyoruz çünkü BM grupları esasen erkeklere yönelik şeyler yapıyor, ama biz bayan hayranlarımızı onurlandırmak istiyoruz! (Bir bayanla değil de benle röportaj yaptığını zannediyor burada 🙂 – Goremented)

Şarkı sözlerinize baktığım zaman Quantum Physics ve Multidimensional Chaos temaları hâkim. Şarkılarınızla yaymak istediğiniz hastalığı biraz daha açıklayabilir misiniz?
Ben KINETIC ZERO’daki sözlerimde başlıca fizik kullandım, FGDP’de biraz kullandım ve NO GOD NO SATAN’da tamamen kullandım.
Ben bir bilim adamıyım, dinleri ve TANRI konseptini bilimle yüzyüze getirdim. Atom kuralları olmayan bir şey. Bizler atomik tesadüfler sayesinde varız, yaşamı meydana getiren ilahi bir şey yok. Ben kozmoloji teorilerine tutkulu biriyim. Bu temalar benimsenmesi ve anlaması çok zor ve karmaşık şeylerdi KINETIC ZERO’da, o zaman ben de söz esinlenmelerimin en azını kullanmaya karar verdim. FGDP’den beri daha çok kartezyen konularındaki sözlere yoğunlaştım, ve insanoğlu ağırlıklı sözlere yoğunlaştım. Diğer bir konu ise tabii ki anladığınız üzere, dinler ve dinsellik. NO GOD NO SATAN’nın sanatsal çalışması esas olarak CLONINGTHE DIVINE parçasına bağlıdır.

Ve son sorularımıza geldik. Şimdi soracağım şeylere kısaca sizin için ne ifade ettiğini ya da neyi ifade etmediğini yazar mısınız?
– Hayat?

-Hiç birşey.
– Kaos?
-Herşeyin başlangıcı.
-İnsanlık ya da insanlar?
-Virüs.
-Black Metal?
-OTARGOS
-Dinleyiciler?
-Enerji
-Son olarak din?
-Aldatmaca

Bu soruyu isterseniz röportaj dışında da değerlendirebilirsiniz ama sormak istiyorum. Otargos’un Türkiye’ye gelebilme ihtimali nedir? Şartlarınız, istekleriniz nelerdir? Sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkürler. Son olarak Extreminal.com okuyucularına ve dinleyicilerinize söylemek istediğiniz bir şey var mıydı?
Türkiye’ye gelmek keyif verici olur. Bazen festival teklifleri alıyoruz. Bizler lanet olası rockstarlar değiliz, bizler basit gereksinimleri olan kişileriz. Daha fazla detay veremem ama daha fazla bilgi için bizimle Myspace ya da email yoluyla iletişim kurmaktan çekinmeyin!

Sana ve Extreminal Webzine’e bu röportaj için çok teşekkür ederim!
Yeni albümümüz NO GOD NO SATAN’ın keyfini çıkarın!
Türkiye’deki hayranlarımıza sevgiler, hoşça kalın.
TANRI SADECE LANET BİR ALDATMACADIR.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu